Platon'un idealist tarihciliği, sonunda, ruhsal değil, biyolojik bir temele yaslanmakta, insan ırkının bir çeşit meta-biyolojisine dayanmaktadır. Platon, yalnızca biyolojik bir devlet teorisi öneren bir naturalist değildir, - aynı zamanda, ortaya biyolojik ve ırkçı bir sosyal dinamik, bir siyasal tarih teorisi koyan ilk kişidir.