Bu kitap kesinlikle bir aşk kitabı değil. Yazar ana dal olarak aşk kavramanı seçmiş olsada arkasında bir çok konuya yer vermiş. Eserde insan psikolojisi, çiftlik yaşamı, takıntılı duygular, dinler, aile yapısı, sınıf farkı ve en önemlisi evliliklerin iç yapısından bahsedilmiş. Tolstoy'un evlilikleri bu kadar objektif bir şekilde açıklaması benim sürekli acaba kendisinin nasıl bir evliliği vardı sorusunu aklıma getiriyor. Kroyçer Sonat ve Anna Karenina evlilikleri adeta bir psikolag yazmış gibi çok iyi gözlemleyebileceğimiz kitaplar. Tolstoy'u okuyanlar bilir. Karakterleri o kadar iyi tanımlıyor, onların iç dünyasını, psikolojilerini o kadar iyi yansıtıyor ki, sanki karakterleri birbirebir tanıyormuşuz hissine kapılıyoruz. Bazen kendimi evet bu tamda Anna'lık bir hareketti derken buldum.
Karamazov Kardeşler ve Anna Karenina arasında hangisi dünyanın en iyi eseri gibi bi ikilem var. Ben iki eseride beğenerek okumuş ve bir Tolstoy hayranı olarak bu ikilem arasından en iyi eser olarak Karamazov Kardeşler'i seçiyorum..
Birazda kitabın içine girmem gerekirse, kitapta bir noktada birbirine bağlı olan sonrasında iki farklı aşk hikayesi olarak devam eden iki çift var. Bir tarafta Anna ve Vronskiy diğer tarafta Levin ve Kiti. Tabiki benim favori karakterim Levin.
Anna kocasına ve çocuğuna ihanet eden, evlilik dışı hamile kalan, Vronskiy'i tanıdıktan sonra eşini iğrenç biri olarak gören bana göre hastalıklı ve takıntılı biri. Kitabın başından sonuna kadar kendisini hiç sevemedim. Sonunda zaten herkes hak ettiğini buldu. Bir tren istasyonunda başlayan hikayeleri yine bir tren istasyonunda son buldu..