Tavuk, çayırda otlayan ineğe gitmiş: “Merhaba inek hanım!” İnek, tavuğun kendisine, merhaba demesini yadırgamış:
“Hayrola?”
“Size, ortaklık teklif etsem, ne dersiniz?”
İnek, ne kadar inek olsa da, bir işi reddedecek kadar inek olmadığından, inekleşmemiş:
“Söyle bakalım, ne iş bu?”
“Sizinle sucuklu yumurta yapalım, insanlar sucuklu yumurtaya
Bu günden geçmişe elveda
İlkim iyikim....
İyi ki varsın her şeye rağmen iyi ki girdin hayatıma son kez içimde kalan her şeyi anlatacağım artık senden geriye içimde bir şey kalmasın diye...
Sen anlasanda anlamasanda ben anlatacağım. Bir ömür yanında olmadığım için üzgünüm zaten istemezsin ama yinede seni bu hale getirdiğim için üzgünüm ama ben de bittim bunu bil isterim,
Söyle bana hindiba
Kartallar uçar mı bir harâbeden
Köprülerden benim yârim geçer mi
Sen neden bu kadar güzelsin, bilmem
Taşırsın yeryüzüne ebedî tohumları
Ben ise kuruyacak bir suyun mahkûmuyum
Avuçlayıp öpüyorum kumları
Bir karadelikten bakarken hayat
Meydan okuyanlar kim bu serâba
Söyle bana hindiba
Sen nasıl bu kadar ceylan koşması
Sen nasıl bu kadar yollar
Girişimcilikte Kayseri Farkı
Bir tarihte Kayseri'ye bir Yahudi gelmiş.
Adı da Moizmiş. Ticaret yapmak için Kapalıçarşı'da bir dükkan tutmuş. Mekan komşularına sormuş;
'Bu çarşıda en çok kimden çekinmeliyim ?'
Birkaç dükkan ötesini gösterip "Bak orada bir Ahmet Ağa var onun yanına desturla yanaş." demişler.
Moiz gitmiş Ahmet Ağa'nın
Kitap Okumak Ciddi Bir İştir
Kimilerine göre "ciddi" kelimesi biraz sıkıcı veya negatif anlamda gelebilir ama kitap okumak ciddiye alınması gereken bir eylemdir. Ne okuduğunuzun ve kimden okuduğunuz bir önemi vardır. Kitap okumak kafa boşaltmak için yapılan bir iş değildir. Kitap okuyarak kafanızı boşaltamazsınız, tam tersinize yazarların fikirlerinden, kendi hayatlarında gördüklerinden, yaşadıklarından bir takım bilgiler alırsınız, yani zihninizi doldurursunuz tam tersine. Kitap okumak zihni boşaltan değil dolduran bir eylemdir. Hem de nitelikli bilgiyle. Kitap okumak özet geçilecek bir eylem değildir. Boş vakit addedilen zaman dilimini geçirmek için yapılacak bir eylem değildir. Bunun için spor yapın, eğlenceye gidin, başka şeyler yapın ama kitap okumayın. Kitap okumak işlerin arasına sıkıştırılacak ya da yoğun hayatınızın bir anlamda eğlendiricisi olan bir eylem değildir. Edebiyat, tarih, felsefe her ne olursa olsun kimden okuduğunuz son derece önemi vardır. Bundandır ki lütfen kitap okuma eylemine özen gösterin ve ciddiye alın. Ciddiye aldıkça, önem gösterdikçe hayatınızdaki dönüşümü zaten sizler de fark edeceksiniz.
Bu konuyu detaylıca irdelediğim videoyu aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
youtu.be/2nZUAdJtM10
Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
KAYSERİLİ'YE DİŞLERİNİ SATAN YAHUDİ 🪐👱🕊️
Bir tarihte Kayseri’ye bir Yahudi gelmiş. Adı da Moizmiş. Ticaret yapmak için Kapalıçarşı’da bir dükkân tutmuş. Mekân komşularına sormuş; ‘Bu çarşıda en çok kimden çekinmeliyim?’
Birkaç dükkân ötesini gösterip, ‘Bak, orada bir Ahmet Ağa var, onun yanına desturla yanaş’ demişler. Moiz gitmiş Ahmet
kartallar uçar mı bir harâbeden
köprülerden benim yârim geçer mi
sen neden bu kadar güzelsin, bilmem
taşırsın yeryüzüne ebedî tohumları
ben ise kuruyacak bir suyun mahkûmuyum
avuçlayıp öpüyorum kumları
bir karadelikten bakarken hayat
meydan okuyanlar kim bu serâba
söyle bana hindiba
sen nasıl bu kadar ceylan koşması
sen nasıl bu kadar yollar
Bu derin aldanış kimden kalmadır
Bu uzaklık, bu diba
Söyle bana hindiba.
Nurullah Genç