Açlık Oyunları kitaplarını, Açlık Oyunları sözleri ve alıntılarını, Açlık Oyunları yazarlarını, Açlık Oyunları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aslında biteli biraz oluyor da, bayram telâşı falan, ancak gelebildim buraya. İncelemeye başlamadan önce şunu demek istiyorum, yaklaşık 7-8 sene öncesi, yine Ramazan ayındayız; bu serinin sadece üçüncü kitabını okuyabilmiştim. Ve o zaman, o kadar etkileyici geldi ki! Sadece son kitabı okumama rağmen, günlerce bu kitabı düşünmüş, baştan sona okumak istemiştim,hep. Ama ertelemelerin sonucu bunu tamamen unuttum ve tesadüf sonucu kütüphanede görünce artık bu vakit o vakit diyerek aldım.
İyi ki de almışım! Açlık Oyunları'nın başlamasıyla beraber beni yine o 13-14lü yaşlarıma götürdü. Hemencecik bitmesine üzüldüm. Uzun zaman sonra '1 bölüm daha' diyerek bitirdiğim bir kitap oldu. Arayı çok açmadan ikinci kitabı da almak istiyorum. O halde ne diyelim:
74. Açlık Oyunları başlasın!
Bu kitap yine 2010 yılında okuduğum kitaplar arasında. Lisede edebiyat öğretmenim önermişti. Şimdi bakınca kendisinin ne kadar vizyoner biri olduğunu görebiliyorum. Tüm dönem serinin diğer kitaplarını da okumak istemiştik hatırlıyorum o zaman sanırım sadece ikinci kitabı bulabilmiştim ama içimde bir yerlerde her zaman beni heyecanlandırıyor. O mükemmel kurgulanmış distopik dünya, o dünyadan sıyrılma çabaları ve hayatta kalma yarışı hem dış hem iç dünyada beni çok etkilemişti. Sanırım bu kitabı hiç sıkılmadan tekrar tekrar okuyabilirim.
Şu sıralar bilimkurgu/fantastik/distopya okuyorum ve Açlık Oyunları da yıllar önce filmini izlediğim ama kitabını okumadığım bir metindi. Çok keyifle okunan, çok akıcı bir metin ve elbette ki filminden kat be kat iyi. 2008 yılında Suzanne Collins tarafından tanımlanan başkent insanlarının da, şişirilmiş dudakları, elden geçmiş yüzleri, rengarenk saçları ve tuhaf kıyafetleriyle, bugün büyük şehirlerimizin sokaklarında dolaşması da, distopik metnin gerçekleşmiş bölümünü oluşturuyor. Umarım tüm vahşetiyle oyunlar da ileride gerçek olmaz.
Bu kitabı bu kadar geç okuduğum için üzgünüm. Muhteşem, çok gerçekçi ve 1984'ü anımsatan bir kurgusu var. İçinde yaşadığımız dünya, distopyaları anlamamızı kolaylaştırdığı için normal karşıladığım bölümler oldu. Üslubu çok anlaşılır ve çok hızlı akıyor. Okunmalı.