Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Aradım Yaz Dediniz
Feryal TilmaçEn Yeni Aradım Yaz Dediniz Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni Aradım Yaz Dediniz sözleri ve alıntılarını, en yeni Aradım Yaz Dediniz kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.310 üzerinden
İki bölümden ve her bölümde 7 olmak üzere on dört öyküden oluşan bu eser, uzun zaman zihnimde dolanıp duracak. Olmayacak Şey adlı ilk bölümde Attila İlhan’ın “demlendikçe yalnızlığı aydınlanıyor muammer bey/olmayacak şey bir insanın bir insanı anlaması” dizeleri yer alıyor. Öykülerle çok alakalı olmakla birlikte bu dizeleri eritircesine anlıyor insanı ve özellikle kadınları yazarımız. Kadınların iç çekişleri, uğradıkları haksızlıklar, toplumdaki itilmişliği, var olma ve kendini kabul ettirme çabası, yalnızlaşması çarpıcı bir şekilde ve ilginç kurgularla ortaya koyuluyor. Feryal Tilmaç, olmayacak olanı, bir kadının bir kadını anlayabilmesini olduruyor. İkinci bölüm Ey Kızkardeş adını taşıyor ve Nilgün Marmara’nın “Yaslı yüreğin gözyaşı yasası /Nasıl da kaçınılmaz kızkardeş!/Sabah artı acısıyla örtünce karanlığın/Sonsuz olanağını,/Ses bilmeyen için ne kadar uzak!”dizeleriyle başlıyor. Kadınların çoğunun gözyaşı dökmeye mahkum edildiği hemen her öyküde dile getiriliyor.
Bilinç akışı, geriye dönüş tekniği, iç monolog, mizahi anlatım gibi teknikler; metinlerarası ilişkiler; yer yer noktalama ve yazım kurallarını reddetme gibi unsurlar postmodernizmin yansımaları olarak karşımıza çıkıyor.
Her öykü ayrı bir evrende sürüklenmemizi sağlıyor. Yazarla tanıştığım bir eser bu. Fakat diğer eserlerini okumak için de sabırsızım.
Kesinlikle okunmalı dediğim eserlerden.
Eser 2009 Sait Faik Öykü Ödülü'ne layık görülmüş.
Anneannem'e ithafıyla başlamış.
'Olmayacak Şey" ve "Ey Kızkardeş!" olmak üzere iki ana bölümden oluşuyor.
Olmayacak Şey bölümünde "Sis Pus", "Masal, "Kadınlar Sıcak Ülkelerden Dönen Vahşi Sakatları Severler", "Yaratıcılığın Memeleri", Yeşil Kareler", "Serzeniş", "Melek" öyküleri var.
Ey Kızkardeş bölümü "kemer", "Lodoskop", "İncir Çekirdeği", "Can'la Başla", "İki İyiliğin Biri", "Amigos Para Siempre", "Belki M" öykülerinden oluşuyor.
Kemer öyküsü bilinçli şekilde küçük harfle başlamış çünkü eserde kötü dünyaya isyan ve kurallara başkaldırı var.
İki İyiliğin Biri öyküsünde de kurallar ara sıra askıya alınmış. Acının dozajına göre kurallara karşı gelmek paralellik arz ediyor.
Öykülerin hepsinde kahraman anlatıcının bakış açısı var. Kahraman anlatıcıların hepsi kadın. Hayata kadının bakış açısından bakılmış diyebiliriz.
Eserde metinler arasılık, bilinç akışı, monolog, geriye dönüş tekniği sıkça kullanılmış. Özellikle metinler arasılık göze çarpıyor. Mektup tarzında öyküler yazılmış. Öykülerden bazıları sohbet havasında ( Lodoskop ) yazılmış.
Son öykü Belki M, şiirsel üslupla kaleme alınmış.
Hayattan kesitler sunan, toplumda kadın olmayı çeşitli sınıflardan örneklerle gözler önüne seren bir yapıt.
