Tanrı cimri insanları zenginliğin tuzağına düşürerek cezalandırır; tıpkı gönlü zengin ve bonkör kişileri yoksulluğun güvenli sığınağında koruduğu gibi.
Sayfa 40 - E Yayınları / Bir Köy Toplantısının TutanağıKitabı okudu
Yaşlılık bir kâbus gibi üzerime çöküyor dogrusu. Bazı erkekler kadınların menopozu gibi bir takım sıkıntılar yaşıyor ama benim durumum daha da beter. Kırk yaşına geldiğimi kabul edemeyen elli yaşında bir adam olarak durumun gerçekten de zor.
Başka insanlara her şeyin gerçeğini söylememek konusunda, en çok dikkat ettiğimiz nokta mali konulardır. İşleri iyi giden bir çobanın, sürekli halinden şikayet etmesi çok doğaldır.
Dedikodu yapmak, köyde yaşamın tadı tuzudur ve bundan yoksun kalan bir kadın kocasının hayatını cehenneme çevirir. Kadın artık kocasına dayak bile atabilir.
KÖYÜN KURNAZ DELİSİ öyküsünden
Başka insanlara her şeyin gerçeğini söylememek konusunda,
en çok dikkat ettiğimiz nokta mali konulardır. İşleri iyi giden bir
çobanın, sürekli halinden şikayet etmesi çok doğaldır. Zaten kendi durumuyla böbürlenmek Tanrı'nın hoşuna gitmediği gibi,
akrabalarının ve yakınlarının da borç para istemesine yol açar.
Ayrıca gezginci toptancılara peynirini satarken, yoksul bir çoba-
nın ahlak açısından yarattığı güven daha farklıdır. Yoksulluktan
şikayet etmeyen köylülerimiz ise, gerçekten yoksul olanlardır
çünkü küçümsenmek istemezler. Daha da ilginci, bunun aileden gelen bazı günahların cezası olarak yorumlanmasından korkarlar.
"Orada öylece durmuşum ve etrafımda insanlar saygıyla eğilip ağzımın içine bakıyor. Benimse bütün işim, o insanlara ne kadar günahkar olduklarını ve eğer Tanrı'nın yolunu seçmezlerse cehennemde nasıl yanacaklarını söyleyerek vaaz vermek olurdu.
- Yeterince görebildin mi İstanbul’u?
- Uzun bir ömür artı on gün bana yetti.
Nasıl ölümü atlatmanın yolu kentten uzaklaşmaksa, zaman geçirmenin yolu da sohbet etmektir.
Bir kadının en büyük kötülüğü daima sizden iyi olmasıdır. Annem benden iyi.
Acıya hazırlandığımız o kısa boşlukta insan ile hayvan, akıllı ile deli, melek ile şeytan