Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

20. Yüzyılın Uluslararası Tarihi

Kolektif

En Eski 20. Yüzyılın Uluslararası Tarihi Sözleri ve Alıntıları

En Eski 20. Yüzyılın Uluslararası Tarihi sözleri ve alıntılarını, en eski 20. Yüzyılın Uluslararası Tarihi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Güç; sanayi çıktısı, insan gücü ve maliye ile ölçülen askeri kapasiteye indirgenemez. Bütün güç şekilleri, potansiyel tehditler karşısında tartılmalıdır. Coğrafi, siyasi, entelektüel ve hatta kültürel bağlama uygulanmalı, zamana ve mekana izdüşümü yapılmalıdır.
İttifaklar sisteminin asıl önemli yanı, ittifaklar ve bağlantıların zaman içinde dönüşüme uğrayarak başlangıçta onu yapan kişilerin niyetlerinden çok farklı yere gelmesidir.
Reklam
Manda sisteminin ilginç bir çelişkisi vardı. Önce "reel politik" ruhu içinde Osmanlı Imparatorluğuna, kaybeden taraf olarak "yabancı" topraklarını kazanan tarafa vermesi şartı öne sürüp, İmparatorluktan "arta kalan topraklardan" ibaret bir Türkiye yaratmış, sonra da kuvvetler dengesi politikasının hayal edilebilecek en küstah örneği olan ve 1916'da gizli olarak yapılan Sykes-Picot Antlaşması doğrultusunda manda yönetimine verilen bölgeleri, Britanya ve Fransa arasında bölüştürmüştü.
Arap ve Filistin milliyetçilikleri Siyonizmden bağımsız ortaya çıktı ve gelişmeleri tıpkı Arapların Türk yönetimine karşı direnmesi ve bölgenin diğer sömürgeci devletlerle karşılaşmasında olduğu gibi Filistin de ortaya çıkmakta olan çatışmadan derinden etkilendi.
20. yüzyıla geçerken Filistindeki Arapların çoğu kendilerini millet terimleriyle değil daha çok aile, kabile, köy ya da din temelinde tanımlıyordu. Ancak aydınlar arasında milliyetçi bir kimlik tanımlaması fikrinin yayılması 1872 Osmanlı Reformları dönemine uzanır. O tarihte Kudüs bağımsız bir sancak olarak kabul edilmiş ve yerel seçkinler yükselmeye başlamıştı. Ne var ki bütün bunların daha tutarlı bir söyleme dönüşmesi için 50 yıl daha beklemek gerekecekti. Bu gecikmeyi açıklayan birkaç etken vardır: Araplar genellikle Filistin'i Büyük Suriye'nin güneydeki bir parçası olarak kabul ediyordu; yerel siyasi kültür çok parçalanmıştı; toprak temelli milliyetçilik Arap Orta Doğusunda genellikle gelişmemişti; Filistin milliyetçiliğinin yükselişine ilişki ne en ufak bir işaret bile daha kapsayıcı olan Arap milliyetçiliğine doğrudan bir rakipti.
Birinci Dünya Savaşı Arap milliyetçilerine Britanya ile askeri ittifak yaparak bağımsızlık savaşına girme fırsatı verdiyse, Siyonistlere de Filistin üzerindeki emellerini uluslararası toplum tarafından tanınma fırsatını tanımıştı.
Reklam
Genel olarak, soğuk savaş’ın çıkışıyla ilgili çalışmalar hem geniş bir yelpazeye yayılır hem de kalın ciltler doldurur; bu nedenle genelleme yapmak için kolay bir kestirme yol yoktur.
Sayfa 257
Güç -sahip olunan- bir nesne değildir, bir ilişkidir.
Sayfa 14
Bir Fransız devlet adamının deyişiyle, "büyük bir millet olarak kalmak ya da olmak" için "sömürge sahibi olmanız şarttır".
Sayfa 25
1914'lerin erkekleri, yaptıkları bireysel seçimlerin nelere yol açabileceğini önceden görememiş olsalar ve bazen bu seçimler onlara alın yazısı gibi görünmüş olsa bile, omuzlarında sorumluluk yükü ağırdır.
Sayfa 35
Reklam
Ekim 1917 tarihine kadar, Amerikalıların Avrupa'da yalnızca 80.000 askeri vardı. 1919 yılına gelindiğinde bu sayı iki milyona yükselecekti.
Sayfa 43
Paris Barış Anlaşması
Fransa'nın en fazla ihtiyaç duyduğu şey, Almanya ile barışmak için sağduyulu bir barış ve güvenlik anlayışının gelişmesinin teşvik edilmesiydi ve bunun için Amerika ve Britanya'nın desteği gerekiyordu, oysa durum bunun tam tersiydi. Kendisinden çok daha güçlü olan ve hem "savaş suçlusu" ilan edilmiş hem tazminat ödemeye mahkum edilmiş böylece nefret duygusunun hakim olacağı bir komşu karşısında Fransa'nın, eli kolu bağlanmıştı, üstelik Almanya'nın bu iki hükmün yer aldığı bir anlaşmaya gönüllü olarak uyacağı peşinen kabul edilmiş oluyordu.
Sayfa 53
20.yüzyılın öyküsü bir ölçüde Avrupa'nın görece inişe geçmesini, Avrupalı olmayan devletlerin uluslararası sistemde eşit konuma yükselişini anlatır.
Sayfa 69
Çin-Japon Savaşı
Japonya'nın kaçamak davranışları kendi konumundaki şu yemek zayıf noktadan kaynaklanıyordu: Bir yanda Batı'nın tutumundan nefret ederken bir yandan da Batı demokrasileriyle ticaret yapma ihtiyacı.
Sayfa 86
Ekonomik sıkıntı doğal olarak siyasal iklimi de zehirledi. Siyasi partilerin popülerliği, bir dizi yolsuzluk skandalı ve siyasetçilerin yalnızca büyük Japon kartellerinin (zaibatsu) çıkarlarına hizmet ettiği izlenimini doğurması yüzünden zaten epeyce aşınmıştı. Ekonomik kriz bu düşmanlığı iyice keskinleştirdi ve "aşırı milliyetçileri" siyasi parti rejimi kavramını toptan reddetmeye ve modernleşmenin doğurduğu sorunların baskısına cevap vermeye çalışan derneklerin hızla çoğalmasına yol açtı.
Sayfa 79
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.