Bir insanın bir insanı gerçekten seveceğine inandığın kadını ecnebi topraklarda bul, doya doya aşkını yaşayacakken babanın ölüm haberiyle memlekete dön, onlarca yıl aşkını içine göm umursamaz bir hayat yaşa, çok hastalan, gecenin bir yarısı bir tren garında, bağrın açık ölümün kıyısında son kez adımların bile seni yavaş yavaş terk ederken, eski komşunla karşılaş, sohbet arasında en güzel zamanlarını geçirdiğin onlarca yıl 26 gözle beklediğin gelmekten vazgeçmiş mektupların neden gekmediğini ve sevdiğin kadının 10 yıl önce öldüğünü öğren, üzül yıkıl perşan ol ama belli etme, arkasını dönüp giderken trene binmek üzere olan komşuna merakla yanındaki çocuğun kim olduğunu sor, desin ki; maria puderin tanışama fırsatı bulamadığımız erkek arkadaşından olan çocuğu, giderken el sallayan çocuğun aşkınızın meyvesi olduğunu öğren ama ben senin babanım diyeme... Kendi kızının gidişini içine içine çığlık atarak izle... Gelde bu hikayenin üzerine aylarca yeni hikaye ekle şimdi😔