Aşka Şeytan Karışır

Hande Altaylı

En Eski Aşka Şeytan Karışır Sözleri ve Alıntıları

En Eski Aşka Şeytan Karışır sözleri ve alıntılarını, en eski Aşka Şeytan Karışır kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birbirine aşık iki insanı ayıran azgın bir nehir olduğunu öğrendi. Korkular, kompleksler, beklentiler, egolar, şüpheler ve kaygılar nehriydi bu... Güçlü akıntıların etkisiyle zaman zaman kabaran ve bulanıklaşan bu hırçın suyun öteki yanındaki sevdiğinize ulaşmak için tek bir şansınız vardı: Sadece onun aşkına güvendiğinizde varolan bir asma köprü... Bazen onun sevgisinden şüpheye düşerdiniz. O zaman köprünüz zayıflar, onu tutan halatlardan bazıları kopar ve karşıya geçmek güçleşirdi. Yine de sağlam kalan bir kaç halatın sayesinde geçerdiniz. Ama bazen öyle anlar gelirdi ki sevildiğinize dair tüm inancınızı yitirirdiniz. İşte böyle zamanlarda kabaran dalgalar biricik köprünüzü yıkar, sular batıp çıkan tahta ve halat parçacıklarını uzaklara götürürdü. Öteki kıyıda duran sevgilinize bakardınız ve ona tekrar kavuşmanın bir yolunu arar ama bir türlü bulamazdınız. Böyle zamanlarda bazıları çare kalmadığını görüp nehrin yanından uzaklaşırlar, bazıları da kendini azgın sulara atıp karşıya yüzerek geçmeyi denerlerdi. Ama sevildiğini bilmeden ve sadakatten emin olmadan girilen bu nehirdeki akıntılar böyle bir yolculuğa izin vermezdi. Ya egonuz ve beklentileriniz sizi boğardı ya da şüpheleriniz ve korkularınız... Yine de yüzmeye çalışanlardan bazıları hiç vazgeçmezler ve ömürlerini aslında bataklık olan o karanlık sularda çırpınarak geçirirlerdi. Çünkü akıllarına yakınlarda bir yerlerde başka bir aşk ve başka bir nehir daha olabileceği gelmezdi. Daha ilk baştan nehri geçemeyeceğini anlayıp uzaklaşanlarsa, hayatları boyunca 'acaba yüzebilir miydim' diye sormaktan kendilerini alamazlardı.
Sayfa 106Kitabı okudu
Tek bir sözünle beni saatlerce ağlatabilirsin ama bana yaptıklarını unutturacak tek bir kelime yok!
Reklam
Bazen söylediği tek kelimeyi önemseyerek büyüttüğümüz birinin ölümü o kadar etkilemez bizi. Ne de olsa söylediği sözde biz vardık ama ölümünde yoktuk.
'Sen beni gerçekten sevmedin ki' diye söylendi sigarasının dumanının şekilden şekile girmesini izlerken. Bu bir suçlama değildi, sevmedi diye suçlanmazdı ki insan. 'Biraz' sevmişti Ömer onu, sevişecek kadar... Fedakarlık yapmadan, elini taşın altına sokmadan, uzaktan sevmişti. Dünya bunlarla doluydu zaten. sevgilisini, kocasından ya da karısından vazgeçmeden seven sürüyle insan vardı. İşte şimdi onlardan biri, karşısına geçip özür dileyecekti. Sevmemenin özrü olurmuş gibi, ya da sevilmemenin çaresi...
Suyun yeni açılan bir boşluğu dolduruvermesi gibi, hayat da senin eksildiğin yeri kaplayıverirdi.
İnsan bir sınırı bir kez aşıp da, sonra tekrar aşmak istiyorsa, kan damarda durmayacak demektir.
Reklam
276 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.