Bazı öykülerde sen dili göze çarpıyor.
Aradım Yaz Dediniz Feryal Tilmaç’ın iki bölümden oluşan öykü kitabı.Eserde “Olmayacak şey” adlı ilk bölümde yedi, “Ey Kızkardeş” adlı ikinci bölümde de yedi olmak üzere toplam 14 öykü bulunuyor. 2009 Sait Faik Hikaye Ödülü alan eserde, toplumun farklı sınıflarından insana en çok da kadına dair hikâyeler yer alıyor.
Feryal Tilmaç, kitabında anlaşılamayan, ezilen, yalnızlığa itilen, tecavüze uğrayan, sömürülen, deliren, intihara sürüklenen kadının psikolojik anatomisini ortaya koyuyor.Yazar, boşluğa anlam vermeye çalışan modern bireyin trajedisine ışık tutmaya, kabuk bağlayan yaraları sağaltmak için soymaya çalışıyor.Hatırlamanın verdiği acıyı yazıyor. Çekilen tüm acılardan toplumu da bireyi de sorumlu tutuyor.
Dilinin kıvraklığı, şiirsel anlatımı, iç monolog, bilinç akışı gibi teknikleri başarıyla kullanımı da takdire şayan.
Kendine ait bir oda için çırpınan Virginia Woolf’un mirasçıları kadın yazarlar, son dönem Türk ve dünya edebiyatında seslerini fazlaca duyuruyorlar.Onların, insan ruhunun derinliğindeki duyguları dışavurumlarını keyifle izliyorum.
Çileli kadınlar...
On dört öyküden oluşan bir kitap. Her hikayede ana karakter olarak kadınlar ele alınmış. Tek tek hikayelerden bahsetmeyeceğim fakat ortak noktalarının kadınların bu dünyada huzur bulamadıkları olduğunu söyleyeyim. Peki nedir bu huzursuzluğun kaynağı? Hemen tüm hikayelerde dolaylı veya doğrudan geçen erkek şiddeti.
Erkekler tarafından dayak yiyen, yeri geldiğinde kendilerine söz hakkı bile verilmeyen, psikolojik baskıya maruz kalan, bu nedenle intihara sürüklenen kadınlar yanında aşklarına cevap alamayan, terk edilen, kullanılan kadınlar da bir bakıma şiddet mağduru olarak gösterilmiş hikayelerde. Hatta hikayenin birinde karşılık bulamadığı aşkından dolayı cinayet işleyen bir kadın karakterin olduğunu da belirteyim.
Yazarımız kendine göre hemcinslerinin içinde bulunduğu kötü şartları dile getirmek istemiş. İster kariyer sahibi olsun ister ev hanımı, her durumda, kadınların mutsuz olduğunu, aslında bu dünyanın onları mutlu edemediğini, üstelik karşı cinsin hükümranlığına boyun eğmek zorunda bırakıldıklarını, fark edilme çabasına girdikçe bocaladıklarını, duygularının anlaşılamadığını, sürekli bir hüzün içerisinde olduklarını, intiharın dahi onlar için bir seçenek olduğunu dobra ve bence feminist bir çerçevede anlatmış.
Bir hikaye hariç genel anlamda beğendiğim bir kitap oldu. Noktalama işaretlerini kullanmadığı hikayesi ilginçti. Masal, Yaratıcılığın Memeleri ve Kemer adlı hikayeleri ise tekrar tekrar okuyabilirim.
Kitapta daha çok kadın öyküleri yer alıyor; güçlü, haksızlığa uğramış, mücadeleci, erkek şiddetine maruz kalmış kadınlar çoğu.
Her tarafta acı çeken kadınların hikayesi bazıları. Kitap 2 ana bölümden oluşuyor. İlk bölüm Olmayacak Şey adını taşıyor ve 7 öyküden,
Ey Kızkardeş bölümü de 7 öyküden oluşuyor. Toplamda 14 öykülük bir kitap ve 2009