Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Anılar Gönderileri

Anılar kitaplarını, Anılar sözleri ve alıntılarını, Anılar yazarlarını, Anılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
enver paşa ve ahmet rıza bey'in görüşmesi
Kaçışından bir gün önce, bir gece Âyân’da benimle görüşmeye gelmişti: “İttihad ve Terakki Cemiyeti dağılıyor, ülkede başka güç de yok. Siz bari îttihad’ın başına geçin, çöküşüne engel olun” dedi.
Reklam
rıza bey ve din meselesi
Beni dinsizlikle suçladıkları sırada hacdan dönen bir kaç yüz Türk'ü, Arapların tekbir getirerek kestiklerini gazetede okumuştum. Hacıları kesen bu Araplar, acaba benden daha çok mu Müslümandırlar?
Çanakkale’de, bir kaç yüz bin seçkim gencin değerli vücudu pahasına kazanılan başarılar, bizden çok müttefiklerimizin işine yaradı
rıza bey ile itc arasındaki bağlar kopuyor
"Cemiyet'in tüzüğüne aykırı davranan ben değilim, sizlersiniz," dedim, "Asıl Cemiyet'in ilkelerine bağlı olan benim; siz beni Cemiyet'ten çıkaramazsınız; ben sizi Cemiyet'ten çıkarırım
İttihad ve Terakki ulusa özgürlük getirmişti. Eski dönemlerle yeni dönem arasında bu bir büyük farktı. Bu farkı görmemek insafsızlıktı, halk eski dönemi unuttu; çünkü özgürlüğe cidden âşık değildi
Reklam
Bayramlaşmalarda Padişahın eteği yerine saçak öpmek göreneğini kaldırmak isteyenler oldu. Benim düşüncem de öyleydi. Saçak, bir tür fetişti. Saçağı öpmek, fetişizm, putperestlik oluyordu.
31 Mart İsyanı
Sadrazam Hüseyin Hilmi Paşa, bana, "Bu herifler sizin başınızı istiyorlar, hemen istifa ediniz," dedi
aile hukuku üzerine
31 Mart olayı bu konudaki girişimlerime ilk darbeyi vurdu. Softaların saldırısını pek doğal buldum. Kadını tutsak gibi kullanmak isteyenler, kızların öğretim ve eğitimine, özgürlüğüne razı olmazlar.
sultan hamit'e rıza bey'in teklifi
"Ulusa istediği meşrutî yönetimi ihsan buyurdunuz; tek sevgili padişahsınız. Niçin çıkıp gezmiyorsunuz? Çekiniyorsanız, arabada karşınızda oturayım, birlikte çıkalım,"
Reklam
Meşrutiyet ilanı
Ben arabada Ahmed Nesib Bey'le birlikteydim. Yolda halk tarafından pek çok alkışlandım. Hiç kimseye, hattâ Sultan Abdülhamid'e bile öyle alkış yapılmadığını gazeteler yazdılar.
Benim Paris'te bir yılda kendim için harcadığım paranın tutarı, Beyoğlu'nda bir hafiyenin bir gecede harcadığından azdı.
cemiyetin adı bile henüz kararlaştırılmamıştı. İstanbul, Ittihad-ı İslâmdiyordu. Ben bütün Osmanlıların çıkarları için çalışacağından dolayı İIttihad ve Terakki adını daha uygun gördüm. Öyle kabul edildi.
Ahmed Rıza Bey, padişahın huzurundan çıkarken, başmâbeyinciye, "âlemde [bütün dünyada] demokrasinin saltanat sürdüğü bir zamanda, hiç Meclis-i Mebusan kapatılır mı?" diyordu.
Devlet işlerinden bunalan Mehmed Vahdeddin, Talât Paşa'nın işten uzaklaşmasına üzülür görünüyor; İttihad ve Terakki Cemiyeti'nin son Sadrâzamı hakkındaki düşüncelerini şöyle açığa vuruyordu: "Bu ülkeyi yönetenler için, meğer iki adam gerekiyormuş: biri Sultan Hamid, öteki Talât Paşa. Ama ben onlar gibi yönetemem. Talât Paşa, bizim halkımızı iyi anlamıştı. O gerçekten seçkin bir kişilikti."
Sayfa 87
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.