Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Derdin, imtihanın yoksa o zaman kork
İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: “Firavun 400 yıl yaşamıştı. Bir kere başı ağrımamış, ateşi olmamıştı. Bir kere başı ağrısaydı, herkesin kendine tapınmasını istemesi hatırına gelmezdi.” Kimya ı Saadet. “Firavun dört yüz yıl boyunca asla baş ağrısını görmemiştir” (Suyuti,ed-dürrül mensur- Araf 103 ün tefsirinde) Allah (cc.) buyuruyor ki; “İnkâr edenler sanmasınlar ki, kendilerine süre vermemiz kendileri için hayırlıdır. Sadece günahlarını artırmaları için onlara mühlet veriyoruz. Ve onlar için alçaltıcı azap vardır” Ali İmran 178. Başımıza bela gelmiyorsa bilinmelidir ki bu bizim hayrımıza bir durum değildir. Bazı kimselerin sağlıklı, hali vakti yerinde, işlerinin yolunda olması bizleri aldatmamalıdır. Allah’ın (cc.) onlara sadece mühlet vermesinden dolayıdır.
Kifayet olmadan kıyafete kıymet verilmesi, makbul değilmiş.
İmam-ı Gazali Hazretleri, Kimya-yı Saadet adlı eserinde “Dünyanın aslı üç şeydir: Yemek, elbise ve ev edinme.” diye yazmış. Ve ehl-i tasavvuf meclislerinde bu elbisenin, libas-ı takva; yani, takva elbisesi olduğu söylenirmiş.
Reklam
Hayati İnanç Tanıma Etkinliği
gzt.com/roportaj/medine... Hayâti İnanç, kendi ağzından... :)) Medine pazarından satın alınmış bir köledir benim dedem... Kendine has gülümsemesi, ezberden okuduğu beyitler, gençlerle yaptığı sohbetler… :)) Hayati İnanç, Denizli’nin en küçük ilçesinde başlayan hayat
Bekir Develi; Şimdi de diyorsunuz ki, iyi ki okumuşum. Hayati İnanç; Ya, iyi ki okumuşum, tabii! Hatta etrafimdaki insanlarca tenkit edildiğim olmamış mıydı, olmuştu. Oğlum çok eziyet ediyorsun kendine, dur bir yavaş, diyorlardı. Ama ben yanıyordum, başka bir çare bulamıyordum ki! Ancak İmam-ı Rabbânî hazretlerini okursam nefes alabiliyordum! İmam-ı Gazalî hazretleri başımı okşayan, beni teselli eden bir baba gibiydi. Başımı dizine koyduğum, bana şefkat gösteren bir ana gibiydi. Ben İmam-ı Gazalî hazretlerinin Kimyâ-yı Sa’âdet isimli kitabının kucağında yetiştim yahu. Abdülkadir Geylanî hazretlerinin kitaplarını okudum ve ben onunla tanıştım ya! Allah Allah! Tanışmak illa yüz yüze gelmek midir? Okumak demek, yazarla okuyucu arasında bir kanal kurulması demek. Eskiler bunu çok güzel formüle etmişler: "Mükâtebe nısfı mükâlemedir." Yani onunla konuşmanın yarısına tekabül eder. Elbette o hazretin karşısında bulunmak, talebesi olmak, bizzat gözlerine bakıp alacağını almak çok büyük bir nimet, kıymet; ama olmuyorsa yazdığını okumak da bunun yarısıdır. İşte tavsiyelerimiz ve vasiyetlerimiz bu doğrultuda, kendi tattığımdan gençler mahrum kalmasın diyedir.
Sayfa 121 - Profil KitapKitabı okudu
Ama ben yanıyordum, başka bir çare bulamıyordum ki! Ancak İmâm-ı Rabbânî hazretlerini okursam nefes alabiliyordum! İmam Gazâlî hazretleri başımı okşayan, beni teselli eden bir baba gibiydi. Başımı dizine koyduğum, bana şefkat gösteren bir ana gibiydi. Ben İmam Gazâlî hazretlerinin Kimyâ-yı Sa’âdet isimli kitabının kucağında yetiştim yahu. Abdülkadir Geylânî hazretlerinin kitaplarını okudum ve ben onunla tanıştım ya! Allah Allah! Tanışmak illa yüz yüze gelmek midir?
Sayfa 121Kitabı okudu
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.