Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ali Suavi'nin Türkçülüğü

İsmâil Hâmî Dânişmend

Ali Suavi'nin Türkçülüğü Gönderileri

Ali Suavi'nin Türkçülüğü kitaplarını, Ali Suavi'nin Türkçülüğü sözleri ve alıntılarını, Ali Suavi'nin Türkçülüğü yazarlarını, Ali Suavi'nin Türkçülüğü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
(Ali Suâvi) ibadetin Türkçeleştirilmesi, yâni namaz sûrelerinin Türkçe okunabileceği kanaatindedir ve bu hususta (İmân-ı A'zam)ın fetvâsına istinad etmiştir. (Suâvi) bu kaanatini arapçanın Türkler nazarında "Arap dili" değil, "İslâm dili" olduğundan bahsederken anlatır.
Sayfa 34 - Chp Genel Sekreterliği NeşriyatındanKitabı okudu
Zaten Türk diliyle Hind-Avrupa dilleri arasında ilk Etimolojik mukayeseleri yapmış olmak şerefi de (Ali Suâvi)ye aiddir: Garbin ilmî ıstılâhlarını aynen kabul teklifinde belki de bu çok mahdud, fakat çok mühim mukayeselerin tesiri olmuştur.
Sayfa 34 - Chp Genel Sekreterliği NeşriyatındanKitabı okudu
Reklam
"Arap ve Acem gramer kaidelerinin Türk dilinden atılmasını isteyen (Ali Suâvi) arapçanın cemi kaidelerine bile sabır edemezdi. (Ulûm Gazetesi, "Lisan ve Hattı Türkî", nüsha 3, s. 123.)"
Sayfa 33 - Chp Genel Sekreterliği NeşriyatındanKitabı okudu
"(Suâvi)nin ırk, dil ve kültür tezlerinin yanında millî dil ve millî siyaset dâvâları da vardır. Dil dâvâları şu üç esasa ayrılabilir: 1- Türk dilinden eski inşânın uzun cümleleri, lüzumsuz ecnebi kelimeleri ve gramer kâideleri kaldırılarak dil sadeceleştirilmelidir. 2- İlmî ıstılâhlarda Avrupa medeniyetinin beynelmilel şekilleri kabul edilmeli ve arapçayla acemceden uydurma Osmanlı ıstılâhları Türk dilinden atılmalıdır; 3- Hutbelerle namaz sureleri Türkçeleştirilebilir ve Türkçe namaz kılanabilir. (Suâvi)nin bunlardan başka bir de siyasî dâvâsı vardır: Haricî Siyasetin milliyet fikrine istinad ettirilmesini ister."
Sayfa 32 - Chp Genel Sekreterliği NeşriyatındanKitabı okudu
"(Fârâbi), (İbn-i Sinâ), (Buhârî), (Mâtüridî), (Merginînanî), (Cevherî), (Gazâli), (Tusî), (Zimahşerî), (Teftâzânî) vesaire hep Türk alimleri ve Türk yetiştirmeleridir. Bu vaziyete göre Müslüman ırktan önce yazının icad ve tâmimiyle beşer kültürünü yapan Türkler, müslümanlıktan sonra da islâm kültürünü yapmışlardır." - (Ali Suâvi) Türklüğün bu bu cephesine askerî cepheden fazla ehemmiyet verir."
Sayfa 31 - Chp Genel Sekreterliği NeşriyatındanKitabı okudu
"(Ali Suâvi) için bu dil "Lisan-ı Osmanî"(Osmanlıca) değil, "Lisan-ı Türkî" (Türkçe)dir ve dünyanın en mükemmel dili olan bu dilin Oğuz efsanelerine karışacak kadar eski bir yazısı vardır: (Suâvi)ye göre bu yazı "Uygur hattı"dır. Fakat bu etüdünü 1869 da yazan (Ali Suâvi) "Orhon yazısı"ndan henüz haberdar değildir çünkü büyük Türkolog (Thomson)in "Orhon" yazısını halle ait neşriyatı o tarihten yirmi dört yıl sonra, yânii 1893 tarihinde "Danimarka Ulûm ve Edebiyat Akademisi Bülteni"nde çıkmıştır."
