Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kime ait bilmiyorum.
YOKLUK VARLIĞI YÜCELTİR AMA VARLIK YOKLUĞU HOR GÖRÜR
sözün kime ait olduğunu bilmiyorum ama beğendimm. bilen söylesin.
Hayatın en hüzünlü anı mevsimine kapıldığın kişinin bahçesinde açabilecek bir çiçek olmadığını anladığın andır. Bırak gitsin bırak git...
Reklam
64 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitap Şeriati'nin Abadan adlı bir şehrin üniversitesinde yapmış olduğu bir konuşmanın daha sonra kitaplaştırılmış hâli. Konusu kitabın ismiyle aynı, girişte insan tanımı üzerinde duruyor. Sık sık batı ve batı ideolojileri ile ilgili kıyaslamalar, bilgiler var. Batı saçmalıklarından bir şeyler anlatıyor. İzm'lerden çok bahsediyor, sanki hak olan izm'ler... Kitapta çok sayıda Hristiyan filozof, din, bilim adamlarının sözleri var. Bir sahabe sözü veya seleften birinin sözü yok veya hikmet içeren bir söz yok. Kendi kendine bir sorun belirlemiş, çözümü de aşk! Ama din veya tasavvufi aşk değilmiş; ne olduğunu kendisi de bilmiyor galiba... Abadan şehri büyük sufilerden olan Sehl bin Abdullah Tüsterinin şehri, insanın ne demek olduğunu o şehrin manevî sultanı olan Sehl'den öğrenebilirdi. Batıdaki batıl davaları olanlardan yazarak insanın ne olduğunu anlamak, anlatmak istemiş. Bu kadar çok ismini duyduğum hatta yıllar önce kitabından bir parça okuduğum biriydi Şeriati. Mümin bir okurun hiç bir şekilde faydalanabileceğini sanmıyorum. Bu kitap konuşmalardan yazılmış bir eser. Bizim ülkemizde halihazırda Ali şeriatiyi ders verecek hem bilgi hem hitap hem de kitap konusunda daha iyi yazarlar var. 66 sayfalık kitapta yayınevinin notları da çok. Notları bilmiyorum kime ait ama kitabın sonunda Hüseyin Hatemi adlı biri biraz düzgün bir iki sayfa yazmış... Kitabın özeti; VAKİT KAYBI!!!
İnsanın Dört Zindanı
İnsanın Dört ZindanıAli Şeriati · İşaret Yayınları · 20004,969 okunma
işte böyle kac hafta, kaç yıl ya da kaç koca yüzyıl dolaştım bilmiyorum. Ama şimdi size, şehrin ve zamanin o noktasında avare avare gezip dolaşırken, sonunda herkesin yüzünde onun yüzünden bir parça görmeye başladığımı söyleyebilirim. Müthiş bir şeydi tabi bu; artık gözlerimi kime çevirsem mutlaka ona ait bir renge, bir kıpırtıya, bir şekle ya da kokuya rastlayabiliyordum. O ne yapıp edip un ufak parçalanmışti da, kimse kendisini bulamasın ve bilemesin diye, tıpkı güzellik ya da çirkinlik gibi bütün insanların varlığına biraz biraz dağılmıştı sanki. Belki de ben sokaklarda yana yakila dolaşıp onu tastamam bir gövde halinde bulmaya çalışırken, o olanca parçalanmışlığıyla her köşeden bana bakıyordu. Elleri, bütün insanların ellerindeydi Sözgelimi; o ellerin salınışında, görünüşünde, ceplere girip çıkışında, bir şeylere uzanisinda, irkilip aniden geri çekilişinde ve bir başka eli (daha doğrusu, başka elde yaşayan öteki parçasını) kimi zaman dostça, kimi zaman sinsice kimi zaman da ezip suyunu çıkartacakmış gibi sertce sıkışındaydı..
undefinedKitabı okudu
İçimde korlar donar, buzlar tutuşur Yağan ateş midir, kar mıdır bilmem. Lisedeyken okul veya test kitabında bi soru olarak vardı hangi sanat vardı diye galiba. Kime ait bilmiyorum ama çok güzel dizeler değil mi:)
415 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.