Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

16 Ocak Gecesi

Ayn Rand

16 Ocak Gecesi Sözleri ve Alıntıları

16 Ocak Gecesi sözleri ve alıntılarını, 16 Ocak Gecesi kitap alıntılarını, 16 Ocak Gecesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşam duyusu öncelikle varoluşla değil, bilinçle ilgilidir. Hatta insanın bilincinin varoluşuyla karşı karşıya gelmesi ve zihninde en basit anlatımıyla bir pencere açılmasıyla ilgilidir. Yönetim kurallarıyla değil.
Sayfa 2 - Plato Film Yayınları, 3. Baskı: İstanbul, Ocak 2013, Çeviren: İzzettin ÇalışlarKitabı okudu
Björn hiçbir şeyi doğru veya yanlış diye ayırt etmezdi. Onun için sadece yapabilecekleri ve yapamayacakları diye bir ayrım vardı. Hep de yaptı.
Sayfa 78 - 3. Perde - Karen (e kitap)
Reklam
Günah, günahtır Sayın Yargıç. Bunu değiştiremezsiniz.
Ama eğer ki bu mutsuzluk ve acı dolu dünyada yine de bir insanın ister suçlu, ister ahlaksız, ister aşağılık nitelendirilsin, yaşama isteğini kaybetmeyip dünyayı fethe kalkması aslında hepimizin ihtiyacı olan bir itici güçse, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da ancak kendi kurallarını kendi koyan bir ruh ilerlemeyi sağlayabilecekse ve hataları ne olur­sa olsun kendi özünü hiç kaybetmemiş böyle özgüvenli bir insana kalbinizin derinliklerinde saygı duyabiliyorsanız, gerçek büyüklüğe ve etrafınızdakilerden farklı bir yaşam duyusuna sahipsiniz demektir.
tr'de nasip olur mu :D
"itiraz ediyorum Sayın Yargıç!" "itirazınız kabul edildi."
Avukat Bey, o ikisi arasında bir sorun olamaz ki. Sizle aynadaki görüntünüz arasında sorun olabilir mi?
Sayfa 61 - 2.Perde - Jungquist (e kitap)
Reklam
Birimiz yalan söylüyor. Ve ikimiz de yalan söyleyenin kim olduğunu çok iyi biliyoruz.
Sayfa 51 - 1. Perde- Karen (e kitap)
En sevdiğim an: doğrusunu bildiğin yalanları dinlemek.
Birimiz yalan söylüyor. Ve ikimiz de yalan söyleyenin kim olduğunu çok iyi biliyoruz.
Bir erkeğin işiyle ya­tak odası arasındaki sınıra dikkat etmemesi iyi bir şey değildir.
bu dünyada günah işlemekten utanılmıyor.
Reklam
O adı çok bilindik eleştirmenlerin kara cahil yağcılar olduğunu ve onlardan hiç bir şey beklememek gerektiğini de öğrendim.
Sahip olabileceğin en yüksek vizyona çık ki, karşılaşabileceğin tüm koşulları bertaraf edebilesin.
Patlatacaksın böylelerine
STEVENS: Adınız? KAREN: Karen Andre STEVENS: Son işiniz neydi? KAREN: Bjorn Faulkner’in sekreteriydim. STEVENS: Bu işi kaç yıl yaptınız? KAREN: On yıl. STEVENS: Patronunuzla ilk karşılaşmanızı anlatır mısınız? KAREN: Stenocu arayan bir eleman ilanı gördüm ve işe başvurdum.Onu ilk kez Stockholm’ün kenar mahallelerinden birindeki ofisinde gördüm. Yalnızdı. Bu benim ilk işimdi. Orası da onun ilk ofisiymiş. STEVENS: Sizi nasıl karşıladı? KAREN: Ayağa kalktı, hiç bir şey söylemeden bana baktı. Konuşmazken bile karşısındakini aşağılayan bir ifadesi vardı. Öyle dik dik bakardı ki karşısında çok uzun süre duramazdınız. Nedense ya önünde diz çök­mek ya da suratının ortasına bir tane patlatmak istedi­ğimi hatırlıyorum,
FLINT: Bu süre içinde patronunuzun ne kadar il­legal faaliyeti olduğunu ve ne suçlar işlediğini biliyor muydunuz? JUNGQUIST: Hayır. Böyle bir şeyden haberim ol­madı. FLINT: Peki bunları sonradan öğrendiniz mi? JUNGQUIST: (Sükunetini bozmaz) Hayır. Böyle bir şeyden hala haberim yok. FLINT: Haberiniz yok demek... Peki bütün bu par­lak fınansal operasyonlarını da mı bilmiyorsunuz? JUNGQUIST: Herr Faulkner’in başkalarının cesa­ret edip de yapamadıklarını yaptığını biliyorum. Ondan hiçbir zaman kuşkulanmadım. Yanlış bir şey yapmadığı­nı biliyorum sadece. FLINT: Yanlış bir şey yapmadığını nereden biliyor­ sunuz? JUNGQUIST: Çünkü onun adı Björn Faulkner. FLINT: Ve adı bu olanlar yanlış yapamaz... JUNGQUIST: Bakın beyefendi, sizin veya benim gibi küçük adamlar Björn Faulkner gibi biriyle karşı karşıya kaldığı zamanlar başımızı öne eğer ve yapmamız gerekeni söylemesini bekleriz. Bazen emir alırız. O za­man da soru sormadan yerine getiririz. FLINT: Ne kadar hoş. Ustanıza olan bağlılığınız hayranlık uyandırıcı. Onun için yapmayacağınız şey yok sanıyorum... JUNGQUIST: Öyle. FLINT: Karen Andre’ye de aynı derecede bağlı mı­sınız? JUNGQUIST: (Anlamlı bir bakışla) Hanımefendi Herr Faulkner için çok değerliydi. FLINT: Dolayısıyla ustanızın hatırı için bir kaç kü­çük yalan söylemenin de fazla önemli olmayacağını dü­şünürsünüz herhalde... STEVENS: itiraz ediyoruz Sayın Yargıç! YARGIÇ HEATH: itirazınız kabul edildi. JUNGQUIST: (Sakince) Yalan söylemedim efen­dim. Patronum ölmüş olduğuna göre benden yalan söy­lememi isteyemez. Ama gerekseydi sizin için doğruyu söyleyeceğime onun için yalan söylemeyi tercih ederdim.
159 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.