Hammad b. Ebû Hanife [rahimehullâh] bir gün kelam ilmi hakkında konuşuyordu. Ebû Hanife [rahimehullâh] kendisini bundan menetti. Bunun üzerine Hammad [rahimehullâh], Ebû Hanife'ye [rahimehullâh], "Ben senin kelam ilmi hakkında konuştuğunu gördüm. Ne oluyor ki beni bundan men ediyorsun?" diye sordu.
Ebû Hanife [rahimehullâh] şöyle cevap verdi: "Ey oğulcuğum, bizden her biri sanki başımızın üzerinde bir kuş var gibi ayağımızın kayacağından korkar bir halde konuşuyorduk. Siz ise bugün her biriniz arkadaşının ayağını kaydırmak için konuşuyorsunuz. Arkadaşının ayağının kaymasını isteyen kimse onun küfre düşmesini istemiş olur. Kim de arkadaşının küfre düşmesini isterse, arkadaşı küfre düşmeden önce kendisi küfre düşer."
Hulâsa adlı eserin sahibi şöyle diyor: “Kadı İmam'ın şöyle dediğini işittim. Eğer münazara eden, karşısındakini küçük düşürmeyi istiyorsa küfre düşer. Bana göre ise kâfir olmaz. Bilakis küfre düşmesinden korkulur. Evla olan ise zamanımızda kimseyle münakaşaya girmemektir. Zira doğruyu açığa çıkartmayı isteyen kimseler pek azdır.”