Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Anlamlılık Üzerine

Şakir Kocabaş

Anlamlılık Üzerine Gönderileri

Anlamlılık Üzerine kitaplarını, Anlamlılık Üzerine sözleri ve alıntılarını, Anlamlılık Üzerine yazarlarını, Anlamlılık Üzerine yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Hayatınızın manası yaşama biçiminizdir; yani hayatınızın anlamı, hayat tarzınız, dininizdir. "
Sayfa 132 - Küre Yayınları
Fikrin gölgeleri..
" Kavramların (terimlerin) genellikle tek başlarına bir anlam ifa­de etmediklerini söyleyebiliriz. Bunları kullandığımız lisana yerleş­tiren şey, bir olay veya olaylarla birlikte, deyim veya hüküm veya cümle halinde bağlantılı bir şekilde kullanılmasıdır. Kavramsal de­ğişme veya dönüşüm genellikle yavaş gelişen bir olgudur. "
Sayfa 66 - Küre Yayınları
Reklam
" Şeyh Galib, derinlemesine bir lisan anlayışı ile, Kur'an'ın gerçek gücünün ortaya çıkmasının, onu gölgede bırakmak korkusuyla dü­şünmekten ve eser vermekten korkmak ve kaçınmakla değil, ancak ve ancak öğrenmenin, lisanın ve hayal gücünün sınırlarını zorla­ yan eserler ortaya koymakla mümkün olacağını apaçık bir şekilde ifade edebilen ender bir adamdır. "
Sayfa 36 - Cahiliye dönemi Ukaz Panayırına atıfla, güzel söze verilen öneme dair bir örnek..
" (...) son birkaç yüzyılın müslümanlarının, bazı teorik ifadeleri (idealist, materyalist ve pozitivistlerle birlikte) temel ve dini ifadele­re karşıt olarak görmeleri ve kabul etmeleri, onları dini ifadeleri (inançları) ile teorik ifadeler arasında tercih yapma, bunlardan biri­ni kabul ederken diğerini inkar etme durumuna getirmiştir. Bunun sonucu olarak da, bazıları İslam'ın temel ifadelerini inkar ederek materyalist veya pozitivist olmuş, bazıları da böyle bir hayali çeliş­kiden kurtulmak için bilimsel ve teorik araştırmalarda arka sıralar­da kalmayı tercih etmişlerdir. Halbuki müslümanlar bu ayırımı iyi yapabilmiş olsalardı, miladi yedinci ve on üçüncü yüzyıllar arasın­ da olduğu gibi, her kategorik plandaki gerçeklerin araştırılmasında belki bütün insanlığa önderlik etmeye devam edebileceklerdi. "
Sayfa 23 - Küre Yayınları
Allah kaldıramayacağı bir taş yaratabilir mi? Böyle bir çelişki içeren sorunun mantıksal kapsamı, sıfır ve mantıksal yeri de boştur. Bu tip sorular mantıksal açıdan: iki artı ikinin hem dört olduğunu, hem de olmadığını ispat edebilir misiniz demeye benzer. Cevap aramaya kalkarsanız zorunlu bir mantıksal saçmalık içine düşersiniz.
Müslümanlar, belki 600 yıllık süreç içerisinde zihin tembelliğinden kurtulamadıkları, bu süre içerisinde mantık, matematik, felsefe, deneysel bilim alanlarında derinlemesine ve sürekli bir araştırma ve çalışma yapamadıkları için, sonunda idealistler, materyalistler ve pozitivistlerle aynı anlam anlayışını paylaşmak durumuna düşmüşlerdir.
Reklam
Dünyada en PAHALI şey GÜVENDİR o da UCUZ insanlarda bulunmaz..
Biz gülmeyi seven çocuklardık fakat gülüşlerimizi elimizden aldılar
- " (...) Hayatınızın mânâsı hayat tarzınızdır! Yani hayatınızın anlamı, yaşama biçiminiz, dininizdir..."
Sayfa 132 - Küre Yayınları
- " (...) Din kelimesi "cahiliyet devri" Arapları arasında olduğu gibi, ilk devir Müslümanları arasında da, yol, hayat tarzı, insan hayatına belirli bir anlam veren inanç, düşünce ve davranışlar anlamlarında kullanılıyordu..."
Sayfa 64 - Küre Yayınları
Reklam
Daha bir üniversite öğrencisi iken akıl felsefesinde öne sürülen mevcut görüşler beni tatmin etmiyordu. Ya birlemeci ( monist) veya ikilemeci (dualist) olmanız gerekiyordu. Eğer bir birlemeci idiyseniz, ya bir idealist ya da bir materyalist olmanız gerekiyordu. Eğer materyalist idiyseniz ya bir davranışçı (behaviorist) ya da fızikselci (physicalist) idiniz. Benim aşağıda söyleyeceklerimden bir amacım da bu eskimiş sınıflandırmalardan kurtulmaktır.
''Akıl-Beden Problemi'' başlıklı makalemiz 4 Mart 1984 tarihinde Londra Üniversitesi lmperial College'de verdiğimiz bir konferansın, ''John Searle'in Minds, Brains and Science'inin (özümüne Giriş''' başlıklı makalemiz ise 21 Eylül 1985 tarihinde Londra Üniversitesi Birkbeck College'de verdiğimiz bir konferansın Türkçeye çevrilmiş metni.
Günümüzde kartezyen (Dekart sistemine ait) anlam kavramı üzerine kurulu kavramsal düzene sahip gerek pozitivist, gerek idealist, gerekse materyalizmin çeşitli mezheplerine mensup yazarlar ve bunların düşünce alanının etkisinden kendini kurtaramamış (S.Hüseyin Nasr) gibi bazı müslüman yazarların bu konudaki kitap ve makalelerini dikkatle okuduğunuz zaman, yazılarında sürekli olarak bilim, bilimsel teori ve bilimsel metot kavramlarına bir şahıs konumu vermekten kurtulamadıklarını görebiliriz.
Sayfa 9
157 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Yazarın temel iddiası: İfadelerin gramatik ayırımları vardır. Bu gramatik ayırımlar farklı varlık düzeylerine karşılık gelir. Çoğunlukla gramatik ifadelerin ayırımına dikkat edilmediği için temel inanç önermeleri, hipotetik önermeler, teorik ifade biçimleri, ampirik tasvir tümceleri birbirine karıştırılmaktadır. Ifadelerin gramatik ayırımına dikkat edildiğinde birbiriyle çelişiyor gibi görünen dini ve teorik önermelerin kolaylıkla farklı kategorilere ait içerimlere sahip olduğu farkedilecektir. Bu iddiasını, önemli felsefi-bilimsel problemlere uygulayarak temellendirmiş. Fakat yazar, ontolojik olarak ayrıştırdığı gramatik ifadelerin birbiriyle ilişkisi problemine dikkat çekmiyor. Bu kategorilerin ardındaki ontik zemini tartışmıyor.
Anlamlılık Üzerine
Anlamlılık ÜzerineŞakir Kocabaş · Küre Yayınları · 201415 okunma
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.