Sayfa 30 - Chp Genel Sekreterliği NeşriyatındanKitabı okudu
Reklam
"İslâm kültürü Türk eseridir. (s. 125)" - Ali Suâvi
Sayfa 30 - Chp Genel Sekreterliği NeşriyatındanKitabı okudu
"(Ali Suâvi) eskiliğini ve eski yazısını müdafaa ettiği Türk dilinin bütün dillerden üstün oluğunu da kanidir..(Nüsha3, s. 116.)"
Sayfa 30 - Chp Genel Sekreterliği NeşriyatındanKitabı okudu
"Eski Mısırlılardan daha eski olan bu muazzam ırk.." - Suâvi'ye göre yalnız askerlik itibariyle değil, kültür itibariyle de dünyanın en büyük ırkıdır. (Suâvi)"
Sayfa 29 - Chp Genel Sekreterliği NeşriyatındanKitabı okudu
Türklüğü ve Türk tarihini yalnız Osmanlılarla müslüman Türk devletlerine hasretmeyip tıpkı (Süleyman Paşa) gibi muhtelif kollara ayrılmış büyük bir câmia şeklinde tetkik eden (Ali Suâvi)nin bu husustaki fikirleri «Irk», «Dil» ve «Umumî kültür» sahalarına ait üç ana teze ayrılabilir. Bu tezleri şöyle hulâsa edebiliriz: 1- Türk ırkı askerî, medenî siyasî rolleri itibariyle bütün ırklardan üstün ve eski bir ırktır; 2- Türk dili dünyanın en zengin ve en mükemmel dilidir: Avrupa'nın en büyük dilleri bile Türk diline nisbetle geridir; 3- Türk ırkı dünya kültür tarihinde en büyük rolü oynamış ve bilhassa islâm kültürünü Türkler vücuda getirmişlerdir.
Sayfa 28 - Chp Genel Sekreterliği NeşriyatındanKitabı okudu
Reklam
(Süleyman Paşa) ile (Ali Suâvi Efendi)nin Türk tarihini görüşleri arasın da büyük fark vardır: (Süleyman Paşa)nın nazarında Türklük demek, "kıtaât-ı cihanın her cihetine intişar ve ısâl-i nüfûz-u-iktidar eylemiş bir cemiyyet-i zî satvet" demektir; yâni Paşa merhum mehaz ittihaz ettiği (de Guignes), (Duruy) ve (Pauther) gibi Avrupa müelliflerinin nokta-i nazarlarına tâbi olarak Türkün dünya tarihindeki rolünü sırf askerî bir hareketten ibaret göstermiş olduğu halde, Efendi Türk tarihini bu askerî manzarasından ziyade medenyet ve kültür bakımından tetkik etmiştir.
Sayfa 27 - Chp Genel Sekreterliği NeşriyatındanKitabı okudu
Şimdiye kadar bizde umumî Türk tarihine ait ilk eser olarak şıpka kahramanı Müşir (Süleyman Paşa)nın Hicrî 1203 (= Milâdî 1876) da yalnız ilk cildi neşredidlen "Tarih-i âlem" ismindeki eserinn 382nci sahifesinden 543üncü sahifesine kadar 161 sahife tutan "Tavâif-i Turk" serlevhalı yedinci faslı gösterilirdi: Halbuki (Ali Suâvi)nin yukarda bahsettiğimiz eserleriyle Paris'de çıkardığı "Ulûm Gazetesi"ndeki etüdlerinin bilâ-istisnâ hepsi (Süleyman Paşa)nın umumî "Tarih-i âlem"inden senelerce öncedir. Bu vaziyete göre bizde Genel Türk tarihi hakkında ilk yazı yazan (Süleyman Paşa) değil, (Ali Suâvi) demektir.
