Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Aspidistra
George OrwellYüksek Puanlı Aspidistra Yorumları ve İncelemeleri
Yüksek Puanlı Aspidistra sözleri ve alıntılarını, yüksek puanlı Aspidistra kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.110 üzerinden
Bu kitaba uzun ve ciddi bir inceleme yapamayacağım çünkü bunu düşündüm ve ciddi bir inceleme yapmaya kalkarsam, bunu kitabın içeriği ile ilgili detaylara girmeden yapamayacağıma karar verdim. Kitabın içeriği paylaşmak da hiç hoş olmaz.
Onun yerine George Orwell'dan bahsedelim. Hayatımda birçok roman okudum, birçoğu da elbette ki çok iyiydi. Ama bunların arasında George Orwell'ın yeri apayrıdır. George Orwell 1984'de olduğu gibi, bu kitapta da olağanüstü kasvetli bir ortam yaratmış ve karakter psikolojisini aktarmış. Orwell, 1984'te daha çok siyasi ortama atıfta bulunarak hem yaşadığı gün için, hem de günümüz için olağanüstü bir eser ortaya koymuş ve bu nedenle Winston daha geride kalıyor... Aspidistra'da ise böyle bir durum yok, en çok okunan iki kitabının aksine siyasi eleştiri yapma niyeti taşımadığı için Gordon'ın psikolojisini daha net anlayabiliyoruz. Gordon'ın derdi ekonomi olsa da çoğu insanın onunla empati yapabileceğini düşünüyorum, parasızlık sorunu olmasa bile çoğu insanın kendince başka sorunları var ve bu yüzden Gordon'ı anlamak çok da zor değil.
Dünya üzerinde aynı tarzda yazılan hiçbir kitap 1984'le kıyaslanamaz. Ama bu kitapla anlamak mümkün ki, eğer Orwell'ın hastalığı 1984'ü tamamlamaya yetmeseydi, arkasında yine muhteşem bir yapıt bırakmış olacaktı.
Merhaba;
Daha evvel bir çok kitabını severek okuduğum Orwell bu defa da beni yanıltmadı.
Aspidistra bir bitki türü ve o dönem bir sınıf göstergesi olarak da neredeyse herkesin evinde bulunan bir bitki türü. Yazar hem bu bitki üzerinden hem de Gordon üzerinden kapitalist düzeni eleştiriyor.
Aspidistra'dan ziyade Gordon karakteri oldukça ilginizi çekecektir, bazen sizi kızdıracak, bazen de şaşırtacaktır.
Ben okurken genellikle kızdım ama okuduğum en iyi anti karakterlerden biri olduğunu söyleyebilirim .
Ayrıca kurgu da son derece başarılıydı.
Yazarın diğer eserleri gibi bir solukta keyif alarak okuyabilirsiniz
Herkese keyifli okumalar dilerim.
İsterseniz YouTube kanalıma da bakabilirsiniz.
youtube.com/c/EL%C4%B0FBEGE...
Aspidistra, George Orwell'ın hayatından izler taşımaktadır. Kendisi de tıpkı Gordon Comstock gibi bir zamanlar yazarken kitapçıda çalışmış. Bu kitabını yazarken de George Gissing adlı bir yazarın etkisinde kalmış. Onun anlattığı sefalet içindeki dünyaya eleştiri niteliğindedir bu kitabı da. Ayrıca kitabın basımı sırasında da yazarımız çok sıkıntı
Yoksulluğun Simgesi Aspidistra
George Orwell, eleştirilerini dönemin koşullarına ve toplumsal sistemdeki sınıfsal çatışmalara, yönetim biçimlerindeki aldatmacalara, insanların robotlaştırılmasına, köle bir toplum oluşturulmasına karşı yazdığı kitaplar ile ünlüdür. Aspidistra zambak çiçeğidir ve yoksulluğu temsilen kullanılmaktadır. Kitabın isminin çıkış noktası budur. Konuya gelecek olursak; George Orwell Aspidistra eserinde yoksulluğu insanın paraya karşı savaşında, parasızlığı seçmesi ve sonunda buna yenik düşerek para kazanma sisteminin içine sürüklendiği bir süreci anlatır. Kitabın baş kahramanı Gordon, kitapçıda çok düşük ücrete çalışması ve bunu özellikle istemesi sebebiyle yoksulluğu benimseme çabasına girmiştir. Hayattan tek beklentisi yazdığı şiirlerin tutmasına adamış ve bu konuda başaralı olamayacağını bilmektedir. Ancak hayatı düşündüğü gibi ilerlemeyecektir. Onu, yoksul olmasına rağmen seven Rosemary, Gordon'u hayata bağlayacaktır. Bir yanda sevginin gücünü diğer yanda ise yoksulluktan tükenmiş bir insanın hikayesi karşımıza çıkmaktadır. Keyifle okunacak, okunması gereken bir kitaptır. Paranın mutluluğa giden yolda araç mı yoksa amaç mı düşünceleri içinde kitabı okuyacak olmamız bizleri farklı düşüncelere sevk edecektir. Bu sayede sürükleyici bir hikayeye oluşacaktır. Şimdiden okunması gereken kitaplar arasına ekleyebilirsiniz.
