Şişko, Gargantua, Su aygırı gibi birçok lakapla anılan Ignatius J. Reilly.
Otuz yaşını devirmiş bu adam, zamanından çok fazla kaldığı üniversiteden mezun ve aldığı eğitim ile beraber üniversitedeki kız arkadaşının da (sonradan ikli arasındaki ilişki çirkinleşse de birleşmeye zorunlulardır) etkisiyle toplumdaki kurumlara savaş açan, ilginç ve çok fazla göze batan kasketi ve renkli giysisiyle ( palyaço da ona yakıştırılan isimlerdendir) girdiği tüm ortamlarda bir kargaşaya neden olur.
Yatağından çıkmayan, obur, çalışmayı sevmeyen, sürekli bir şeyler yazma ve yayınlama eylemi ve düşüncesinde olan, kız arkadaşı Myrna Minkoff ile ayrıldıklarından beri birbirleri ile atışan ama Minkoff ile ilişkisindeki bu fiziksel uzaklaşmanın altında bastıramadıkları bir cinsellik de bulundurduğunu gösteren, kendi dışındaki herkesin bir Orta Çağ düşüncesine sahip olduğuna inanan Ignatius Reilly; Don Kişotvari bir karakterdir. Kitap, Ignatius'un başından geçen olayların komik olduğu kadar toplumun her bireyine yer veren bir sahnedir. Serseriler, kodamanlar, uyuşturucu, barlar, ırk ayrımcılığı, seks, yaşama telaşı, para kazanma dertleri, sokakların görünümleri, binalar, araçlar, eşcinsellik, eşler... bunların hepsi kitabın mizahi konusundan uzakmış gibi görünen ama kitabın temelini oluşturan ögeler.
Kitabın heyecanlı bölümleri ayrıca kitaba bir sürükleyicilik de katmakta. Aldığı ödülü sonuna kadar hakettiğine inanıyorum.