392 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Selamünaleyküm..
Bu kitabın incelemesini yazmaya nereden nasıl başlayacağımı inanın bilmiyorum. Bu kitapta o kadar dağıldım ki kendimi toparlayıp düşüncelerimi nasıl dile getireceğimi bilmiyorum. Meryem evet bu kitabın bir karakteri ama maalesef ki ülkenin bir çok yaşanmış hikayesidir): 16-17 yaşlarındaki Meryem, şeref yoksunu olan bizzat öz amcası tarafından tecavüze uğrar. Karakter, şeref yoksunu olan amcası ise güya Şeyh'tir. Şeyh kabul edilir. Köyde dinî yönden çok bir çok kişiden saygı görür ama aslında yaşamaya bile hakkı olmayan yaratığın tekidir. Meryem'e tecavüz eden amcası ve bana sinir krizi geçirttiren babasının sessizliği. İyisi mi ben bu incelemeyi yazmaya devam etmeyeyim yoksa karakter yoksunu olan o amcası yüzünden kriz geçireceğim. Yazarımızı tebrik ediyorum çok ama çok güzel yazmış kitabı yaşadım resmen okurken olay gözümün önünde canlandı. Hatta bi ara kitabı yarım bırakacaktım çünkü o kadar gerçekçi ki kaldıramadım sonra okumuşum okuyacağım kadar diyip devamını getirdim çok ama çok güzel bir kitap okumanızı tavsiye ederim. Yazarımızın emeğine, kalemine sağlık.
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
Mutluluk
Mutluluk
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 20205 okunma
Ev halkı sakarlıklarıma ve kendimi sakatlamlarıma o kadar alışmış ki 'söz konusu sensin sonuçta' diyorlar :// Bugün anneme 'anne patates doğrarken elimi kestim kızartırken de koluma kızgın yağ sıçradı' diyorum ''Bugün de rutininden şaşmadığın için tebrik ederim bizi hiç şaşırtmıyorsun maşallah'' dedi lol Thank you mom 😐🫤
Reklam
Tebrik ederim kendimi. Son bir şey kaldı hastaneden de güzel sonuç alırsam tamamdır 😁
Han
♡Senin kalbine gireni de tebrik ederim, ben kendimi bildim bileli kapısında yatıyorum .♧
496 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Merhaba 1K Dostlarım :) Deniz ve Tuna ile çok komik,mutlu, çılgın,Hüzünlü bir macera yaşadım son 24 saatte... Bana uzun zaman sonra , şeker tadında böyle kitaplar okumam gerektiğini hatırlattı. Hem sesli güldüm, hem de kalpten üzüldüm. Dolu dolu yaşadım gerçekten bu Duyguları. Okurken hem Deniz'in yerine koydum kendimi, hem de Tuna'nın yerine... Kim HAKLI kim haksız zaman zaman karar veremedim. Ikisine de aman be sizde dedim. Bana çok iyi geldi. Sizlere de tavsiye ederim. Ayrıca genç yazarımız Asude Hanım'ı gerçekten tebrik etmek lazım, lakin günümüzde Duyguların ifade edilmesi gittikçe azalırken, bu duygu yoğunluğunu tekrar bizlere böyle sıradan gözüken bir hikaye ile hissettirdiği, düşündürdüğü için....
Pabucumun Ajanı 1
Pabucumun Ajanı 1Asude · Ephesus Yayınları · 20142,044 okunma
Atatürk'ün Abdülhamid Hakkındaki Düşüncesi
Nizamettin Nazif Tepedenlioğlu anlatıyor: 1937 yılında idi. Yaz aylarından biri. Doğrudan doğruya kendi kontrolündeki bir gazetede"Makedonya" adli bir eserim tefrika ediliyordu. Bir akşam üstü başyaver Celal Bey beni telefonla aradı. Dolmabahçe sarayina davet edildim ve saraya gidince de, hemen hiç bekletilmeden, üst kata çıkarıldım. Bir kapı açıldı, kendimi büyük adamın karşısında (Atatürk) buldum. Saygılarımi bildirince murat bir iki nezaket cümlesi ile beni taltif etti. Sonra: - Yazını okuyorum, dedi. Hürriyetin ilan edildiği zaman küçük bir çocuk olman lazım. Fakat tebrik ederim, o günleri iyi canlandırıyorsun yalnız Abdülhamid'i hiç sevmediğin belli. Biraz durdu. Elindeki bir renkli kalemi, önünde açık duran kalın ciltli bir Fransızca kitaba dikine vurarak düşünür gibi oldu. Ben susuyordum. Bu hal bir iki dakika devam etti. Sonra birdenbire şu sözler çıktı ağzından: -Sevme Abdülhamid'i. Gene sevme! Fakat sakın hatırasına hakaret edeyim deme. Senin neslin biraz daha temkinli kararlar vermeye alışmalı. Bak çocuk! Şahsi kanaatimi kısaca söyleyeyim: Tecrübe göstermiştir ki, toprakları üstünde yaşayan insanların çoğunun ahvali meşkûk (ne olacakları şüpheli) ve hudutları yalnız düşmanlarla çevrili bir büyük devlette Abdülhamid'in idare tarzı âzamî müsamahadır (en yüksek hoşgörüdür). Hele bu idare, on dokuzuncu yüzyılın son yıllarında tatbik edilmiş olursa... Bunun üzerine ayrılmama müsade buyurmuşlardı. Saygılarımı tekrarlayarak huzurundan uzaklaşmıştım. (Nizamettin Nazif Tepedenlioğlu, İlan-ı Hürriyet ve Sultan II. Abdülhamit Han, İstanbul 1960, Yeni Çığır Kitabevi, s.39-40)
Sayfa 318 - Timaş Yayınları
Reklam
208 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.