Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilim, İnsani Değerleri Nasıl Belirler?

Ahlakın Coğrafyası

Sam Harris

En Eski Ahlakın Coğrafyası Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ahlakın Coğrafyası sözleri ve alıntılarını, en eski Ahlakın Coğrafyası kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dinî savunma şöyledir: Yazı gelirse inanç kazanır, tura gelirse mantık kaybeder.
Sayfa 260
Dinin yol açtığı karışıklık ve işkencelerin hüküm sürdüğü karanlık asırlardan yeni çıktık. Geldiğimiz nokta ise, insanların ve hatta yönetimlerin temel bilimlere hala açık bir şekilde düşmanca baktığı bir nokta.
Reklam
Katolik Kilisesi'nin doktrinleri, Katolik olmayanlar arasında bile "ahlak" ve "insani değer" kavramlarıyla özdeşleşmiş durumdadır. Bununla birlikte Vatikan, rahip olma girişiminde bulunan kadınları kiliseden aforoz eden ancak çocukların ırzına geçen erkek rahipleri aforoz etmeyen bir kurumdur.
İnsanın böyle bir durumda gözlerini başka yöne çevirmek istemesini anlamak zor değil: Sevgili çocuklarını manevi eğitim için Church of a Thousand Hands'e gönderen dindar bir anne-baba ve burada şiddete, tecavüze maruz kalmış ve cehennem tehditleriyle sessizliğe gömülmüş bir çocuk hayal edin. Bunun zamanımızda on binlerce çocuğun başına geldiğini ve geçmişe bakıldığında bin yılı aşkın süredir devam ettiğini düşünün. Bu durumda din öyle büyük zarar görmüş ve ihanete uğramış olur ki , bu konuda düşünmek bile iç karartıcıdır.
Meğer bilimsel bir toplantıda Taliban'ı kötülemek münakaşaya davetiye çıkarmakmış. Konuşmamın sonunda kendimi, ilk bakışta bilimin ahlak anlayışımıza etkileri konusunda mantıklı düşüncelere sahipmiş gibi görünen diğer bir konuşmacıyla tartışırken buldum. O (bir kadın): Bilimin, kadınların burka giymeye zorlanmasının yanlış olduğunu söyleyebileceğinizi nereden çıkardınız? Ben: Çünkü bana göre doğru ve yanlış, esenliğin artması ya da azalmasıyla ilgili. Ve nüfusun yarısını bezden torbalar içerisinde yaşamaya zorlamak, dahası bunu yapmayı reddederlerse onları dövmek ya da öldürmek, esenliği en üst düzeye çıkarmak için iyi bir yöntem olmasa gerek. O: Ama bu sadece sizin düşünceniz. Ben: Tamam... Konuyu daha da basitleştirelim. Doğan her üçüncü çocuğu, doğumdan hemen sonra yapılan bir ayinle gözlerini çıkararak kör eden bir kültür bulduk diyelim. O zaman insan esenliğini gereksiz yere azaltan bir kültür bulmuş olduğumuzu kabul eder misiniz? O: Bu, o işlemi niçin yaptıklarına bağlı. Ben: (Kaşlarımı yavaş yavaş kaldırarak) Diyelim ki, batıl dini inançlara dayanarak yapıyorlar. Kutsal kitaplarında tanrı: "Dünyaya gelen her üçüncü kişi karanlıkta yürümelidir" diyor. O: O zaman yaptıklarının yanlış olduğunu söyleyemezsiniz.
Dünyada yalnız tek bir kişi, korku içinde çırpınıp bağıran küçük bir kızı zapt edip, mikroplu bir bıçakla cinsel organını kesip, sonra da idrarını yapması ve adet görmesi için yalnızca küçük bir delik bırakacak şekilde dikerse, burada sorulması gereken tek soru bu kişinin nasıl cezalandırılması gerektiği ya da ölüm cezasının yeterli bir ceza olup olmayacağıdır. Ama aynı şeyi milyonlarca kişi yapıyorsa, bir anda "kültür" haline gelmekte ve yapılan iğrençlik milyonlarca kat büyümek yerine sanki bir sihirli değnek dokunmuşçasına daha az korkunç bir hal almakta ve hatta feministler de dahil olmak üzere bazı Batılı "ahlak düşünürleri" tarafından savunulmaktadır.
Reklam
Milyonlarca insanın "ahlak" terimini dinsel dogmacılık, ırkçılık, cinsiyetçilik ve diğer içgörüsüzlük ve anlayışlıslıklarla eş anlamlı olarak kullanıyor olduğu gerçeği, bizi zamanın sonuna kadar bu insanların terminolojisini kabul etmek zorunda bırakmamalıdır.
Dini kurumlar kadınları aforoz eden ancak çocukların ırzına geçen erkek din adamlarını aforoz etmeyen kurumlardır.
İnsanlık tarihinde, çok fazla mantıklı olduğu için acı çeken hiçbir toplum yoktur.
71 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.