"Bir şok anının ardından zaman durdu. Göğsüne kılıcın çeliği indirilmiş gibi hissetti. Şimdiye kadar gördüğü en güzel kadının karşısında bakakalmaktan başka bir şey yapamadı. Yunanlar ona tahtadan bir at değil, Helen'in kendisini göndermişti."
“Tam o anda MacLeod aydınlığa doğru bir adım attı, yüzü gölgelerin arasından aydınlandı. Isabel’in kalbi göğsünde hızlıca attı ve sanki aniden durdu. Gözleri şaşkınlık içinde büyüdü. Hayatı boyunca hayal etse, MacLeod’un yüzünün mükemmelliğini tutturamazdı.”
"Aşk bir savaşçının ne işine yarar ki?
Aşk savaş kazanır mı?
Dertleri dindirir mi?
Hayır, aşk ozanların güzel hikayeler anlatmak için uydurduğu hayal ürünü bir ülküdür.
Aşkın evlilikte yeri yoktur, bunu ozanlar bile doğrulayabilir."