Amida, Eğer Sana Gelemezsem
Özcan KarabulutAmida, Eğer Sana Gelemezsem Gönderileri
Amida, Eğer Sana Gelemezsem kitaplarını, Amida, Eğer Sana Gelemezsem sözleri ve alıntılarını, Amida, Eğer Sana Gelemezsem yazarlarını, Amida, Eğer Sana Gelemezsem yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Amida Eğer Sana Gelemezsem
"Amida," diye yazıyor, "eğer sana gelemezsem, bu roman hiç bitmesin!"
Sayfa 316Kitabı okudu
Bilmiyorum, deyip geçemiyor; bilememenin, bilmiyorum demenin ölüm gibi bir şey olduğunu düşünüyor.
Sayfa 285Kitabı okudu
İnsan, en yakınındaki kişiler hakkında çok şey bildiğini sanır ve inanmak istediğine inanarak yaşar. Oysa insan, çok sevdiği biri hakkında bile her şeyi bilebilir mi? Gerçek genellikle görünenin dışındadır ve çok bilenler, kendine çok güvenenler en çok yanılanlar değil midir?
Sayfa 263Kitabı okudu
Ama insan geçmişinden ne kadar kaçarsa kaçsın, uzak yakın anıların zihnine doluşmasını önleyemiyor işte.
Sayfa 260Kitabı okudu
Aynı topraklarda yaşayan, birbirlerinin dillerini konuşan insanlar neden savaşırlar ki?
Sayfa 228Kitabı okudu
Önemli olan kafalarımızın içindeki, kafalarımızın açık olup olmaması değil.
Sayfa 211Kitabı okudu
Cehennem benim içimde.
Sayfa 210Kitabı okudu
Herkes gitti, ben kaldım.
Sayfa 199Kitabı okudu
Sözcükler ve eylem: Bir insanı en iyi tanıma biçimi.
Sayfa 198Kitabı okudu
Dünyanın birçok yerinde ezilen halklar var. Haksızlığa, zulme karşı elbette mücadele edilmelidir. Ama öldürenlerle, dünyayı kan gölüne çevirenlerle bir derdimiz olmalı, öyle değil mi?
Sayfa 194Kitabı okudu
İnsanların kökenleriyle değil, insanı insan yapan değerlerle ilgileniyorum. İnsan olmamızı kısıtlayan, engelleyen, yasaklayan her şeyle derdim var. İnsan olarak kendimle de derdim var. Biri olmadan öteki olmuyor. Ötekini anlamadan kendimizi de anlayamıyoruz aslında. İnsan oluşumuzu bir vicdan sorunu olarak algılıyorum galiba. Diyeceğim, hayatın gidişatına bakarsak, umutlu olmamız için çok fazla nedenimiz yok.
Sayfa 188Kitabı okudu
İnsanlar o kadar savaşmışlar, göç etmişler ve birbirlerine karışmışlar ki günümüzde birisinin çıkıp ben şuyum demesi o kadar da kolay değil. Hele Anadolu'yu düşünürsen... Birlikte büyüdüğün Simla'nın Ermeni olduğunu çok sonra öğrenip şaşırıyorsun. Neden? Çünkü Simla sana kim olduğunu söyleyemiyor, arkadaşlığının bitmesinden korkuyor. Simla sana Ermeni olduğunu söyleseydi, ailen büyük bir olasılıkla onunla görüşmene izin vermezdi. Diyarbakır bir zamanlar Arapların hüküm sürdüğü bir kent değil miydi? Amida kimdi? Bize uzak olduğunu düşündüğümüz, aşqğıladığımız bir kökten gelmediğimize nasıl emin olabiliriz? İnsan saf bir ırktan geldiğine nasıl emin olabilir? Emin olduğunu düşünelim, bu senin seçtiğin bir şey mi? Aileni sen mi seçtin? Senin kendini seçme şansın oldu mu? Benim asıl ilgilendiğim, bu son sorunun yanıtı.
Sayfa 187Kitabı okudu
Hayat kendimizi ve pek çok şeyi kaçınılmaz olarak keşfedeceğimiz sonsuz bir maraton. Anlamaya bir ömrün yetmeyeceği kesin.
Sayfa 186Kitabı okudu
Hem her yere aitim hem de hiçbir yere. Aynı anda hem birçok şeye ait hissediyorum kendimi hem de hiçbir şeye. Bu his kimliğimi önemsizleştirdiği ölçüde önemli de kılıyor. Haksızlığın, şiddetin, törenin, cins ayrımcılığının, cinayetlerin olduğu bu topraklarda, düşüncelerimin bir karşılığının olmadığını biliyorum. Ama ne yaparsın ki, kendimle bir sorunum var benim. Kendimle sorunum varsa, herkesle, her şeyle sorunum olduğunu gösterir bu. Kısacası, geniş bir coğrafyada dolaşıyorum, kentleri, insanları tanıyorum. Farklı insanlardan, farklı kentlerden, farklı hayatlardan izler taşıdığımı hissediyorum.
Sayfa 186Kitabı okudu