Sayfa 27 - Chp Genel Sekreterliği NeşriyatındanKitabı okudu
(Suâvi)nin, Türklüğe ve Türkçülüğe ait eserleri bir kaç kitapla bir takım etüdlerden ibarettir. Kitap olarak bugün elde yalnız "Hîve" ismiyle Hicrî 1290 (=Milâdî 1873) tarihinde Paris'de neşrettiği küçük bir eser vardır: Gene Paris'de fransızca nüshası da neşredilmiş olan bu eserin Türkçesi 1326 tarihinde 134 sahife (sayfa) olarak İstanbul'da tekrar tab'edilmiştir. Fakat (Suâvi)nin hiç bastırmadığı için elde nüshası kalmıyan eserlerinin Türkçülük tarihimiz itibariyle en mühimmi "Taharriyyât-ı Suâvi alâ tarih-i Türk" ismindeki kitabıır: "Türklerin mesâî-i zihniyyeleri" ismindeki etüdünde kendisi bu kitabın bir Türk tarihi olduğundan bahseder. Bundan başka hicrî 1283-1284 (=Milâdî 1866-1867) tarihlerinde Kastomunu da menfi bulunurken Şark ve Garp kültürlerini mukayese ve Osmanlı kültürünün ehemmiyetini tesbit için yazdığı "Kayd-ül mevcud" ve "Sayd-ül-mefkud" ismindeki iki clitlik bir eseri daha var ki bunun ikinci cildine zeyl olarak dil, yazı ve imlâ islâhına ait mülâhazalarını eklenmiştir. Bu gayr-i matbû eserlerin yazma nüshaları meydana çıkacak olursa, Türkoloji tarihimiz için çok büyük bir kazanç olacaktır.
Sayfa 27 - Chp Genel Sekreterliği NeşriyatındanKitabı okudu
Bu vaziyette mutavassıt bir tesviye sureti olarak "mutakiyyet yerine "meşrutiyet" ister. Bu sisteme "Parlâment sureti, yâni usul-i meşveret" ismini verir. Fakat (Suâvi)nin nazarında bu "usul-i meşveret" cumhuriyete doğru bir adımdan başka bişey değildir. Tabiî bütün bu telâkkiler (Ali Suâvi)nin o zamanki mevzuâta isyani demektir: Fakat «Teokrasi» gibi, «Hilâfet» gibi, «Mutakiyyet» gibi esaslarla müesseselerin yanında bir de Osmanlılıkta Osmanlıcılık vardır; (Ali Suâvi) o müesseselere karşı nasıl «Lâiklik»i, «Meşrutiyet»i, «Cumhuriyet»i müdafaa etmişse, işte bu son esasa karşı da aynı hisler ve aynı fikirlerle Türklük ve Türkçülük dâvâsını açmıştır.
Sayfa 26 - Chp Genel Sekreterliği NeşriyatındanKitabı okudu
(Ali Suâvi)nin o zamanki teokratik telâkkilere karşı "Lâiklik" tarafdarlığı ancak işte bu ruhî temayülleriyle izah edilebilir. Hattâ Cumhuriyetçilik, Türkçülük ve Halkçılık temayülleri de hep aynı bir zihniyetin, yani inkılâpçılık ve ihtilâlcilik zihniyetinin kültür sahasındaki tezâhürleri demektir: (Ali Suâvi)yi Çırağan fâciasına atan ruhî sâik ne ise, Teokrasiye karşı Lâiklik, müdafii, mutlakıyyete karşı halkçı, saltanata karşı cumhuriyetçi ve Osmanlıcılığa karşı Türkçü yapan da gene o sâiktir. İşte bundan dolayı (Suâvi)nin Türkçülük telâkkilerini anlıyabilmek için her şeyden evvel bir kere lâikliğini, halkçılığını ve cumhuriyetçiliğini anlamak lâzımdır.
Sayfa 23 - Chp Genel Sekreterliği NeşriyatındanKitabı okudu
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.