All About Space - Sayı 13 - 2022/01 - Ocak Sözleri ve Alıntıları
All About Space - Sayı 13 - 2022/01 - Ocak sözleri ve alıntılarını, All About Space - Sayı 13 - 2022/01 - Ocak kitap alıntılarını, All About Space - Sayı 13 - 2022/01 - Ocak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Harvard'daki Astrofizik araştırma merkezinden Dr. Scott Kenyon'a göre, Dünya iki katı kütleye sahip olsaydı erken dönemlerindeki ısısını daha yavaş kaybederdi. Kenyon "Atmosfer daha yoğun olurdu. Her şey iki katı ağırlığında olacağı için hareket etmeleri de daha fazla enerji gerektirirdi." diyor. Böyle bir senaryoda karıncalar ve yılanlar çok mutlu olabilirdi çünkü kuşlar nadir olurdu ve insanlar daha yavaş ve kısa olurlardı. Kenyon, "Okyanuslar hakkında daha fazlasını bilir ve yıldızlar hakkında daha az şey biliyor olurduk. Binalarımız ise daha az ihtişamlı olurdu. Aynı zamanda mermiler şimdikinden daha kısa mesafelere ulaşabilmek için daha fazla enerji gerektirirdi ve dolayısıyla daha az savaş olurdu." diye ekliyor. Dr. Dimitar Sasselov'un ise bu konudaki görüşü farklı: "Dünya iki katı büyük olsaydı, kütlesi 8 katına çıkardı. Bu durum yürümeyi zorlaştıracağı için sahilde vakit geçirmek daha akıllıca olurdu çünkü suda daha hafifiz."
Mars'ın tamamen çorak bir Dünya olduğunu düşünüyorsanız, bir kere daha düşünün. Mars'ın kutuplarında ve yüzeyinin altında devasa miktarlarda buzullar mevcut. Mevcut tahminler Mars'ta 15 milyar metreküp buz bulunduğunu gösteriyor. Bu, Mars'ın yüzeyinin tamamını 1,1 metre kalınlığında suyla kaplamak için yeterli.Mars'ta günümüzde sıvı su göremememizin sebebi çok ince bir atmosfere sahip olması. Yüzeye ulaşan herhangi miktardaki su, düşük atmosfer basıncı nedeniyle hemen buharlaşıyor. Ancak Mars'taki tüm buz eriseydi, bazı tahminlere göre bir sera etkisi oluşur ve atmosferi kalınlaşırdı.
Böyle bir şey gerçekleşirse Mars yüzeyinde su sıvı olarak bulunabilir. Su belli bölgeleri doldurarak Mars yüzeyinde göller, denizler hatta bir okyanus oluşturabilirdi.
Bu kadar su gezegenin yüzeyinde yeni bir bitki yaşamını başlatabilir. Böyle bir durum insanlar için çok muhteşem olurdu.
•Morötesi
Sıcak morötesi
Bu ışık türü, evriminin erken veya geç dönemindeki yıldızlar gibi sıcak cisimlerden yayılıyor. Yıldızların hayatlarının bu dönemlerini gözlemlediğimizde evrimlerini anlayabiliyoruz
• X-ışınları
Karadeliklerin X-ışın salınımı Astronomlar, karadeliklerin madde yuttukları esnada yüksek miktarda X-ışını saldıklarını keşfetti.
•Gama ışınları
Yüksek enerji astronomisi
Gama ışınlarından daha yüksek enerjili ve daha zararlı bir şey yok. Güneş püskürmelerinde ve süpernova patlamalarında ortaya çıkabiliyorlar.
ALBERT EINSTEIN
Einstein, 2019 yılında ortaya çıkan bir mektupta filozof David Hume’a deha borcu olduğunu belirtti. Einstein, 1739 yılında yayınlanan İnsan Doğası Üzerine Bir İnceleme kitabını görelilik teorisini keşfetmeden çok kısa bir süre önce okudu. Einstein bu konuyla ilgili şu cümleleri yazdı: “Bu felsefi çalışma olmadan çözümlere ulaşamayabilirdim.” Hume, zamanın cisimlerin hareketsizliğinde var olmadığını düşünüyordu ve bilimsel konseptlerin sadece düşünceye değil deneye ve kanıta da dayandırılması gerektiğine inanıyordu. Einstein’ın, Hume’un öğretileriyle İsviçre’de tanıştığı düşünülüyor.
Güneş’e devasa bir kovayla su dökmek onu söndürmez, aksine daha hızlı yanmasını ve daha parlak olmasını sağlardı Dünya’da ateşin üzerine su döktüğünüzde, genellikle sönecektir. Ancak Güneş ile ilgili aklınızda bulundurmanız gereken şey, onun Dünya’daki ateş gibi yanmadığı. Güneş, hidrojeni helyuma dönüştüren nükleer füzyon süreci ile ısı üretiyor. Su hidrojen ve oksijenden oluşuyor. Dolayısı ile Güneş’e devasa bir kovayla su dökmek onu söndürmez, aksine daha hızlı yanmasını ve daha parlak olmasını sağlardı.