Çocuklar, yaradanın bize verdiği en değerli emanettir. Anne ve babanın bu dünyaya bırakabileceği en değerli miras, kendisi ve toplum ile barışık; çevresine faydalı, mutlu bireylerdir.
Eser, sadece çocuk sahibi olan veya aileye minik bir üye katılmasını arzulayan anne ve babalara hitap eden bir eser değil. Aksine derinlere indikçe, kendi çocukluğunuza seyahat edebileceğiniz, anne ve babanızın sizde açtığı yaraları, o yaraların sebeplerini görebileceğiniz çok boyutlu bir eser.
Disiplin kurmanın ve otoriter olmanın ayrımına varabileceğiniz, çocuğun temel ihtiyacının yaşı kaç olursa olsun sevilmek ve anlaşılmak olduğunu, dinlemenin ve anlamanın aslında ne olduğunu, ben mesajı ve sen mesajının çocuk dünyasındaki yansımalarını göreceksiniz.
Eser, sadece çocukluk değil, ergenlik dönemi ve ilk gençlik dönemlerini de detaylı şekilde ele almaktadır.
Pek çok anne babayı zorlayan ve çocuğun fiziksel farklılıklarını, vücudundaki zamansal değişiklikleri ve cinselliği keşfine yönelik soruları ve ebeveynlerin bu sorulara yaklaşımları açısından da okuyucuya yol göstermektedir. Bu bağlamda, cinselliğin asla bir tabu olmaması gerektiğini, yanlış bilgilendirmenin çocukların evlilik hayatını dahi nasıl etkileyebileceğini göreceksiniz.
Keyifli okumalar dilerim.
Elinizde adına çocuk dediğimiz bir cevher var. Cevheri, mücevher yapmak size kalmış.