"Hiçbir şeyi kavrayamadıkları için hiçbir zaman akıllarını kaçırmıyorlardı. Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı, çünkü bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu."
George Orwell düşünde ütopik bir dünya kurmuş ve bu dünyada tarihin, bilimin, sanatın, özellikle de edebiyatın olmadığı karanlık bir çağdan bitmeyen savaş ve sebeplerinden, okumayan, yazmayan bir toplum ve bu toplumun kolay yönetilebilirliğinden bahsetmekte. Dilimizin önemi yenisöylemde kısaltmaların artması ve farklı anlamlardaki kelimelerin kullanımdan kaldırılması. Çevrenin toplumla ilişkisi, doğanın karanlık bir çağda var olmaya devam etmesi. Sonuç olarak ağır bir kitap. Her şeye rağmen okurların okumasını tavsiye ederim.
Bir insan yönetmek istiyorsa, yönetmeye devam etmek istiyorsa,o insan gerçeklik algısını alt üst edebilmelidir. Çünkü önderliğin sırrı,insanın kendisinin yanılabilirliği inancıyla geçmişte yaptığı yanlışlardan bir şeyler öğrenme gücünü birleştirmekte yatar.
Bir gün her şeyin kontrol altında olduğu, her adımınızın takip edildiği ve her düşüncenizin izlendiği bir dünyada yaşıyorsunuz. Büyük bir "göz" sizi her yerde izliyor ve en ufak bir muhalefet girişiminde bile acımasızca cezalandırılıyorsunuz. Bu, sadece bir distopik kurgu değil, George Orwell'ın 1984 romanında anlattığı ürkütücü bir