Mesut olamayışımızın mühim sebeplerinden birisi de bugün saadet saydığımız bir güzel hayata ulaşır ulaşmaz, evvelki kadar şiddet ve duyguyla mest ve mesut olmak kabiliyetinden uzak bulunuşumuz değil miydi?
Dün bizim için bir yalandan başka bir şey değildir... Ve bütün eski saadetler, yalnız yalan birtakım saadetlerdir... Hakiki saadet bugün hissettiğimiz veyahut hissetmemiz mümkün olanlar değil midir?
"Ah, asıl engel, hem daima isteyen ve hem ulaşınca tahammül etmeyen, erişemeyeceği zannolunan saadetin huzurunda âciz kalan hayatın kendisinde değil mi?"
"Ah gençlik, bir nefesine bile minnettar olmak lazım gelen bu kıymetli seneleri biz lakayt ve kişisel kederlerle acı çekerek avuç avuç sarf ve helak ederiz değil mi?"