Beni oldukça etkileyen güçlü bir distopya bu.Orwell'ın 1984 romanına ithaf edilerek yazılmış,adından belli olduğu gibi.İnsanların geçmişini,kültürel renkliliğini yok eden, halkı baskı ve kaos ortamına mahkum eden,insanları tek bir inancın hükümranlığında yaşamaya zorlayan bir ülkeyi ve sistemi anlatıyor.Hiç bitmeyen bir kutsal savaş,patlayan bombalar,infazlar,infazcılar...Toplumu durmadan gözetleyen V'ler,halkın birbirini ispiyonlaması üzerine omurgasını çakan bir sistem.Tüm dünyanın Abistan'dan oluştuğunu sanan bir halk.Yalanlar silsilesi ile uyutulan insanlar,yıkanan beyinler.Güzel bir eserdi.Ayrıca çok kallavi cümleleri vardı.İnsanı doğrudan düşünmeye ve sorgulamaya iten bir eser.Sıradan bir vatandaş olan Ati'nin sanatoryumda geçirdiği süre zarfında yaşadığı aydınlanma ve dönüş yolculuğunda tanıdığı Nas'tan duyduğu bir keşif ile çıktığı gizemli yolculuğu okuyoruz.Sonradan uydurulan Abice dilinin halk üzerinde kurduğu tahakküm ve onları düşünmekten alıkoyması da oldukça önemli bir detaydı bence.