İngiltere'nin buhran dönemlerini konu alan, o dönemde ki alt tabakadan olan 30' lu yaşlarda kendi çapında hayatta kalmaya çalışan şairin, paraya açtığı savaşı konu almaktadır kitap. Kitaptaki akıcılık ve gerçekçi bakış açısı mükemmel. Yine Orwell başyapıtı diyebiliriz. Peki paraya nasıl savaş açılır ? Yazar öyle bir karekter yaratmış ki dünyada ki her şeyin nasıl para olduğunu bize kafamıza vura vura anlatmış. Peki gerçekten her şey para mı ? Albert Camus para hakkında şöyle der" para size zaman verir ve zamanda istediğiniz her şeyi, eğer paranız olsaydı çalışmak zorunda kalmazdınız, kendi yapmak istediğin şeyleri yapardınız kısıtlı olan zamanınız da ve netice de istediğiniz hayatı yaşamış olurdunuz ve bu yüzden parayla mutluluk olur" der. Paraya savaş açma konusuna gelirsek;ya kapitalist sistemin bir parçası olmamız gerekir ya da dünyadan el etek çekerek yaşamak, ama kitapta buna değiniyor dünyadan el etek çekmek mümkün değil çünkü aldığımız nefes, sevgiler, özgürlüğümüz gibi en basit şeyler dahi paraya bağlanıyor. Kitaptaki en acı realist yer ise; ne kadar yeteneğimiz olursa olsun eğer mal varlığımız yoksa bu yeteneklerimizin hiçbir önemi olmadığıdır çünkü parasız yetenekte anlamsızdır. Neticeye gelecek olursak, 19.y.y. ın katliyamcısı olan bacaksız Napolyon' un dediği gibi " para para para". Kitap, hala her şeyin para olmadığını düşünenlere gelsin. Keyifli okumalar...
Gordon düzene karşı çıkarak yaşamaya çalışıyor. Parayı ve paranın etkisindeki tüm kavramları reddediyor. Rosemary ve Ravelston'a karşı davranışları ve bazı nüanslar bakımından bazı bölümlerde çok gıcık oldum Gordon'a ama son tahlilde Orwell, karakter üzerinden çok başarılı bir sistem eleştirisi ortaya koymuş.
296 syf.
10/10 puan verdi
İki farklı karakter ama ayni fikirleri benimseyenlerin analizi. İkisi de bir dava güde, ama biri zengin fakat ideolojisi ile barışık diğeri ise fakir ve ideolojisini yaşayan biraz da abartan...
Fakirleşerek, en dibe batarak, hayattan kendini soyutlayarak paraya ve paranın getirdiklerine savaş açarak yasamaya çalışan kahraman, aynı zamanda düşüncelerinin gerektirdiği gibi yasamaya çalışırken çevresine verdiği acı ve hayal kırıklıkları...
Yazar muhteşem eleştirel bakış açısıyla ironik iki karakter yaratırken ayni zamanda dönemin sosyal ve siyasal şartlarını da iki karakter üzerinden irdeliyor. Sosyalizm ve kapitalizm savaşında kazananın olmadığı dünyada kaybedenlerinse daima kendilerinden fedakarlık yapanların olduğunu anlatmaya çalışırken olaylar örgüsü ayni fikre sahip iki farklı hayatın eksik ve artı yönlerini, iyi ve kötü yönlerini samimi bir üslupla anlatıyor yazar.
Yazarın araya girmeleri, özellikle alaycılığı doğrudan yorumları esere muzur bir hava da katmış. Eserin finali ise, kapitalizmin neden bu savaşta galip geldiğini en iyi şekilde anlatıyor.
Ben kitabi birazcık oblomova benzettim. Kahramanimiz paraya savas açiyor paradan uzak durmaya calisiyor. Gerektiginde fazla para veriyorlar diye iş değiştiriyor. Yani parasız sefil bir hayat yaşamayı tercih ediyor. Kimse onu ikna edemiyor bu tutumundan. Dili ise cok sadeydi kendine has anlatımıyla zevkle okutturdu romanı.
