Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

2018 Mayıs-Haziran

221B Dergisi - Sayı 15

221B Dergisi

221B Dergisi - Sayı 15 Gönderileri

221B Dergisi - Sayı 15 kitaplarını, 221B Dergisi - Sayı 15 sözleri ve alıntılarını, 221B Dergisi - Sayı 15 yazarlarını, 221B Dergisi - Sayı 15 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sanatın pedagojik hedefi yoktur. Anlatmak, aynı zamanda tanıtmak demektir. Tanıtmak da dönüştürmek"
Sayfa 69 - Roberto Saviano (Camorra'dan Gomorra'ya bir Napoli hikayesi)
Reklam
Her şeyin başında gelen Birinci Kural, mali bağımsızlıktı. Bir kadın bir başkasına, özellikle de bir erkeğe asla bağımlı olmamalıydı.
İktidar döngüsünün babalar ve oğulların peşini bıraktığı hâlâ söylenemez. Modern psikoloji, bir oğulun kendisini var edebilmesinin yolunun baba figürüyle kavgasını kazanmasmdan geçtiğini söylüyor. Her evde taht olmasa da kişinin varlık tahtına kimin oturacağı da bir kavga meselesi. Sürekli babalarının fısıltılarını kafalarının içinde duyan oğullar, o sesin içinde kendi seslerini duyabilmek için hem kendileriyle hem de babalarıyla büyük mücadeye girişiyorlar.
Sayfa 66 - Ezgi Özcan
Neden polisiye?
Suçun temsilinin bizi neden büyülediğini sorusunun cevabı, Ortaçağ Avrupa’sında idam alanlarında toplanan halkın psikolojisinde yatıyor aslında. İnsanoğlunun DNA’sına işlemiş olan birtakım dürtüler, o zamanlardan bu zamana etkisini kaybetmeden devam ediyor ve bizi suç konusunda büyülüyor. Suçun ve suçlunun temsili, en temel içgüdülerimizden birini yani saldırı içgüdümüzü besliyor her şeyden önce. Bununla birlikte, bu içgüdüyle hareket edip suç barındıran eylemlerde bulunduğumuzda ortaya çıkacak muhtemel sonuçlara da tanıklık etmiş oluyoruz. Suçluyu ve suçun temsilini dışarıdan gözlemlemek, karakterlerin kuralları çiğnediğini görmek ve toplumsal normlara aykırı hareketlerde bulunduklarına şahit olmak bize keyif veriyor çünkü olacakları her zaman güvenli bir mesafeden tecrübe edebiliyoruz. Bu temsil, aynı zamanda bizim için bir ders niteliği de taşıyor, çünkü hayatta kalabilmek için mümkün olan tüm tehlikeleri öğrenip bunlara karşı bir savunma mekanizması geliştirmek de en temel içgüdülerimizden biri.
Sayfa 43 - Fulya Turhan
Hakan Günday
İnsanın, unutmak ve hatırlamaktan ibaret olduğunu düşünüyorum. Ve politikadan ticarete kadar her türlü ilişkinin bu ikisi üzerinden yürütüldüğünü görüyoruz. Bunun için de toplumla uyumlu bir yaşam sürdürmemiz için unutmamız ve hatırlamamız gereken olayların listesi veriliyor bize. Üstelik bu liste sürekli güncelleniyor. Ve esas soru da bu noktada geliyor: Ya o listeye uygun davranmaz ve hatırlanmaması gerekenleri hatırlarsanız? O zaman ne olacak? Bunun cezası nedir? Hepimiz biliyoruz ki bunun cezası, en iyi ihtimalle toplumdan dışlanmak, en kötü ihtimalle de linçtir.
Sayfa 25
Reklam
Polisiye roman nedir?
Benim polisiye roman tanımım şu: Polisiye romanlar, geniş bir edebiyat havuzundan keyfî olarak seçebileceğimiz, heyecan ve merak uyandırmak için yazılan, işlenmiş bir suçu ele alan ve kahraman olarak araştırmacı bir karakteri merkezine oturtan eserlerdir.
Sayfa 5 - Wolfgang Schorlau
Eğer bir hikâye, insan denen varlığı sorguluyorsa o hikâyenin türü şudu: İnsani