Anılar
Ahmet Rıza BeyÖne Çıkan Anılar Gönderileri
Öne Çıkan Anılar kitaplarını, öne çıkan Anılar sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Anılar yazarlarını, öne çıkan Anılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ülkenin en büyük gereksinmesi, aile örgütü, aile düzenidir. Bu da kadınların öğretimi ve eğitimiyle olacaktır... 31 Mart olayı bu konudaki girişimlerime ilk darbeyi vurdu. Softaların saldırısını pek doğal buldum. Kadını tutsak gibi kullanmak isteyenler, kızların öğretim ve eğitimene, özgürlüğüne razı olmazlar.
Sayfa 41 - Yeni Gün
Din nedir? Yalnız dua mı? İbadet mi? Sarıklılar ve gericiler acaba ahlakla ve toplumsal çıkarlarla ilgili ne tür erdemler gösterdiler? En çok ve en gürültülü yakınmalar, hiç bir iş yapmayan ve yapmaya gücü olmayanlarca yapılıyor.
Sayfa 81 - Yeni Gün.
Devlet işlerinden bunalan Mehmed Vahdeddin, Talât Paşa'nın işten uzaklaşmasına üzülür görünüyor; İttihad ve Terakki Cemiyeti'nin son Sadrâzamı hakkındaki düşüncelerini şöyle açığa vuruyordu:
"Bu ülkeyi yönetenler için, meğer iki adam gerekiyormuş: biri Sultan Hamid, öteki Talât Paşa. Ama ben onlar gibi yönetemem. Talât Paşa, bizim halkımızı iyi anlamıştı. O gerçekten seçkin bir kişilikti."
Sayfa 87
Çok sıkıntılı zamanlar geçirmiştim. Benim Paris'te bir yılda kendim için harcadığım paranın tutarı, Beyoğlu'nda bir hafiyenin bir gecede harcadığından azdı.
Sayfa 23 - Yeni Gün
31 Mart Vakası İttihad ve Terakki'nin düşmesinin sebebi oldu. Onu yapanlar memlekete Moskof ordusundan daha çok kötülük ettiler.
Sayfa 42Kitabı okudu
Nimet, külfet mukabilidir, iş verilmezse maaş kabul edemem.
Sayfa 18Kitabı okudu
Enver Paşa
... Askeri şöhret olmak isteğindeydi. Napolyon gibi meşhur olmak isterdi...
Sayfa 64Kitabı okudu
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, ölümü dolasıyıyla Ahmed Rıza Bey'in siyasal yaşamını anlatan bir yazısında şöyle demektedir:
"Ahmed Rıza'nın yaşamı, sürekli bir alçakgönülülük ve özveri içinde geçmiştir. Yazılarında tantanalı cümleler yapmaktan çekindiği kadar, yaşayışında da gösterişli davranışlarda bulunmaktan kaçınırdı. Bu ülke, belki ondan daha büyük yurt ve özgürlük yol göstericileri gördü; ondan daha çok yüksek ve güçlü devrimciler yetişti; ama, en Avrupaî anlamıyla, uygar gözüpekliğin, uygar ahlâkın, bu diyarda biricik simgesi oydu."
Osmanlı İmparatorluğu'nda ulusçuluk akımı.
"... Bireysel isteklerin, özel yayın ve telkinlerin toplamına düşünce akımı denilemez; bunlar olsa olsa, propaganda niteliğinde kalır. Ulusal bir düşünce akımı ortaya çıkması için, her şeyden önce, ulusun belli başlı kutsal ve yüce bir amacına inandığı ve bağlı olduğu bir hedefi, bir ülküsü bulunmalı; büyük bir çoğunluk bu hedef çerçevesinde toplanmalı; gidecek yollar birbirinden ayrı olsa bile, sonuçta ulusal çalışma bu hedefe varılmasına yönelik olmalıdır. Bence yararlı ve yasal olan ulusçuluk akımı budur.
Sayfa 105 - Yeni Gün.
İttihad ve Terakki Cemiyeti, ben Paris'teyken kuruldu. Önce adını İstanbul'da İttihad-ı İslam(İslam Birliği) koymuşlardı. Ben değiştirdim. Bizde türlü uluslar bulunduğu ve bunların tümünün haklarına saygı gösterileceği düşünülerek, ya İttihad-ı Osmani(Osmanlı Birliği) demek ya da maksadın daha kapsamlı olduğunu göstermek için İttihad ve Terakki demek uygun olacağını bildirdim. Öylece kabul edildi.
Sayfa 30 - Yeni Gün
Tuttukları yolun doğru olmadığını söyledim <<Ne kadar doğru olduğunu yakında göreceksiniz>> dedim
Sayfa 68Kitabı okudu
Talat Paşa
... Yapılan işlerin doğru olmadığını anlattım, kulak asmadı.Ben de ayanda hücum ettim. Bir gün verdiği cevapta <Ahmet Rıza Bey gibi büyük bir vatanseverin böyle hasis işlerle uğraştığın tesüf ederim.> demişti... Avrupaya firarından önce bana İttihad ve Terakki'nin başına geçmemi istemişti. Bilmem kaç bin lirası da vardı onu kullanırsınız dedi. "Ben size cemiyeti pak ve nezih bir halde bırakmıştım, siz bana nasıl berbat bir halde iade ediyorsunuz, böyle bir cemiyeti şimdi ben ne yapacağım, kabul edemem." dedim.
Sayfa 66Kitabı okudu