Dehlizdeki Hazine: Aspidistra
Karnı doymuş olsa da, gözü doymayan şişman bir insana benzeyen kapitalizm, günümüz yaşamını ve dolayısıyla günümüz insanını da etkisi altına almıştır. Bu etki son 200 yıldır insanları öyle bunaltma biçimine gelmiştir ki, insanlar kapitalist düzene karşı isyanlar ve protestolar düzenlemişlerdir. Aspidistra kitabı da özet olarak kapitalizmin insan
Gordon ile Rosemary,Mutlu Olun E Mi?
Ah Gordon ah! Normal şartlarda yazarlar kahramanlarının yanında yer alırlar ister istemez.Onları en ince ayrıntılarına kadar resmederek kötü, okuyucu tarafından onaylanmayacak bir davranış içinde bulunsalar bile yadırganmamalarına sebebiyet verirler.Her eser ve her kahraman için bunu iddia etmesem de genel bir kanıdır bu benim için.İşte bundan dolayı kahramanlara karşı güzel hisler içinde oluruz.Gordon da biraz öyledir.Ama Gordon’a kızma hakkımı da kullanmak istiyorum.Duygusalım biraz herhalde ondan dolayı olsa gerek kendisini seven Rosemary’e çok haksızlık ettiğini düşünüyorum.Antikapitalist yaşama merakı kapitalist bir düzen içerisinde deniz içinde yaşamaya benzer biraz da.Nasıl ki deniz içerisinde yaşayamayız kapitalist dünyada da antikapitalist olmak mümkün değildir.Gordon da bunu anlıyor aslında.Ancak anlayamayacak, hem kendisine hem de Rosemary’e haksızlık edecek diye çok korktum.Ve bundan dolayı çok kızdım Gordon’a.İyiki beraber mutlu olmaya karar verdiniz çocuklar.Devrim yapamayacak iki garip olarak devrim uğruna ölmenize yüreğim dayanamazdı.Bazen bir şeyleri bilip hiçbir şey yapmamak daha iyidir.Hele ki kısacık hayatımızı tüketeceğimiz şu dünyada!
Paranın kölesi olmamak adına hayata savaş açmış bir adamın depresif ama mutlu biten hikayesidir.yazarın mükemmel üslubunu tadını çıkara çıkara okuyabilirsiniz.
Vicisti, O aspidistra!
Kitabın sonlarına doğru geçen ve bu cümleyi ve altındaki açıklamasını okuduğumda biraz da yaralandığım bir cümle. Ana karakterimiz sonunda teslimiyetini gösteriyor. Ve bu okuyucu için gerçekten çok yaralayıcı. Şahsen sonuna kadar direnir sanmış ve heveslenmiştim.
Sen kazandın, Ey Aspidistra!
#okudumbitti
#GeorgeOrwell
#aspidistra
#296sayfa
Selam kitap canlar. George Orwell birçoğunuzun hayvan çiftliği ve 1984 kitaplarınsan tanıdığınız bir yazar. Her iki kitabıda çok önceden okumuş ve çok sevmiştim. Ve bu kitabıylada kalemini sevdirdi yine.
Kitaba ilk başladığımda önce şöyle bir şaşkınlığa uğramadım da değil hani. Sanki Martın Eden
Paraya ve paranın yönettiği sisteme karşı savaş açmış Gordon karakterinin hikayesi , kapitalist düzene karşı duran, sırf bu sebeple gayet iyi bir maaşla çalıştığı şirketten istifa eden bir karakter..Okuduğum antikapitalist romanların kahramanları arasında girdiği savaşı kazanmaya en yakın gordon'u gördüm. Paranın insanı korkunç, parasızlığın ise daha korkunç bir duruma getirdiğini anlatan güzel bir kitap. Mutlaka okunması gerekir..
Eser İngiltere’nin en başarısız ailesinin ferdi Gordon Comstock’un paraya savaş açmasını anlatır. İnandığı ideolojiye kapılması onun adeta bataklığa sürükler. Çok para kazanma be başarılı olma şanslarını bilinçli olarak elinin tersiyle iter. Şair olan Gordon yazamamasının nedenini parasız olmasına bağlar. Sadece onu değil onu etkileyen her şeyin parasızlıktan olduğunu düşünür. Bu bataklık sürecinde ona sadece 3 kişi destek olur. Kardeşi Julia, en yakın dostu zengin Ravelston ve sevgilisi Rosemary. Ancak onların yardımlarını hatta kendine bir şeyler ısmarlamasını bile reddeden Gordon artık batmanın ve yalnızlığın son seviyesindeyken çocuğu olacağını öğrenir ve artık hayatını değiştirmeye karar verir. Maaşı güzel bir metin yazarlığı işini kabul eder. Eser boyunca kendine düşman olarak gördüğü bir zambak türü olan Aspidistra’yı da artık sevmeye başlamıştır. Eser sınıf düzenini ve fakirliği çok iyi betimlemiştir. Herkese tavsiye ederim.