Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aşk Otobüsü

John Steinbeck

Aşk Otobüsü Sözleri ve Alıntıları

Aşk Otobüsü sözleri ve alıntılarını, Aşk Otobüsü kitap alıntılarını, Aşk Otobüsü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Onun istediği bir tek şey vardı: Güzel bir şehirde güzel bir evi ,iki çocuğu, bir de evinin merdiveni olsun, o kadar; başka bir şey istemiyordu. Güzel giyinir, evine akşam yemeğine misafir çağırırdı. Kocası olacaktı elbette ama, onun gözünün önüne getiremiyordu, çünkü bu hülyaları kadın dergilerindeki ilânlardan çıkarmıştı, o ilânlarda da hiç erkek resmi bulunmazdı. Yalnız, güzel elbiseler içinde güzel bir kadın, merdivenden aşağı iniyor, yemek odasında misafirler, şamdanlar, siyah bir ağaçtan yemek masası; tertemiz çocuklar, anneleri onları öpüp «İyi geceler!» diyor.
Yağmur başlamıştı. Sabahki gibi gelip geçici sağanak halinde değil, bilmem-ne kadar yere saatte bilmem-kaç teneke düşen cinsinden şiddetli, kamçılayan, tokmaklayan, adam-akıllı bir yağmur. Rüzgârsız bir yağmur. Halis, düpedüz, bardaktan boşanırcasına bir yağmur.
Reklam
«Bu bekleyiş nasıl şeydir bilirim ben» dedi. «Hiç unutmam, Torreon’daydık küçükken. Geceleri kulak kabartırdık, ha şimdi tüfek sesleri başlayacak diye. Çarpışmalar biraz da hoşumuza giderdi ama, bizim moruk da gidecek, bir daha gelmeyecek demekti. En sonunda gitti bir daha gelmedi. Bunun böyle olacağını tâ başından beri biliyorduk diyebilirim.»
Louie bir yerde okumuştu: Bir kızın doğrudan doğruya gözlerinin içine bakarak gülümserseniz onu tavlarmışsınız. Kıza «Dünyama en güzel şeyisin» der gibi bakmayacakmışsınız; yalnız, o gözlerini çekinceye kadar, gözlerinin içine içine bakacakmışsınız.
«Pişmanlık getir, çünkü Öbür Dünya’ya yolculuk yakın!»
Vadiye, tepelere parça parça güneş vuruyor, gökyüzünde koşuşan bulutların gölgeleri düşüyordu. Parça parça güneşler de, gölgeler de koyu kurşuniydi, insana korku veriyordu, üzgünlük veriyordu.
Reklam
Saati saatine uymaz, netameli bir ırmaktır San Ysidro. Yılın yarısında ölüdür, öbür yarısında da öldürücü.
Juan’ın gözleri kısıldı. Karısının söylediği yalandı, bunu biliyordu ama, işin doğrusunu öğrenmeye de pek niyeti yoktu. Kadın kavgalarını hiç umursamazdı.
..........Onlarda ne vicdan vardı, ne bir şey kaybetme tasası; ayaklarını uzatıp gerinen kediler gibi pek keyifli, rahat bir hayatları vardı.
Reklam
Kendi başına kalmıştı. Kendini mesut hissediyor, gizli bir sevinç duyuyordu; içinde, günah işler gibi bir duygu da vardı.
Hepinizden rica ederim, Saygıyla dinleyin Bu mecazî hikâyeyi. Everyman sizi buna davet eder: Hayatlarımız, akıbetlerimiz Nekadar fani olduğumuzu gösterir. Everyman
Alice’in soluğu kesilir gibi oldu. Başından aşağı sıcacık bir dalga dolaştı. İçindeki öfke değişti, kızgın bir istek biçimine girdi. Kocasına dalgın dalgın bakarak gülümsedi, dudaklarını yaladı. Alçak sesle: «Seni piç seni!» dedi. Sonra, dolu dolu, titreye titreye bir içini çekti. — «Yumurta ister misin?» diye sordu. — «Ya. İki tane haşla, dört dakika kadar.» Alice: «Bilirim ben nasıl seversin» dedi. «Pastırma da koyayım mı yanına?» — «Yo. Bir parça kızarmış ekmek, iki de kurabiye.»
Ön camın yukarısından nazarlık sarkıyordu: bir patik, bir de ufacık boks eldiveni; patik kazadan korunmak içindi, çünkü çocuk sendeleye sendeleye yürürken Tanrı gözünü, yardımını ondan hiç ayırmaz; boks eldiveni de kuvvet için...
Baharın göbeğinde, tarlalarda, tepelerin eteklerinde otlar yemyeşilken, gelinciklerle acıbaklalar toprağı alla mora bürürken, o ulu ağaçlar sarımtırak yeşil gencecik yapraklarla yeni yeni uyanırlarken, dünyada oradan daha güzel bir yer olamazdı. Ne kadar alışsanız gene de doyamazdınız bu güzelliğe. Sabahleyin boğazınızdan yakalardı sizi, güneş batarken de zevkten içiniz burkulurdu. Çiçeklerin, otların o tatlı koku­sundan soluğunuz kesilirdi, sanki kanınız alevlenmiş gibi solurdunuz.
656 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.