Feri'nin hikayesi bir tren istasyonunda, annesi tarafından terk edilmesiyle ve geriye kalan 2 ölü bacağıyla başlıyor. Hatta annesinin gidişine yetişmediği için ayaklarının intihar ettiğini bile düşünüyor...
Yaşadığı kayıplar ile yalnızlığa mahkum olan Feri, her gün annesinin bindiği trene biniyor, beraber gittiği yerlere gidip eskiyi yad ediyordu. Ta ki annesinden geriye bir iz bulana kadar. Konu burdan sonra varsayımlara bırakıyor yerini. Sürekli bir tahmin etme bataklığına düşüp, acabalarla okuyorsunuz kitabı.
Yazar engelli bir insanın yaşadığı zorlukları, annesizliği, yalnızlığı, toplumun gözünde engelli bireylerin yerini çok güzel işlemiş. Direk o psikolojiye bürünüyorsunuz. Kısacık ama konu olarak sarsıcı bir eserdi. Kitabın sonunda büyük bir sır sizi bekliyor, ben keyifle, merakla okudum. Tavsiye ediyorum okumalısınız kitapla kalın 〰️