"İşte erkekler, derdi, Asla memnun değildirler, artık sevmemek isterlerse bütün sükutun gınanım kabahatlerini kadınlara yükletmek için çare bulduktan sonra sevmemek kabahatini de onları bırakmak için bir çareleri tezlil edecek şeyler ararlar."
"Erkekler bir kadını sevebilmek için ona hürmet edebilmelidirler; ismetlerinden düşen kadınlar için, en şedit aşklar arasında bile, onlara bir zillet hissesi tefrik etmekten hali kalmazlar…”
Her dakika kalkıp onu söndürmek isteyerek, fakat vücudunu gevşeten büyük bir kendini koyvermişlikle hep bu işi bir dakika sonraya bırakarak, gözleri oraya mıhlanmış, fikri boş, uzun uzun ağlayan bu muma baktı.
"Ben ? Ben hatta uçmak için heves bile duymadım. Uçup uçup da düşenler, bütün o kırık kanatlarıyla topraklarda sürüklenen, nihayet topraklarda ruhunun gıdasını arayanlar gözlerimin önünde o kadar beliğ dersler teşkil ettiler ki ben onların bitirdikleri yerden başlamaya lüzum gördüm."
Bilir miyim? Bu minimini kızcağızın gözleri böylesine affolunamaz satırlar okuyacak...
Hani bizim ahlakımızı bu diziler bozmuştu? Bu ne lan? Meğer bizim ahlakımızı diziler düzeltmiş. Şoklardayım... ŞOKLARDA!
Şu Uşaklının 1901'de yazdığı şeye bakar mısınız?
İlk olarak İstanbul yüksek kaltaklarından Firdevs'le başlayalım. Bu Melih Bey
Sevgili okurlar merhaba,
Dilerim iyisinizdir. Pandemi sürecinde hayatlarımız Servet-i Fünun Edebiyatı dönemini andırdı desek abartı olmaz. Hepimiz toplumsal baskıdan, ekonominin durumundan, siyasi polemiklerden çok bunaldık. Birçok insan kendi hayatını sorgulamaya başladı. Online hayatta psikolojimizin fazla olumsuz etkilenmesinin başka sebepleri