En Beğenilen 1917-1934 Türkistan Milli İstiklal Hareketi Enver Paşa 1-2 Gönderileri
En Beğenilen 1917-1934 Türkistan Milli İstiklal Hareketi Enver Paşa 1-2 kitaplarını, en beğenilen 1917-1934 Türkistan Milli İstiklal Hareketi Enver Paşa 1-2 sözleri ve alıntılarını, en beğenilen 1917-1934 Türkistan Milli İstiklal Hareketi Enver Paşa 1-2 yazarlarını, en beğenilen 1917-1934 Türkistan Milli İstiklal Hareketi Enver Paşa 1-2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zulmün topu var, güllesi var, kal’ası varsa,
Hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır;
Göz yumma güneşten, ne kadar nûru kararsa
Sönmez ebedî, her gecenin gündüzü vardır.
Tevfik Fikret
18. ve 19. asırda Orta Asya'ya Rus akınları eski ve köklü Türk-İslam medeniyetini temelinden söküp attığı gibi, asırlardır devam eden bir uykuya da yatırmıştır. Öyle ki, Orta Asya'nın en küçük merkezlerine kadar yayılmış imaretler Rus istilacıları tarafından yıkılmış, cildlerle kitap dolu kütüphaneler yakılmış, medreseler kapatılmış, rasathaneler dağıtılmış, hülasa bir meden,yet berhava edilmek suretiyle mensupları gibi idam sehpasına çekilmiştir.
Çağatay adının yerine 14-15. yüzyılda ikame olan Özbek adı, Cengiz İmparatorluğu devri ve sukütundan sonra Orta Asya Türkleri'nin en savaşçı olanlarını ifade etmiştir. Fakat başlıbaşına bir Türk kavmi adı olarak, Özbek Han'dan sonra umumileşmiştir
Ey güzel Fergana kanlı gömleğinin etrafında döneyim
Perişan olmuş, kara, vahşi saçına bağlanayım
Vahşi bir orman gibi bağrını basmıştır kamış
Hiç görünmez gözlerinde bir alev, bir od yanış
Geniş, açık yaylaların, düşmanlara açmış göğsünü
Bir kara perde basmıştır toprağının üstünü
Gözlerin solmuş, ölü gibi ruhunla baktın bana
Kurtuluşun yıldızı asla görünmez mi sana?
Bu bülend, zor dağların niye men edemez düşmanların yolunu
Yok mudur keskin kılınç, düşmanların kolunu kesmek için
Biz hepimiz aciz, zebun, bağrı ezilmiş senin için
Bu kadar kanlar döküldü ol dahidir senin için
Ağlama yurdum eğer ki bu gününde yok bahar
Gelecek günlerde bahtın yıldızı parıldar.
Çolpan
Ermeni Taşnaklar ise, Fergana halkına çok eziyet etmişlerdi. Ruslar'dan da beter. Özbek köylülerine yapmadıklarını bırakmamışlardı. Özellikle Hokan köylerinde, çocukların ve kaçamayan yaşlıların başlarını iple çekmek suretiyle şehid etmişler, gözlerini oymuşlar, hayvani bir vahşetin en ala örneğini vermişlerdi. Hatta "Biz size ne yaptık?" diye soran zavallı Özbek kadınlarına
"Oradakiler de (Türkiye) Türk, siz de... Biz onlardan çok çektik, şimdi intikamını alıyoruz."
diye vevap veriyorlardı. İşte şimdi, bu derece gaddar Türk düşmanlarından hesap sorma zamanı gelmiş, fırsat ele geçmişti. Elbet onlar da intikam olacaklardı. Sırderya'nın 100 yıldan beri tamamen kan haline gelmiş sularında can vereceklerdi. Sonra, Sırderya'nın kalbi yoktu... Acımazdı... Öyle yapıldı. Bazıları boğularak, bazılarıda elleri bağlanarak nehre atıldı.. Çoğu da herhalde Tanrı'ya hesap verdiler...