Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Adam Strand'ın Otuz Dokuz Ölümü

Gregory Galloway

Adam Strand'ın Otuz Dokuz Ölümü İletileri

Adam Strand'ın Otuz Dokuz Ölümü iletilerini, Adam Strand'ın Otuz Dokuz Ölümü okur görüşlerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Neden mutlu değilsin?" "Seni nasıl mutlu edebiliriz?" "Seni üzen nedir?" Keşke ona bunun mutlu ya da üzgün olmakla bir alakasının olmadığını açıklayabilseydim, bu sorular bütün konunun çok uzağındaydı. Hâlâ sormaya devam ediyorlar. Kimse her zaman "mutlu" ya da her zaman "üzgün" değildir, değil mi? Bilmiyorum, geçici şeyler gibi duruyorlar, hava durumu gibi, gelip geçici, hiçbir şey sabit değildir. Bu problemin bir parçasıydı. Hiçbir şeyin bu geçici doğasını sevmiyordum. Genç olmayı sevmiyordum ve büyüyeceğim gerçeğini; kilo alacağım gerçeğini sevmiyordum ya da boyumun uzayacağını ya da en sevdiğim tişörtüme sığmayacağımı veya saçımı kestirmek zorunda kalacağımı, bir gün tıraş olmak zorunda olacağımı, her gün dişimi fırçalamam gerektiğini, bir yerden mezun olup başka biri için uğraşacağım gerçeğini, evden ayrılacağımı, üniversiteye gitmeyi, iş bulmayı, emekli olmayı, ölmeyi. Hiçbiri ilgimi çekmiyordu. Hiç idrak edemedim. Bence, boşverin. Eminim ki dışarıda bunlardan biriyle gayet mutlu olan insanlar vardır, belki hepsiyle birden mutlu olan birisi de vardır, ama bana göre değillerdi. Bir kaya olarak doğmalıydım ya da kutuplarda bir buzul, yerin metrelerce altında asla rahatsız edilmeyecek bir kömür parçası ya da asla keşfedilmeyecek uzak bir gezegende bir molekül, uzayda donmuş, izole, yalnız, varlığından kimsenin haberi olmayan, var olma ihtimalinin bile bilinmediği bir şey. Bu şekilde doğmalıydım ya da hiç doğmamalıydım. Bunu annenize nasıl anlatabilirsiniz ki?
Gregory Galloway
Gregory Galloway
Adam Strand'ın Otuz Dokuz Ölümü
Adam Strand'ın Otuz Dokuz Ölümü
Kimse her zaman “mutlu” ya da her zaman “üzgün” değildir. Bu duygular geçici şeyler gibi duruyorlar, hava durumu gibi, gelip geçici, hiçbir şey sabit değildir. Bu problemin bir parçası. Hiçbir şeyin bu geçici doğasını sevmiyordum. Genç olmayı sevmiyordum ve büyüyeceğim gerçeğini. Bir yerden mezun olup başka biri için uğraşacağım gerçeğini. İş bulmayı, emekli olmayı, ölmeyi. Hiçbiri ilgimi çekmiyordu. Hiç idrak edemedim. Bence boşverin. Eminim ki dışarıda bunlardan biriyle gayet mutlu olan birisi vardır. Ama bana göre değil bunlar. Bir kaya olarak doğmalıydım ya da kutuplarda bir buzul. Yerin metrelerce altında asla rahatsız edilmeyecek bir kömür parçası. Var olma ihtimalinin bile bilinmediği bir şey. Bu şekilde doğmalıydım ya da hiç doğmamalıydım. Öldüğünüzde dünya mükemmel bir yer. Hiçbir problem yok, ne acı, ne üzüntü, ne mide bulantısı, ne hastalık, ne rahatsızlık; Ya da hayal kırıklığı, utanç, hüzün, ihanet, sıkıntı. Hiçbir şey yok. Hiçbir şey kazanılmış ya da kaybedilmiş değil. Hiçbir şey ziyan olmamış ya da hiçbir şey istenmiyor. Söylenecek bir şey ya da söylenmemiş bir şey yok. Hiçbir şey anımsanmıyor, hatırda kalmıyor ya da hatırlatılmıyor. Belki de cennet budur. Mükemmel bir hiçlik.
Adam Strand'ın Otuz Dokuz Ölümü
Adam Strand'ın Otuz Dokuz Ölümü
Reklam
Yeterince güçlüyken ayrılmalıyım hayattan
- Neden ölüme bu kadar takmış durumdasın sence? • Ben olsam ‘takmak’ kelimesini kullanmazdım. - Sen ne derdin? • Takmak fiilinin yargılayıcı bir özelliği var, değil mi? Sanırım ‘kararlı’ kelimesi daha iyi betimliyor durumu. Periyodik tabloda, alttaki elementlerin en sevdiğim özelliği ne biliyor musun? Bazıları sadece saniyeden de daha kısa, anlık