yazarın okuduğum ilk kitabıydı. yazarın hayatı ve benim de hastalıkla ve hastaneyle geçirdiğim zamanlar beni bu kitabı okumaya itti diyebilirim. yazarın manik depresif hastalıkla boğuşması, intihar teşebbüsü neticesinde tekerlekli sandalyeye bağlı yaşıyor olması adeta çekti beni.
kolay, akıcı ve mizah tonu ağır basan bir kısa roman aslında. özellikle karakterin dolandırıcılık yaptığı zamanlara geri dönüp anlattığı olayları okurken gülmeden edemiyorsunuz. hastane bölümleri ise bunun tam tersine depresif ve detaylı anlatılmış.
ankara da yaşayan bir insan olarak, kitabın ankara da geçmesi, güncel yer adlarının kullanılması da hoş oldu benim açımdan. ne de olsa dikmen bebesiyiz. :)
bir günde bitirdim kitabı, yaz için ideal diyebilirim.