Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

20. Yüzyılın Uluslararası Tarihi

Kolektif

20. Yüzyılın Uluslararası Tarihi Sözleri ve Alıntıları

20. Yüzyılın Uluslararası Tarihi sözleri ve alıntılarını, 20. Yüzyılın Uluslararası Tarihi kitap alıntılarını, 20. Yüzyılın Uluslararası Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Güç, coğrafya değiştirince etkisiz olabilir: Boer Savaşı (1899-1902) örneği
Askeri, malî ve sanayi kaynakları bakımından ezici üstünlüğü sahip, dünyanın en büyük deniz gücü Britanya, Imparatorluğa bağlanmamak için direnen iki küçücük ve geri kalmış Afrikaner cumhuriyeti tarafından küçük düşürüldü. İki yıl süren vahşi ve acımasız gerilla savaşından sonra Britanya nihayet 1902 yılında zaferi elde etti ama faturası ağır olmuştu. Kayıplarına göre kazancı verdiği kayıp çok fazlaydı.
Sayfa 15 - Siyasal Kitabevi, 2.Baskı, Ağustos 2015
Genel olarak, soğuk savaş’ın çıkışıyla ilgili çalışmalar hem geniş bir yelpazeye yayılır hem de kalın ciltler doldurur; bu nedenle genelleme yapmak için kolay bir kestirme yol yoktur.
Sayfa 257
Reklam
Arap milliyetçiliğinin benimsediği Avrupa karşıtı nitelik aynı şekilde Türk karşıtlığını da benimsedi. Aslında Arap milliyetçiliği tartışmasının, Arapların Avrupa ile temas etmesiyle başlayan bir tepkiden çok, Osmanlı İmparatorluğu'nun Arapça konuşan eyaletlerinde daha fazla özerklik talebinin yükselmesiyle başladığı öne sürülebilir. Arap milliyetçiliği hareketinin kurumsal kökenleri incelendiğinde bu daha açık olarak görülür. 1875'ten itibaren Osmanlı merkeziyetçi yönetiminin Türkleştirme siyasetine muhalif, çok sayıda küçük ve çoğu gizli çalışan dernek kurulmuştu. Bunlar Arap yönetiminin özerk olmasını, Arap dilinin resmi dil olmasını ve Arapların incinen gururunun onarılmasını istiyordu, bazıları Osmanlı Sultanının, Halife sıfatını taşımasını bile Arap haklarının gasp olarak görecek kadar ileri gidiyordu.
Sayfa 107
20.yüzyılın öyküsü bir ölçüde Avrupa'nın görece inişe geçmesini, Avrupalı olmayan devletlerin uluslararası sistemde eşit konuma yükselişini anlatır.
Sayfa 69
Güç; sanayi çıktısı, insan gücü ve maliye ile ölçülen askeri kapasiteye indirgenemez. Bütün güç şekilleri, potansiyel tehditler karşısında tartılmalıdır. Coğrafi, siyasi, entelektüel ve hatta kültürel bağlama uygulanmalı, zamana ve mekana izdüşümü yapılmalıdır.
1914'lerin erkekleri, yaptıkları bireysel seçimlerin nelere yol açabileceğini önceden görememiş olsalar ve bazen bu seçimler onlara alın yazısı gibi görünmüş olsa bile, omuzlarında sorumluluk yükü ağırdır.
Sayfa 35
Reklam
Şerif Hüseyin henüz savaş başlamadan önce Arapların Türklerden kurtarmak için Britanya'dan askeri yardım isteğinde bulunmuş, ancak Osmanlılar hala dost sayıldığı ve Avrupa'daki dengenin bozulmaması açısından önemli bir devlet olarak görüldüğü için bu talep reddedilmişti.
Sayfa 127
İttifaklar sisteminin asıl önemli yanı, ittifaklar ve bağlantıların zaman içinde dönüşüme uğrayarak başlangıçta onu yapan kişilerin niyetlerinden çok farklı yere gelmesidir.
Paris Barış Anlaşması
Fransa'nın en fazla ihtiyaç duyduğu şey, Almanya ile barışmak için sağduyulu bir barış ve güvenlik anlayışının gelişmesinin teşvik edilmesiydi ve bunun için Amerika ve Britanya'nın desteği gerekiyordu, oysa durum bunun tam tersiydi. Kendisinden çok daha güçlü olan ve hem "savaş suçlusu" ilan edilmiş hem tazminat ödemeye mahkum edilmiş böylece nefret duygusunun hakim olacağı bir komşu karşısında Fransa'nın, eli kolu bağlanmıştı, üstelik Almanya'nın bu iki hükmün yer aldığı bir anlaşmaya gönüllü olarak uyacağı peşinen kabul edilmiş oluyordu.
Sayfa 53
Bir Fransız devlet adamının deyişiyle, "büyük bir millet olarak kalmak ya da olmak" için "sömürge sahibi olmanız şarttır".
Sayfa 25
Reklam
Hüseyin-McMohan yazışmaları hiçbir şekilde resmi bir anlaşma niteliğinde değildi. Ne var ki asıl sorun resmiyetin olmaması değildi. Sorun daha çok, toprak konusundaki belirsizlik ve "Araplık" tanımındaydı.
Sayfa 128
Siyonizm'in Kökenleri ve Gelişimi
1881'de Güney Rusya'yı baştan başa saran katliamlar dizisi tertip edildi. Bu olaylar, 1648-49'da Polonya'da yapılan Yahudi katliamından sonra ilk geniş çaplı Yahudi karşıtı ayaklanmaydı ve bunun yerel Yahudi halk üzerinde çok derin bir etkisi oldu. Katliamlar, Doğu Avrupalı Yahudi aydınların beslediği reform ve asimilasyon umutlarını toptan yok etti, çoğu ABD'ye yönelen büyük bir göç hareketi başlattı. Bu olanlar aynı zamanda Kutsal kitapta vaat edilmiş İsrail (Eretz Israel) topraklarında yeniden Yahudi milli hayatının dirilmesi arzusunu tetikledi ve böylece Siyonist hareketi doğurdu.
Sayfa 124
20. yüzyıla geçerken Filistindeki Arapların çoğu kendilerini millet terimleriyle değil daha çok aile, kabile, köy ya da din temelinde tanımlıyordu. Ancak aydınlar arasında milliyetçi bir kimlik tanımlaması fikrinin yayılması 1872 Osmanlı Reformları dönemine uzanır. O tarihte Kudüs bağımsız bir sancak olarak kabul edilmiş ve yerel seçkinler yükselmeye başlamıştı. Ne var ki bütün bunların daha tutarlı bir söyleme dönüşmesi için 50 yıl daha beklemek gerekecekti. Bu gecikmeyi açıklayan birkaç etken vardır: Araplar genellikle Filistin'i Büyük Suriye'nin güneydeki bir parçası olarak kabul ediyordu; yerel siyasi kültür çok parçalanmıştı; toprak temelli milliyetçilik Arap Orta Doğusunda genellikle gelişmemişti; Filistin milliyetçiliğinin yükselişine ilişki ne en ufak bir işaret bile daha kapsayıcı olan Arap milliyetçiliğine doğrudan bir rakipti.
28 öğeden 16 ile 28 arasındakiler gösteriliyor.