Bir gencin 'büyük'lere mektubu var:
"Ben 21 yaşında bir üniversite öğrencisiyim.
Yazılarınızı fırsat buldukça okuyorum.
Yazılarınızda sık sık
“Gençlik nereye gidiyor?”
türünden yakınmalarınız oluyor?
Gençlik derken herhâlde lise ve üniversite öğrencilerini kastediyorsunuz.
Bu durumda ben de nereye gittiğini çok merak ettiğiniz
Cumhuriyet Mucizesi;
"Sümerler ne demiş?
Mademki biliyorsun, neden öğretmiyorsun?
Boş vakitte çürüyorsun, neye yaradın? Bazı insan, çok okur, okur, okur. Çok okuyorum der; ama okuma seninle gidecek, okumadan kime ne faydan var? Paylaşmazsan kime ne faydası var?"
#muazzezilmiyeçığ
Muazzez İlmiye Çığ Cumhuriyet’in kurucu kuşağından bizlere
"Galiba emanet edecek bir sırrı, teslim edecek son bir sözü vardı. Fakat kime söylemeli? Nehir merhametsiz! Ağaçlar hissiz! Bulutların arasında büsbütün kurtulmaya çalışarak ışık saçan ay kayıtsız!.."
Aslında bütün mesele, evet bütün mesele şu: Varlıklar kimin? Biz kime aidiz? Şu dalların üzerinde hışırdayarak salınan yeşil ve sarı yapraklar kimin? Rüzgâr kimin? Yer kimin? Gök kimin?
Ya şu biten ömür?
Tırnaklarını kim uzatıyor günbegün? Bedeninin takatini kim söküp alıyor da yaşlılık veriyor sana? Ateşin üzerindeki yemeği kim pişiriyor?