Kitap beklentimi karşılamadı. Konusu ilk başta çok ilgi çekici görünüyordu ve bir yakınım tavsiye ettiği için başlamıştım. 2021 yılına girdiğimden beri beni çok etkileyen bir fantastik okumamıştım ve bunun ihtiyacımı karşılayacağını düşünmüştüm. Karakterler arası ilişkilerin işlenişi ve kurgu kitabın ortalarına doğru fazla hoşuma gitmemeye başlamıştı ve elime alasım gelmiyordu kitabı. Yaklaşık iki hafta sürdü yarısına gelmem ve bu benim için büyük bir motivasyon kaybı. Daha fazla kendimden şüphe etmemek ve reading slumpa girmemek için yarıda bırakmaya karar verdim, belki çok sonra tekrar kaldığım yerden devam edebilirim :((
Sonra, yatağa girdiklerinde kedi bir süre onun yüzünü yaladı. Dün söylediğinde ciddi miydin, diye mırıldandı.
-Söylediğim hangi sözden bahsediyorsun? diye sordu Althalus.
Kedinin kulakları hemen gerildi, Beni sevdiğini söyledin. Ciddi miydin?
-Ah, dedi. Onu kastediyorsun. Tabii ki ciddiydim. Sorman bile anlamsız.
-Bana yalan söyleme.
-Bunu niye yapayım ki?
-Tabii ki yaparsın. Sen dünyadaki en büyük yalancısın.
-Teşekkürler tatlım.
-Beni kızdırma Althalus, diye uyardı kedi, Dört pençem de kafana sarılmış durumda, bu yüzden bana karşı nazik ol -tabii ki eğer kafanın önü yerine arkasında bir suratın olsun istemiyorsan.
-Cici çocuk olacağım, diye söz verdi Althalus.
-Öyleyse tekrar söyle.
-Neyi söyleyeyim, tatlım?
-Ne olduğunu biliyorsun!
-Pekâlâ, kedicik. Seni seviyorum. Şimdi kendini daha iyi hissediyor musun?
Emerald yüzünü onunkine sürüp mırlamaya başladı.
"İşte yazı böyle bir şey," diye açıkladı Ghend. Bir dal parçası alıp ateşin yanındaki toprağa bir eğri çizdi. "Bu 'inek' anlamına gelen resim," dedi, "çünkü bir ineğin boynuzlarını hatırlatıyor."
"Ben de okumanın zor olduğunu sanırdım," dedi Althalus. "Daha birkaç dakikadır konuşuyoruz ve ben okumayı öğrendim bile."
"Sadece inekler hakkında yazılanları okumak istiyorsan, evet," diye düzeltti Ghend, neredeyse fısıldayarak.
"...Kimileri bu delilerin iblislerin etkisinde olduğunu söylerdi ama bu çok karmaşıktı. Althalus kendi teorisini tercih ediyordu. Deliler sadece çok uzun süre yaşamış insanlardı. Mezarlarında huzur içinde uyuması gerekirken ortalıkta dolaşmak herhangi birini delirtmeye yeterdi..."
"...Althalus insanların ne kadar yaşayabildiklerinin farkındaydı ama birisi kazara ölmesi gereken zamanı geçirirse, aklını işte böyle kaybediyordu. Bu durum genelde çok yaşlı insanlarda görülürdü ama ölüm randevularını kaçırırlarsa çok daha genç kişilere bile aynısı olurdu..."
Olay örgüsü sağlam işlenmiş sürükleyici bir mâcerâ Althalus'un Dönüşümü :) David Eddings'in Türkçe'ye çevrilmiş iki serisi var. Ve bir de bu kitap: Althalus'un Dönüşümü :)) Yazarın kitaplarının içindeki mâcerâ rûhunu ve dostluğu, arkadaşlığı çok sevdim. :))
Andine Gher'i tepeden tırnağa süzdü.
"-Bir taşın altından mı çıkıverdi? Belki de en yakın lağımdan dışarı sürünmüştür!"
"-Buna katlanmak zorunda mıyım Üstad Althalus?" diye sordu Gher, açık bir öfkeyle."
-Ona izin ver Althalus, diye fısıldadı Emmy'nin sesi.
-Bu ortalığı biraz fazla karıştırmaz mı? diye îtiraz etti
David Eddings'e olan "Belgariad" serisinden sonraki hayranlığım onun Türkiye'de çıkan tüm kitaplarını toplamama neden oldu. Lâkin bu kitabı "Belgariad" serisine kıyasla sönük buldum. Yine de David Eddings oldukça sevdiğim bir yazardır.