Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Abide Şahsiyetler

Samiha Ayverdi

Abide Şahsiyetler Sözleri ve Alıntıları

Abide Şahsiyetler sözleri ve alıntılarını, Abide Şahsiyetler kitap alıntılarını, Abide Şahsiyetler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hudutsuz bir aşk, başı sonu olmayan bir sevgi ummânı halinde gönüllere çarpan Mevlânâ'nın, insan oğluna en büyük armağanı, onu kendi ayıplarından utandıracak kadar müsâhamalı ve anlayışlı bir muhabbet ve şefkate gark etmiş olmasıdır."
"Âşikâr ki biz, altın hazînesi içinde açlıktan ölen adam gibiyiz. Mâzîden devraldığımız öyle pahâ biçilmez bir mânevî servete sâhip olduğumuz halde, içine hapsolup kaldığımız cehâlet ve gaflet yüzünden bu hazînenin nîmetleri ortasında açlıktan kıvranıp durmaktayız."
Reklam
Peki ya 21. Asır ?
Artık yirminci asrın insanı, kendini yalnız et, kemik ve kandan ibaret bir mahluk olarak görmek, onun için de sadece etin, kemiğine hizmet eylemek dalaleti içindedir. Bu yüzden de bizzat hâmil olduğu gerçekleri arayıp sormaz hatta seçemez olmustur. Netice itibariyle kendi kendine yabancı, hatta düşman kesilen bu insan, sevgiyi unutmuş, imandan, ihlâstan habersiz kalmış; sonunda da üstüne çöken egoizme teslim olarak, onun emrinde dünyaya meydan okuyan bir dev haline gelmiştir.
Sayfa 38
Kütleleri yıkan, milletleri tarih sahnesinden silen harpler, darplar değil, gayesizliktir. Uğruna seve seve can feda edeceği idealini kaybeden milletlerin yavaş yavaş veya süratle başaşağı gitmiş olması bir tarihi gerçektir. Fertler icin de bu, budur. İnsanoğlu idealin bir manevi ve gerçek nafaka olduğu şuurunu kaybettiği devirlerde, onun sahtesiyle avunmuştur. Ancak, neyi aradığını, ne için yaşadığını bildiği zaman mesud olmuş, bunu tayin edemeden yollara düşüp, eteği teferruat çalılıklarına takıldığı zaman ise, bedbaht olmaktan kurtulamamıştır.
Sayfa 202
İnsan oğlu rûhu görmez , maddeyi görür . Madde ise , ister zevkten zevke veyâhut elemden eleme düş sün , bir emir kulu olmaktan öteye geçemez . Gerçi göz yaşı döken de , tebessüm eden de bedenin uzuvlarıdır . Fakat aslında gülmek de , ağlamak da ruhdandır ; onun isteği veya isteksizliğiyledir . Görünürde sağa sola yatıp kalkan , eğilen doğrulan ağaç ise de , onu tahrik edip ileri geri sallayanın rüzgâr olması gibi ... Görünmeyen ruh , ister hayvânî , ister ilâhî mânåda olsun , coşmak , galeyan etmek ihtiyâcındadır . Müsbet menfi bütün tehassüslerinde de bedeni vâsıta olarak kullanır . Ancak hayvânî hislerin icbârı altına düştüğü zaman , bayağılaşır , süflîleşir , kırar koparır , yıkıcı dökücü olur . Mânevî duyguların tesir ve tahrîki altına girdi ği zamanlarda ise , yükseltici ve öğretici kesilerek beşeriyeti arıtır , temizler , ona nizam ve muvâzene getirir . Şu halde , günü birlik , ucuz ve yıkıcı zevklere daha kolay ve daha çabuk meyleden insan oğluna , elde edilmesi , ferâgat gibi , adâlet gibi , sadâkat ve muhabbet gibi ağır bedel isteyen mânevî hazların kapısı ni her zaman açık tutmak gerekmektedir .
Sayfa 250 - 251Kitabı okudu
Zira insanlık tarihi göstermiştir ki, cemiyetleri dört başı mamur terbiye ve formasyona götüren, ne kanunların baskısı ne de ceza müeyyidelerinin korkusudur. Bir vicdan ve İman terbiyesinin okşayıcı müdahalesi olmadan, hayvani zaafların kisve değiştirip yüksek vasıflar ve faziletler haline gelmesi hemen de mümkün değildir. Koruğun şeker gibi tatlanması için güneşin terbiyesine nasıl ihtiyacı varsa, salkım salkım dünyayı dolduran ekşi ve buruk kütlelerin de kıvama gelmesi icin ısıtıcı ve hayat verici bir manevi güneşe ihtiyaçları aşikardır.
Sayfa 51
Reklam
Hakikat bilgi ile değil, feyz ve cezbe ile erişilir... Bil ki her şey insana fedadır. İnsan ise kendisine... Allah, hiçbir defa: biz gökleri, ululadık dedi mi ? Arşa çıksan da faydası yok; arşın üstüne çıksan da yedi kat yerin dibine girsen de... Lazım olan, gönüle, gönül sahibine yâr olmaktır. Bütün peygamberlerin, erlerin, erenlerin çalışıp can vermeleri bunun içindir. Bütün alem bir kişidir. İnsan kendini bildi mi, her şeyi bildi demektir.
Sayfa 36
"Zaman kalburu işini bilir. Kendisine tevdi olunan her kıymeti, bıkıp usanmadan aheste aheste eler durur. Düşene dur demez, kalanı da silkip atar. Dökülen dökülür, kalan kalır..."
Miskin Yûnus , erenlere tekebbür etme toprak ol Topraktan biter küllîsi , gülistan ( dır ) toprak bana Yunus Emre
...ilim , ilâhî aslından ayrıldığı takdirde sevgiye yabancı olur . Bu sûretle de şeytânî bir kuvvet hâline gelir . Mevlânâ der ki : " Secde etmekten baş çeviren İblis , sâdece ilim sâhibi idi . Aşk ehli değildi . Onun için Âdem ' de tecelli eden ilâhî nefesi göremedi ve Allâh'ın insana bunca azîm bir mertebe verdiğini anlamadı . " Eğer ilim aşk ile yan yana yürürse nûrânî olur , yoksa şeytânîlikten kurtulamaz ve kurtulamadığı için de etrâfını kana ve ateşe boğar . Dünyânın bugünkü manzarası bunun canlı misâlidir .
Sayfa 181Kitabı okudu
165 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.