Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural

Adem Güneş

0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural Sözleri ve Alıntıları

0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural sözleri ve alıntılarını, 0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural kitap alıntılarını, 0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çocuğun iki doğumu vardır... Birisi fizyolojik doğumu, diğeri ruhsal doğumu... Fizyolojik doğum 9 ayda gerçekleşir. Anne karnındayken çocuğun gözü, burnu, kulakları oluşur; ayakları, parmakları oluşur. .. Ve bu fizyolojik organlar yeterli olgunluğa erişince dünyaya gelir çocuk. .. Ancak çocuğun ikinci doğumu için bir duygusal gelişime ihtiyacı vardır. Ama ruhun gelişimi fizyolojik gelişim gibi hızlı olmaz. Fizyolojik hız ile ruhsal hız arasındaki oran dörtte birdir. Ruh fizyolojiden dört kat daha yavaş gelişir... Adeta bir tırtıl gibidir Dokuz ayda dünyaya gelen çocuk, dört kat mesafeyle 3,5 yaşlarında ruhsal olgunluğa erişir. İşte bu yüzden, mizaçtan mizaca değişse de yaklaşık 3,5 yaşından sonra yaşama gözlerini açar çocuk... İçinde bulunduğu dünyayı fark etmeye ve bir bilinç seviyesinde etrafıyla iletişim kurmaya çalışır. İşte bu, çocuğun ruhsal doğumudur...
Tokat atılan bir çocuk... Kolundan tutulup dışarı fırlatılan bir çocuk... Sinirlenildiğinde tekme atılan bir çocuk... Uğradığı fiziksel şiddetin acısı ile değil, aşağılanmışlığın acısı ile ağlar...
Sayfa 185
Reklam
"Eti senin kemiği benim" diye öğretmene çocuk teslim etmek, bir insanlık ayıbıdır. Hiçbir çocuğun ne eti ne de kemiği bir başkasına "istediğin gibi kullan" diye hoyratça teslim edilecek değersizlikte değildir.
Sayfa 179
Duyarsız bir toplum içerisinde duyarlı çocuk yetiştirmek, başka çocuklara yem yetiştirmektir.
Sayfa 179
Birçok ebeveyn, çocuğunun üzerinde baskı oluşturarak ona tesir edeceğini düşünür... Bu bir yanılgıdır. Çocuk büyüyüp güç sahibi bir yetişkin olduğunda ilk yapacağı şey, korku ile teslim olduğu kişiden uzaklaşmak olacaktır.
Sayfa 209
Reklam
Çocuk, ebeveynin "malı" değildir.
Üzerinde serbestçe hareket edebileceği, duygularına, vücuduna istediği gibi müdahale edebileceği bir "materyal" hiç değildir. Çocuğun duyguları da, bedeni de kendisine aittir.
Sayfa 153
Anne göğsü kadar güven verici bir liman yoktur yeryüzünde...
Sayfa 25
Halbuki çocuklar da kırılır... İncinir... Ama yapacakları bir şey yoktur... Çünkü anne babalarına muhtaçtırlar... Ve aslında, kişilik bozukluğuna giden süreç, çocuğun incitilmesi ve aşağılanması ile değil; kendisini aşağılayan biri ile yeniden iletişime geçmek zorunda olmasıyladır... İnsan kendisini inciten kişiyle birlikte olmaya mecbursa kişiliğinden taviz vermek zorunda kalır...
Sayfa 199
Anne babalar, çocuklarına sabretmeyi değil, onunla birlikte yaşamayı ilke edinmelidir. Çocukla birlikte yaşamaktan keyif almadıktan sonra, çocuk ebeveyne yük gelir.
Sayfa 201
Reklam
İktidar mücadelesi için ağlayan çocuk istediğini elde ederse, bundan sonraki isteklerini elde etmek için ağlamasını daha da şiddetlendirir. İktidar mücadelesiyle ağlayan bir çocuk bu ağlamanın bir tesirinin olmadığını görmelidir ki ağlamaktan vazgeçsin.
Sayfa 193
Aile içindeki kurallar herkesi bağlar. Ebeveyn televizyon seyrederken, çocuğa televizyonu yasaklamak, çocuğu anca kuralları yıkmaya teşvik eder...
Sayfa 87
Annesiyle bağlanamayan çocuk âdeta kabuğuna çekilir, içe kapanır... Duygularını, hislerini kapatır... Bağlanma ihtiyacını duymamayı, bastırmayı öğrenir... Çocukluk yıllarında bu ihtiyacını giderememiş, duygularını bastırmış kişiler, yetişkinlik yıllarında eşlerine ve çocuklarına da bağlanmakta sorun yaşarlar...
Sayfa 43
Bazı anne babalar çocuklarına hiç vurmadıklarıyla övünürler. Hâlbuki aynı anne babalar çocuklarına duygusal şiddet uyguladıklarını çok defa fark etmezler...
Sayfa 185
1.053 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.