Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Misyonerlerin Masum Olmayan Seyahat Notları

Asya'da Uzaklarda

Favell Lee Mortimer

En Eski Asya'da Uzaklarda Gönderileri

En Eski Asya'da Uzaklarda kitaplarını, en eski Asya'da Uzaklarda sözleri ve alıntılarını, en eski Asya'da Uzaklarda yazarlarını, en eski Asya'da Uzaklarda yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
136 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Hristiyan misyonerlerin yazdığını unutmadan okunması gereken bir eser,bu nedenle içinde önyargı barındıran satırlar mevcut.Ama tüm bunları bir kenara bırakıp bilgi seçme yöntemiyle okuma yaparsak faydalı olabilecek şeyler az değil.Eserde bazı yerlerde kınarken bazı yerlerde de Türklerin hakkı yenmez,şu cümlede olduğu gibi:"Malaylar Türklerin İslami kurallara uydukları gibi İslamın kurallarına uymazlar." Ayrıca kitapta Rusların eskiden beri tebaalarını kontrol etmek için alkolle aptallaştırıp kültürel benliğini yok etme politikasını kullandıklarını "Otsyaklar" örneğiyle görüyoruz.Bahsedilen her ülkenin o dönemlerde ekonomik açıdan öneme sahip bitki ve meyvelerinin neler olduğunu,bazı ülkelerde hastalıklara sebep olan farklı etkenleri,orangutan kelimesinin "orang-outan" yani "orman insanı" anlamına geldiğini öğreniyoruz.Bu ve buna benzer birçok ayrıntı mevcut.Merak edenlere iyi okumalar dilerim.
Asya'da Uzaklarda
Asya'da UzaklardaFavell Lee Mortimer · Destek Yayınları · 201118 okunma
Kutsal diyarlardaki en ürkütücü ve korkunç yer Ölü Deniz’dir. Burada bir zamanlar dört sapkın şehir bulunmaktaydı ve Tanrı onları ateş ve sıcak çamurla yerle bir etti.
Reklam
Hz. Muhammed de bir Arap olup onun soyundan gelmek bu bölgede gurur vesilesidir. Peygamberin soyundan gelenler başlarına yeşil sarık bağlarlar ve bu sarığı bağlayan kişi dilenci bile olsa büyük saygı görür.
Küçük Asya olarak bilinen Anadolu topraklarında aziz Paulus doğmuş, vaazlarıyla pek çok insana Hıristiyanlığı kabul ettirmiştir. Ancak daha sonraları sapkınlaşarak putlara tapmaya başlayan Hıristiyanlara ceza olarak Tanrı Türkleri göndermiş, onlar da kiliseleri camilere çevirmişlerdir. Halen bazı camilerde Hıristiyanların duvarlara yaptığı, ancak Türklerin kazıdığı imajları görebilirsiniz.
Bu kitap Misyonerlerin iç yüzünü anlatıyor.
Ermenilerin Müslüman olmayışlarından çok mutluyum ancak bu insanlar oldukça cahil Hıristiyanlar ve Hz. İsa dışında pek az bir şey bilmekteler.
Ermeniler bir tür brendi olan rakı içiyorlar ve içerken müzisyenler şarkılar söylüyor. Burası Türkiye’den çok farklı, çünkü Türkler içki içmezler, şarkı söyleyip sarhoş olmazlar. Türkler kendilerini Hıristiyanlardan üstün görerek,” Biz alkol içmeyiz dua ederiz,” derler. Hâlbuki gerçek Hıristiyanlar da alkol içmez ancak onlar Türkler gibi gösteriş için ulu orta değil gizli saklı dua ederler.
Reklam
Mezopotamya kelimesinin anlamı iki nehir arasıdır. Burası İncil’de bahsi çok geçen Dicle ile Fırat Nehirlerinin arsasında kalan ve şu anda Türklere ait olan bir bölgedir. Hz. İbrahim, Tanrı ilk defa çağırarak arkadaşlığını istediğinde bu bölgede yaşamaktaydı. Bölgede dünyanın en eski kentlerinin yıkıntılarıyla doludur. Dicle’nin üstünde Aziz Johanna’nın vaaz verdiği Ninova kenti bulunur. Bu kentin duvarları o kadar kalındır ki üzerlerinden aynı anda üç at arabası yan yana geçebilir.
Türkler Müslümanlığın şartlarına uyarak günde beş vakit namaz kılarlar ve şarap içmezler. İranlılar ise çok az ibadet ederler ve şarap içmeyi severler. Özetle İranlıların doğru ve yanlış kavramları hakkında hiçbir fikirleri yoktur. Bu ülkede hakimler rüşvet düşkünüdür, sultanlar ise askerlere maaş ödemediklerinden halk askerler tarafından haraca bağlanmıştır.
İran hükümdarı kendini kral diye isimlendirir, halbuki kral unvanı sadece Tanrı’ya aittir.
148 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.