Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aşkın Okunmaz Kıyıları

Victoria Rowe Holbrook

Aşkın Okunmaz Kıyıları Sözleri ve Alıntıları

Aşkın Okunmaz Kıyıları sözleri ve alıntılarını, Aşkın Okunmaz Kıyıları kitap alıntılarını, Aşkın Okunmaz Kıyıları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Atatürk'ün, İstanbul'u İngiliz işgalinden kurtarmağa ve yayılmacı Yunan istilasını yüz geri etmeğe yetecek kadar güçlü bir ulus bilinci uyandırmakta gösterdiği deha, Türkiye'nin bugünkü güçlü konumunun en önemli nedenlerinden biridir.
Reklam
Şiir Allah'ın kanıtıdır
İslam öncesi cahiliye devri Arapları şiirleriyle o denli gururlanırlardı ki, onları yeni bir dinin meşruluğuna inandırmanın en iyi yolu, eşsiz bir şiirsel performans ortaya koymaktı.
Oryantalist bizim adamı çalışma yaşamına Arapçayla başlayacak, uzun bir süre yol aldıktan sonra Farsçaya ulaşabilecek, ama bitiş çizgisinde yer alan Türkçeye ulaşamadan enerjisi tükenecektir.
Hüsn eylediler o duhtere âd Ferzend-i güzine Aşk-ı nâ-şâd Hüsne dedi sonra kimi Leyla Şirin dedi kimi kimi Azra Mecnun kodı kimi Aşk içün âd Vâmık dedi kimi kimi Ferhâd Sonra o lûgat olub diger-gun Leyla dedi Aşk'a Hüsn'e Mecnun (Şeyh Galib) [O kıza Hüsün adını verdiler; o seçilmiş oğlana da şad olmayan Aşk adını taktılar. Sonra Hüsn'e kimisi Leyla dedi, kimisi Şirin, kimisi de Azra. Kimisi Aşk'ın adını Mecnun kodu, kimisi Vâmık, kimisi de Ferhad. Sonra o söz bir başka tarza döküldü; Aşk'a Leyla dediler, Hüsn'e Mecnun.)
Sayfa 111
Türk edebi moderni eski bir estetik özerklik geleneğini reddederek tanımladı kendisini. Oysa Avrupa ve Amerikan eleştirel kuramı, modernizmi kapitalist koşullarda özerk bir estetiğinin icadı olarak tanımlamaktaydı.
Sayfa 204
Reklam
Cuma namazlarından sonra yapılan Osmanlı Mesnevi okumaları kurumu modern araştırmacıların gözünden kaçmıştır. Bu, Kuran okunması ya da haftalık vaazın uyandırabildiğinden daha fazla kişisel ve felsefi tartışmalara neden olmaktadır.
Sayfa 198
İslâm tarihinin ilk yüzyıllarında, İslâm dinine girenlerin pek çoğu Arapça konuşmuyordu. Bu yüzden ibadetlerini Kur'an'ın kendi dillerine aktarılmış çevirileriyle yapıp yapamayacakları konusunda bir tartışma ortaya çıktı. Ebu Hanife daha sonra fikrini değiştirmekle birlikte ibadetlerini kendi dillerinde yapmaları gerektiğini hükmetti.
Sayfa 185
Minihin eli donub şitadan Düşdi yere hanceri semadan Şır-i felek aldı şir-i berfin Dendanı yerinde idi pervin Manend-i sitare-f şeb-efrüz Gahi görinürdi rüz-ı firüz Yah-beste alınca ceşm-i giryan Gözlükle arardı merki merdan
"Ortadoğu" bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu olan şey için kullanılan bir örtmecedir; Osmanlı batısını yok sa­yan bir örtmece. İmparatorluk, ardında bir yığın modern ulus-devlet bıraktı, muhtemelen hiçbir devletin bırakmadı­ğı kadar çok sayıda bağımsız politik birim.
Reklam
Gibb, Tarih'indeki en şık cümlelerden birini Hüsn ü Aşk için yazmıştır: "Romantik Çağın basitlik ve küstahlıkları arasında ortaya çıkan, zamanın ötesindeki bu şiir, kuru ve sıcak bir çöldeki saf ve görkemli bir zambak gibidir"
Sayfa 210 - Elias John Wilkinson Gibb (3 Haziran 1857 - 5 Aralık 1901)
Galib'in argümanları temelde estetikle ilgiliydi, ama dinamik ve eleştirel duruşu Selim'in politik alandaki duruşunu tamamlıyordu: Tüm çağlar ve tüm insanlar hakikate ulaşmak bakımından eşittir; yitirilmiş bir bütünlük, bir altın çağ yoktur.
Sayfa 200
"Ortadoğu" bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu olan şey için kullanılan bir örtmecedir; Osmanlı batısını yok sayan bir örtmece .
Sayfa 12
Mevlana arada, Allahı bilenlerin insanla­rın en tembelleri olduğunu, çünkü onların kendileriyle ilgi­li konularda Allah'a güvendiklerini, diğerlerininse kendi çabalarına güvendiklerini söyler.
Amerikalıların Türk edebiyatını gelecek vaat eden bir ço­cuk olarak algılamaları, Osmanlıya hasta adam olarak yak­laşan İngilizlerin tutumlarını anımsatmaktadır. Fransızların Yaşar Kemal'e, (asla küçümseme anlamına gelmemekle bir­likte) bir Türk "köy romancısı" olarak yaklaşmaları da ben­zer etkilere yol açmakta, altı yüzyıllık kozmopolitin yerini folklorik bir naif almaktadır. Eski indirgemecilik nasıl re­formcuları beslediyse, yeni indirgemecilik de ulusu yönlen­dirilmesi gereken bir çocuk olarak ele alan cumhuriyetin yetkeci uygulamalarını onaylamaktadır.
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.