Kendini aramakla geçiyordu bir ömür, ben ise odama bağlıyım.
Saçlarımdan bir kessem göğe koşan kırmızı bir balon olacağım.
Bir kessem, bir kessem, bir kessem…
Ama annemi özlüyorum hala,o da saçlarını kestiği gün gitmişti.
Her şey halloluyor sanıyorduk, koparmaya ve kesmeye başlamadan önce.
Bir daha uzamaz sanıyorduk ve bir daha kesmeyi gerektirmeyeceğini.
Belki bir daha kesebilecek gücü kendimizde bulacağımızı umarak.
Umduğumuz ile bulduklarımız arasındaki derin bir çukurdu dünya.
Düşürmeden uçmayı öğretemezdi bir kuşa.
Bir avuç saça konmak için iki kanadı açılıyordu makasın.
Saçlar, anne ve kızlar yazgısının aşılamayan tek köprüsüdür.
Kestiğin zaman, bir tek annenle bağın kopuyordu.
Uzayıp duran saçlarımdan başka suçlayacak kimsem kalmadı.
Annem de hiç gelmedi