Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ariflerin Menkıbeleri

Ahmed Eflaki

Ariflerin Menkıbeleri Hakkında

Ariflerin Menkıbeleri konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

İslam ülkelerinin edebiyatlarında kahramanların, din büyüklerinin, tarikat kurucularının, ermişlerin olağanüstü yaşamlarının ve kerametlerini anlatan yapıtlar olan menakıpnâmeler, özellikle XIII. yüzyıldan sonra Anadolu’daki tasavvuf yaşamının etkisiyle yaygınlaşmış, Osmanlılar arasında sonraki yüzyıllarda büyük gelişme göstermiş ve tekkelerin kapatılmasına kadar varlığını canlı bir şekilde sürdürmüştür. Zamanının çeşitli ilimlerini öğrenen, özellikle de felekiyat denilen yıldızlar ilminde büyük ün kazandığı için Eflâkî mahlasıyla tanınan Osmanlı mutasavvıfı Ahmed Eflâkî, Konya'ya gitmesinin ardından Mevlânâ'nın torunu Ulu Ârif Çelebi'nin sonra da onun oğlu Âbid Çelebi'nin hizmetine girdi. Astronomi ve attârlıkla da uğraşan Eflâkî'nin Konya'da bir rasathane kurduğu da bilinmektedir. Şeyhi Ulu Ârif Çelebi'nin isteğiyle başladığı ünlü eseri Ariflerin Menkıbeleri’ni yaklaşık otuzbeş yılda bitirmiştir. Elinizde tuttuğunuz Farsça yazılmış bu eser XIII. ve XIV. yüzyıl Türk edebiyatının en önemli yapıtlarından biridir. Mevlânâ'ya ilişkin çeşitli kaynaklardan yararlandığı yapıtında, yaşadığı dönemi anlatmış ve Mevlânâ’nın ölümünün ardından Mevleviliğin yapısına, yayılmasına, XIV. yüzyılın ilk yarısında Anadolu’daki toplumsal, siyasal ve dini yaşama dair çok değerli bilgiler vermiştir. Daha çok bir halk romanı biçiminde yazılan bu eserde Mevlânâ'nın coşkusu, düşünceleri, davranışları ve halkla olan ilişkileri çok açık ve içten bir dille anlatılmış; bu ilişkiler sayesinde o dönemdeki anadolu halkı devlet adamları ve bölgenin genel durumu hakkında oldukça açık bilgiler sunulmuştur.
Çevirmen:
Tahsin Yazıcı
Tahsin Yazıcı
Tahmini Okuma Süresi: 23 sa. 7 dk.Sayfa Sayısı: 816Basım Tarihi: Kasım 2006İlk Yayın Tarihi: 1973Yayınevi: Kabalcı Yayınları
ISBN: 9786055272173Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 40.4
Erkek% 59.6
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Ahmed Eflaki
Ahmed EflakiYazar · 1 kitap
Tasavvuf edebiyatının ünlü kişilerinden olan Eflâkî’nin asıl adı Ahmed olup daha çok Eflâkî nisbesiyle tanınmıştır. Büyük bir ihtimalle bir astronomi âliminden ders alıp gözlemle uğraştığı için kendisine Eflâkî nisbesinin verildiği tahmin edilmektedir. Ayrıca Mevlânâ‘nın torunu Ulu Arif Çelebi’ye intisabın­dan dolayı hakkında Arifi nisbesi de kullanılmıştır. Altınordu Devleti sınırları içerisinde doğan Eflâkî, büyük ihtimalle tahsiline burada başlamış, daha sonra devrin önemli kültür merkezlerinden olan Konya’ya gelerek burada Sirâceddin Mesnevîhan, Abdülmü’min-i Tokadı ve Nizameddîn-i Erzincânî’den ders al­mıştır. 761/1360’ta ölmüştür. Menâkıbu’l-ârifîn Eflâkî’nin en önemli eseri olup şeyhi Ulu Arif Çelebi‘nin isteği üzerine otuz altı yılda Farsça olarak kaleme alınmıştır. Özellikle Mevlevîlik tarihi açısından önemli olan eserde, başta Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî olmak üze­re diğer Mevlevi büyükleri ve Mevlevi tarikatı hakkında bilgiler verilmektedir. Ay­rıca eser Anadolu’nun XII1-XIV yüzyıllardaki dinî, tarihî, sosyal ve kültürel yapı­sı hakkında önemli bilgileri bünyesinde barındırması bakımından oldukça önemli­dir. Eflâkî’nin ahmed eflaki bu eseri dışında ayrıca dört de Türkçe gazeli vardır. Bunlardan Mevlânâ, Ulu Arif Çelebi ve Sultan Veled için yazılan üçü Kilisli Rifat vej Veled Çelebi tarafından yayımlanan Dîvân-ı Türkî-i Sultân Veled’m sonunda bi rinci ilâve şeklinde eski imlâ ile neşredilmiştir. Daha sonra bu;lere Ulu Arif Çelebi için yazılan “Şol beşeler bâşesi gönlümi kıldı esîri Hükmü revân canıma kul anunam ol emir” matlalı gazeli de ekleyerek F. Nafiz Uzluk tarafından hem eski hem de yeni harflerle neşredilmiştir. Ef-lâkî’nin “İy ki hezâr aferin bu nice sultân olur I Kulu olan kişiler Hüsrev ü Ha­kan olur” matlalı gazeli hem Sâkıb Dede hem de Veled Çelebi tarafından tah­mis edilmiştir. Bu şiirlerde Yunus Emre etkisi hissedilmektedir. Eflâkî’nin şey­hinin vefatı üzerine yazdığı Farsça iki de rubaisi vardır.