Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Felsefi ve Siyasi Yazılar 2

Althusser’den Önce Louis Althusser

Louis Althusser

Althusser’den Önce Louis Althusser Gönderileri

Althusser’den Önce Louis Althusser kitaplarını, Althusser’den Önce Louis Althusser sözleri ve alıntılarını, Althusser’den Önce Louis Althusser yazarlarını, Althusser’den Önce Louis Althusser yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hegel ,sonunda, titizliği en uç noktaya götürür ve Büyük Mantığın birinci bölümünde, varlığın bir ön-varsayım , bir başlangıçta verili olarak düşünülebileceğini ileri sürer; geriye kendisiyle başlananedimin anlamını öğrenmek için başlangıçtaki kavramı aydınlatmak kalıyor: "Başlangıç hiçbir şeydir ama bir şey olması gerekir. Başlangiç katıksız bir hiçliktir ama , kendisinden bir şeyin çıkacağı bir hiçlik'" Ya da daha açıklayıcı bir anlatımla şöyle der: "başlangıç, çözümlenemez başlangıç niteliğiyle , doldurulmamış yalın dolaysızlığıyla yani varlık olarak, başlangıcı oluşturan , içi salt boş olarak alınmalıdır'.
Hegel Differenz'de şöyle yazar: "Hiçlik, ilk olandır, her varlığın, her çeşitliliğin kaynaklandığı şeydir'"89. " Bunu söyledikten sonra boşluğu devindinci olarak düşünmüş bazı eskilerin kuramını anımsatır. Içeriğin mantıksal boşluktan böyle çıkması, Hegelci Mantığın verili bir içeriğe karşı bir biçim olmamasını, doğuşun gerekliliğinin , ortaya çıkan içeriğin gerekliliği de oluşunu yöntemin, "içeriğin içkin ruhu" olmasını açıklar. Aynı şey,bütünlüğü başlangıçta ortaya koymak yerine sona atan o tersliği de açıklar. Her türlü ön-varsayımı yıkmak için , Hegel'in yapabileceği tek şey, hiçlikten başlamaktır.
Reklam
Algılama çözümlemeli bir indirgerneyle kendi doğruluğunu verilinin içinde arar; nesneyi "soğan gibi' soyar ve nesnenin -soğanın, kabuklarının arasında yitip gitmesi gibi- özellikleri arasında yittiğini görmez : "Çözümleme,somut varlıktan yola çıkar; aradaki ayrımları olduğu gibi sürdürür; bu da çok önemlidir; fakat bu ayrımlar da soyut belirlemelerden yani düşüncelerden başka bir şey değildir' " Öyle ki, görgücülük önüne çıkan şu iki yola sapmaktan kendini alamaz: Ya madde içinde uyuşup kalmış, veriliye boyun eğmiş bir düşünce olacak -ki bu durumda bir bağlılıktan, kölelikten başka bir şey değildir- ya da kavrayışında verili niteliğiyle yok olmuş olanı verili diye tanıtarak onu çarpıtacak, böylelikle soyutlamaya düşmüş olacaktır.
Bu çelişki , kaynaktan gelip de kendini kaynaktan gelen niteliği ile yıkan fakat yıkıntısı içinde kalan yani ona kendi sonucunda sahip olunmadan önce hala ele geçirilebilecek , geliştirilebilecek meydana çıkabilecek durumda olan bir içeriğin çelişkisidir. Fakat içerik, bir bakıma , zaten başlangıçta orada değilse , geçirdiği sürecin sonunda da orada olmaz; aslında, kendi içinde dolaysızlığı yok ederken attığı adımın , gerçekleştirdiği devinimin içindedir ve kendi kendini ele geçirmeye soyunur; tıpkı içindeki çocuğu öldürüp insan katına çıkacak olan çocuğun içinde bulunan insan gibi.
Gerçekten de, doğal bilinç duyuyla ilgili sezgide bir nesneyi kavradığmı sandığında ne olur? Duyu düzlemindeki içerik aniden gelen bir sıçrayışla kendi tersine dönüşür. Duyu düzeyinde veriliyi sonsuz çeşitliliğinde kavradığımı düşünüyorum, onu olduğu gibi hedefliyorum ama ıskalıyorum: tam öğle zamanı ağacı ya da evi ya da güneşi hedefliyorum ama sadece bir burada ve bir şimdi elde ediyorum. "Duyu düzeyindeki kesinliğin doğrusunun doğruluk olmadığı yolundaki Meinung'umuz [kişisel fikrimiz] içi boş ve ilgisiz olan bu şimdi ile bu burada'nın karşısında kalan tek şeydir'. " Doluluğa ve varlığa erişeceğimi sanıyordum, elime boşluktan ve hiçlikten başka bir şey geçmedi.
Bir anlamda, avucuma aldığım elma , avucumdan eskidir; geçen ekim ayında kopanlmış bile olsa , başka bir çağla yüklüdür, presbuteron'dur; benim hareketimin doğuşuna tanık olduğuna göre daha saygıdeğer konumdadır. Keza, benim tükettiğim besinler ya da bir köpeğin gövdeye indirdiği et parçası da, aç insanın içinde yenilip yutulmuş biçimde var olsa da , aç insanın yırtıcılığından başka bir değere sahiptir. O yiyecekler, o et parçası , acıkma ediminden önce ve o varoluş olmasa da vardı , yemek edimi ancak kendi kendisinden beslenecektir. Demek ki, verili, anlamla yüklüdür, aşırı yükü vardır, çünkü yalın önünde'ye bir daha önce eklenmektedir ve önce , sadece bir zaman sıralaması değil, aynı zamanda varolma sıralamasıdır ve varolanın kaynağını gösterir
Reklam
Hegel'e göre felsefe pek çeşitli konuları aracı olarak ele alıp şeylerin varlığını dil içinde yineleyen bir retorik sanatı değildir. Canının istediği konu üzerinde gezinen ve özgürlüğünü kurtardığını düşünürken aslında o özgürlüğü yok eden sohbetlerdeki sonsuz gevezelik değildir.
Tanrının altında saklanan Hegel için Tanrı, kendisini dışarda bulmamalarını sağlayacak bir bahane değil mil Nasıl yakalanmamak için hırsız var! diye bağırılırsa, Hegelde kendisini tutmasınlar diye Tanrı var! diye bağırır. Fakat bu kez onu yakalıyoruz. Ne yazık ki , bütün bu düşünceler Hegel'in yapıtında yer alıyor ve varlıklarından başka bir nedene dayanmaksızın, onları orada aşıyorlar. Hegel kendisinin bütünlüğün dışında değil , içinde olduğunu açıkça söyler; bunu söylerken hem filozoftur hem koşulları kendi çağı tarafından belirlenmiş tarihçidir hem bir özel bireydir.
Başka insandan başka bir insan diye korkmam, beni o başka insanda bekleyen yazgıdan korkarım.