Ahir Zaman İlmihali kitaplarını, Ahir Zaman İlmihali sözleri ve alıntılarını, Ahir Zaman İlmihali yazarlarını, Ahir Zaman İlmihali yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Rüşveti ne almak ne de vermek (2/el-Bakara, 188).
İstisnasız bütün toplumları tehdit eden toplumsal yozlaşmanın en önde gelen tipik örneklerinden birini oluşturan “rüşvet” günümüzde, Kur'an döneminde olduğundan çok daha ciddi boyutlara ulaşmış olduğundan, bu ayetin önemi de o oranda artmış durumdadır.
Maalesef "rüşvet'in gelişmiş
Bütün semavi dinler gibi İslam'ın da kesinlikle yasakladığı büyük günahlardan bir diğeri olan “zina" ve "fuhuş”, hem bizatihi ahlak dışı olması, hem de aile kurumunu tehdit etmesi, çeşitli ahlaksızlıkların, hatta hastalıkların toplumda yayılmasına yol açması ve küresel ölçekte bir sektör oluşturacak kadar muazzam gelirlerin söz konusu
Bu denge meselesinin ne kadar hayati önemi haiz olduğunu daha iyi görmek için, İslam dünyasında, son zamanlarda yaşanan dünyevileşme süreçlerine şöyle bir göz atmak bile tek başına yeterli olacaktır.
Fakat yine de hiçbir İslam ülkesinde yaşananlar, bu konuda ülkemizde yaşananlar kadar çarpıcı bir örnek teşkil edemez.
Ezici çoğunluğu Müslüman
Anne-babanın, kardeşlerin, amcaların, dayıların, halaların, teyzelerin, dostların evlerinden veya anahtarı sizde olan evlerden bir şeyler yemekte beis yoktur; ayrica toplu olarak, bir arada ya da ayrı ayrı yemek yenmesinde de bir beis yoktur (24/en-Nûr, 61).
Burada da ayetin yeme-içme ile ilgili olarak söyledikleri son derece açık olmakla
İslam'ın amacı, yeryüzünün hâkimiyetinin "iyilik" ve "iyiler”in elinde olmasıdır. Bu sebepledir ki Kur'an-ı Kerim zaman zaman tikel örnekler verse de, genelde kategorik olarak iyiliğe teşvik eder ve her tür iyiliğin yeryüzünde yaygınlaşmasını destekler, Müslümanlara da bu konuda öncülük görevini yükler.
Ancak çağımızda iyiliğin
a) Sosyal Ahlaksızlık ve Sosyal Ahlak
Toplumlarda ahlaksızlığın yayılması söz konusu oduğunda sürekli olarak ferdi nitelikli ahlaksızlıkların göz önünde tutulması, ağacı görüp ormanı gözden kaçırmak demektir.
Bu sebeple Müslüman(lar)ın asıl gözünü dikmesi gerekenler, toplumsal ve küresel ölçekli sonuçları olan ahlaksızlıklar olmalıdır.
Evet, dindar ama aynı zamanda ahlaksız olan insanlar bulunabileceği gibi, ahlaklı ancak dinsiz veya materyalist insanların bulunabileceği doğrudur. Çünkü o kadar çok insan vardır ki, kendilerini son derece dindar kabul ettikleri, hatta başkalarına din konusunda önderlik ettikleri hâlde, davranışlarına bakıldığında, ahlâki açıdan katıksız birer materyalisttirler; buna mukabil doktrin bakımından materyalist bazı kişiler de uygulamada her türlü fedakarlığa katlanmaya ve insanlar uğrunda çaba ve gayret göstermeye hazırdırlar.
En aklı başında ve dürüst fikir adamlarının bile kafasını karıştıran bu durum, muhtemelen materyalistlerin kendilerinin seçmedikleri, ancak çocuklukta ailesi ve çevresi tarafından ona aktarılmış olan dinden kaynaklanıyor olabilir.
Çünkü insanlık yirmi bin sene aralıksız olarak dinin etkisi altında yaşamıştır, dolayısıyla da Din; ahlak, kanunlar, kültür, dil ve sanat başta olmak üzere hayatın bütün alanlarına girmiş ve yansımış durumdadır. Bu durumda ateizmi veya materyalizmi seçse bile, insanın şu veya bu ölçüde maruz kaldığı bu güçlü etkileri tamamen silmesi mümkün olmayabilir.
Mamafih "Kıyamet Alametleri" anlayışının ortaya çıkışına zemin hazırlayan asıl unsurun, konuyla ilgili hadis rivayet malzemesi olduğunu unutmamak gerekir. Ancak bu rivayet malzemesinin konuyla ilgili kesin ve açık bir bilgi sunması söz konusu değildir.
Kesin değildir, zira bu rivayetlerin büyük bir kısmı, başta Yahudilik ve
Eğitimin kabaca insanda davranış değişikliğini gerçekleştirmeyi amaçlayan bir faaliyet olarak tanımlanabileceğinden hareketle, aslında bütün dinler gibi İslam'ın bizatihi kendisinin bir eğitim olduğu söylenebilir.
Günümüzdeki yaygın ve egemen telakkilere göre, İslam'a uygun bir eğitim demek, ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocuklara ve gençlere,