Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahlâk İlkeleri Üzerine

David Hume

Sayfa Sayısına Göre Ahlâk İlkeleri Üzerine Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Ahlâk İlkeleri Üzerine sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Ahlâk İlkeleri Üzerine kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Doğruluk tartışılabilir, fakat beğeni tartışılamaz."
Son zamanlarda incelenmeye değer olan ve ahlakın genel temeli ile ilgilenen bir tartışma başlamıştır. Ahlak ilkeleri, akıldan mı duygudan mı türemektedir? Ahlak ilkeleri hakkındaki bilgiyi bir kanıt ve tümevarım zinciriyle mi yoksa dolaysız bir hissediş ve daha ince içsel bir duygu yoluyla mı kazanırız. Doğruluğun ve yanlışlığın bütün sağlam yargıları gibi, her akıl sahibi zeki varlık için aynı mı olmalıdır yoksa güzellik ve çirkinlik algısı gibi tamamıyla insan türünün tikel doğa ve yapısının üzerine mi temellendrilmelidir?
Reklam
Doğruluk tartışılabilir fakat beğeni tartışılamaz.
Erdem lehine olan bütün sıcak hisleri ve tarafgirlikleri ve de erdemsizliğe yönelik bütün tiksinme veya isteksizliği ortadan kaldırın, insanları bu ayrımlara yönelik tamamen ilgisiz kılın, ahlak artık pratik bir çalışma olmaz ve yaşamlarımızı ve eylemlerimizi düzenleyen herhangi bir eğilime sahib olmaz.
Sayfa 17 - FOL
Deney ve tecrübelerden gelen pasif algılar, zihin gücü ile sistemli hale gelir.
... sosyal erdemlerin yokluğunu telafi edecek veya kişiyi bizim en şiddetli nefretimizden veya küçümsenmekten koruyacak başka hiçbir üstünlük yoktur.
Reklam
Unutuyorsunuz, diye haykırdı ölmekte olan ama her şeyi duyan kahraman, kaderin başrol oynadığı bu bayağı kazanımları yüceltirken bana yapılan en güzide methiyeyi unutmaktasınız. Hiçbir vatandaşın hâlâ benim için matem tutmadığını gözlemlememişsiniz.
Sayfa 22 - FOL
Adalet Hakkında/ bölümünden...
"Savaş kuralı dâhil hiçbir kural gözetmeyen medeni bir ulus barbarlarla çarpışırsa, artık hizmet edecekleri hiçbir amaç olmadığından, kurallara yönelik itaatkârlığını askıya almak zorundadır ve her eyleme veya saldırıya, mümkünse ilk saldıranlar kadar kanlı ve öldürücü karşılık vermelidir. "
Sayfa 34 - FOL KİTAPKitabı okudu
Hukuksuz niyetlerimizi dizginleyen tek denetim, merhametimiz ve şefkatimizdir ve doğada bu kadar sağlam olarak kurulmuş bir gücün kullanılmasından hiçbir rahatsızlık çıkmadığından dolayı, adaletin ve mülkiyetin kısıtlamaları, tamamen faydasız kılınarak böyle eşitliksiz bir birliktelikte asla yer bulmayacaktır. Hayvanlar açısından insanların durumu açıkça budur ve onların nereye kadar akıl sahibi olduklarının söylenebileceğini, karar vermeleri için başkalarına bırakıyorum. Uygar Avrupalıların barbar kızılderililer üzerindeki büyük üstünlüğü, bizi hayvanlarla ilişkimizdeki gibi davranmaya yöneltmiştir ve muamelelerimizde adaletin ve hatta insaniyetin bütün kısıtlamalarını bir kenara bırakmamızı sağlamıştır.
Tutkuların dosdoğru seyri, ileriki sonuçlar hakkında herhangi bir derin düşünce tarafından kontrol edilemez.
Reklam
Bize mi anlatıyorsun be Hume...
"Aynı zamanda şu da kabul edilmelidir ki bu eşitlikten uzaklaştığımız her zaman, fakiri soymak zengine kazandırmaktan daha fazla doyum verir ve bir bireyin içindeki saçma bir kibrin hafif tatmini birçok aileye ve hatta şehirlere çoğunlukla ekmekten fazlasına mâl olur."
Tutucu kişiler hâkimiyetin Kayra (Hristiyanlıkta, Tanrı'nın insanı sevgi dolu düşünüşü için kullanılan kavram.) üzerine temellendirildiğini ve yeryüzünü yalnızca azizlerin miras aldığını varsayabilir fakat uygar yargı çok haklı olarak bu yüksek teorisyenleri sıradan hırsızlarla aynı tabana yerleştirmektedir ve bir yasanın otorite toplumu toplum için en avantajlısı olarak görünebileceğini ve yine de uygulamada tamamen zararlı ve yıkıcı olabileceği kaidesini en sert disiplin yoluyla onlara öğretmektedir.
Benim, senin gibi zamirler.
Bu iyelik zamirlerini alan nesnelerin kendileri bize yabancıdır, bizden tamamen kopuk ve ayrıdır ve bu bağı toplumun genel çıkarları dışında hiçbir şey oluşturmaz.
Bana " Akbelen Gitti! " diye bağırıyor bu alıntı.
Bir insanın mülkü nedir? Kullanmak için sadece ona meşru olan her şeydir. Bu nesneleri ayırt edebileceğimiz hangi kurala sahibiz? Burada statüleri alışkanlıklara, örneklere, benzeşimlere ve yüzlerce başka şarta başvurmalıyız ki bunların bazıları değişmez ve kalıplaşmıştır. Bazıları ise çeşitli ve keyfîdir. Halbuki söylenene göre hepsinin sonlandığı nihaî nokta, insan toplumunun çıkarı ve mutluluğudur. Bunun anlayışımıza girmediği yerde hiçbir şey adaletin ve mülkiyetin bütün veya birçok yasasından daha tuhaf anormal ve hatta batıl görünemez.
Sayfa 44 - İnsan toplumunun çıkarı ve mutluluğunda nihayet bulmuyor akp nin hiçbir kararıKitabı okudu
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.