Dejavu yaşıyorum sanki, ne kadar da Tatar Çölü bir kitap bu böyle...
''Gençsin, seni anlıyorum. Ben de vaktiyle senin gibiydim, görev aşkıyla doluydum. Doğrusunu istersen, çok bencil bir görev aşkıyla doluydum. Başımdan çok özel şeyler geçeceğini düşünüyor, yazgımın öyle olduğuna inanıyordum. Sen de benim gibi yaşlanacaksın, anlayacaksın Aldo. İnsanın başından özel şeyler geçmiyor. Hiçbir şey olmuyor... Belki aslında bir şeylerin olması da iyi değildir. Amirallikte canın sıkılır. O ufuktan bir şeyin doğduğunu görmek istersin. Senden önce başka insanlar tanıdım, hepsi de senin gibi gençti; hayalet gemilerin geçtiğini görmek için gecenin bir yarısında uyanırlardı. Sonunda da görürlerdi. Bu, burada bizim bildiğimiz bir şey: Güney serabı. Gelir, geçer. Sirte'de imgelem aşırı çalışır, baştan söyleyeyim; ama o işin de sonu gelir, insan sonunda imgelemini yıpratır. Bozkırlarımızda koşturan kanatları körelmiş kuşları gördün. Onlar bence güzel bir örnek. Üzerine konacak ağaç olmayan bir yerde kuşların uçmasına gerek kalmaz. Kendilerini çevreye uyarlamışlar. İnsan, amirallikte de kendini uyarlıyor ve işler böyle yürüyor, böylelikle yolunda gidiyor. Böylece burada güvenlik içinde yaşıyorsun. Aşırı can sıkıntısı çekiyorsan ve kendini o sıkıntıya, burada başarılı bir yol gösterici olan o tekdüzeliğe teslim etmek istemiyorsan... ...Sana buradan gitmeni öğütlüyorum.''
Sayfa 44 - YKYKitabı okudu
125 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Hayatımızda vardır"küçük adam"larımız. Seslerimiz, iç seslerimiz, doğrumuz ya da bir doğrudan ziyade bir yolumuz. Eminim yazar bize bir öğretmen edasıyla verdiği derslerden kendisine pay çıkarıyordur. Aslında pay çıkarmaktan ziyade kendisine duyurmaya çalışıyordu. Hep birilerine bir şeyler katarız. Farkında olup olmadan bir şeyler verip alırız insanoğlundan ama bunlar kafada başlarken yine kafada kalıyor. Anlamayı anlayabilmek, düşünmeyi düşünebilmek. Duyduklarını dinleyebilmek, baktıklarını görebilmek, en önemli de hissettiklerini gerçekten yaşayabilmek. Çoğu zaman her yerde kısıtlıyım. Önümde engelim olmadığı halde hep birilerine bağlıyım. Hep tutsak yaşıyorum hayatı. O anlarda gerçekten kendime soruyorum, şu an seni böyle hissettiren, bir yere bağlayan neden nedir diye, ama çoğu zaman benliğim de habersiz bu hissiyatlardan. İnsanoğlunun tek engeli kafasındadır. Duygularımızı, fikirlerimizi, düşüncelerimizi yöneten başka bir güç yok bizden başka. İçtiğimiz çayda elimizi uzatıp bardağa attığımız şekere kadar önümüzde milyonlarca seçenek, tercihler... Her şey elimizde iken ne bu tutsaklık, topluma bağlılık? Kitabın altını çizdiğim bir bölümünde yazdığı gibi gerçekten, bir doğruyu doğru olduğundan ziyade büyük insanların doğrulamasından dolayı kabul ediyoruz. Kitap bana bir çok şey kattı ama bunlar aklımda kalacak yaşamayacağım. Hep bir yere, bir şeye bağlı olarak yaşıyoruz ve aslını öğrenmemiz sadece öğrettiğiyle kalıyor. Kitabı yaşayabilmek dileğiyle sevgili okurlar :)
Dinle Küçük Adam
Dinle Küçük AdamWilhelm Reich · Avrupa Yakası Yayınları · 201213,2bin okunma
Reklam
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Mükemmelliğin Rehberi'ni okuduğum da hayatımda yer almıştı Robin Sharma. Farklı bir adam. Bu kitabında ise kendisi gibi avukat olan bir bireyin uyanışını anlatmış denilebilir. Ruh hallerini betimlemiş. Okurken kendiniz de betimlenen duyguyu hissediyorsunuz. Bunu bende yaşamıştım ya da yaşıyorum diyebilirsiniz. İyi bir kitap. Seni, sana anlatıyor.
Ferrari'sini Satan Bilge'nin Gizli Mektupları
Ferrari'sini Satan Bilge'nin Gizli MektuplarıRobin Sharma · Pegasus Yayınları · 2015514 okunma
Yine gece oldu... Yine uyuyamıyorum Askerim... Yine çok özlüyorum... Bana hediyye etdiğin kitap var şimdi elimde... Benim hayatımda aldığım en güzel hediyye... O kitapı her okuduğunda sanki seni yaşıyorum içimde... Bana sanki huzur veriyor... Sanki özlemimi azda olsa geçiriyor... Iyi geceler Askerim... Sen Vatanımızı koru... Ben Sevgimizi gözüm gibi koruyorum sakın endişe etme... Seni çok Seviyorum...
İyi bir kitap
Mehmet Akif Ersoy İstiklal marşı yazarımız Mehmet Akif Ersoy… “Kahraman Ordumuza” başlığı ile kurtuluş savaşından çıkmış bir millete bu adla şiirini hediye etmişti. Şiirini safahat adlı kitabına koymamıştı. Bunun nedeni kendine sorulduğunda: “Bu benim değil, milletimin malıdır.” Diyordu. Bu marşı yazan şair, sadece yazmamakla kalmayıp bunu bir
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Böğürtlen Kışı Konusu, Özeti ve Türleri Aşk Roman (Çeviri) Edebiyat Duygusal Böğürtlen Kışı Yazar: Sarah Jio Çevirmen: Duygu Parsadan Yayınevi: Arkadya Yayınları ISBN: 9789759997199 Sayfa: 360 sayfa Basım Tarihi: 2012 Kalbimizin derinliklerine işlenen acıyı,tek
Böğürtlen Kışı
Böğürtlen KışıSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201138,9bin okunma
Reklam
64 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bi' insanı sevmek nasıl olur? Ya da bu, yalnız ruhların dolaştığı dünyada, bir kalp bir kalbe nasıl dokunur? Yalnızlıktan, umutsuzluktan ve yokluktan bahsederken herkes, bir insanı sevmenin nasıl olduğunu kim anlatabilir? Onu bunu boş verin de AŞK'ı bize en güzel kim anlatabilir haa? Cevap oldukça basit. Sizlere, güzel okurlara, aşıklara,
Üvercinka
ÜvercinkaCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 201818,6bin okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Mehmet Akif Ersoy İstiklal marşı yazarımız Mehmet Akif Ersoy… “Kahraman Ordumuza” başlığı ile kurtuluş savaşından çıkmış bir millete bu adla şiirini hediye etmişti. Şiirini safahat adlı kitabına koymamıştı. Bunun nedeni kendine sorulduğunda: “Bu benim değil, milletimin malıdır.” Diyordu. Bu marşı yazan şair, sadece yazmamakla kalmayıp bunu bir
İstiklal Marşı Yazılıyor
İstiklal Marşı YazılıyorKasım Göçmenoğlu · Erdem Yayınları · 201635 okunma
322 öğeden 311 ile 320 arasındakiler gösteriliyor.