Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk Dönemi Maliye Politikaları

Kolektif

Atatürk Dönemi Maliye Politikaları Gönderileri

Atatürk Dönemi Maliye Politikaları kitaplarını, Atatürk Dönemi Maliye Politikaları sözleri ve alıntılarını, Atatürk Dönemi Maliye Politikaları yazarlarını, Atatürk Dönemi Maliye Politikaları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cumhuriyet'in mali siyasetinin hedefinin; "halkı, tebadan, insan hakları ile donanmış millete dönüştürebilmek için gerekli, kamu hizmetlerinin (devletin) finansmanı" olarak özetleyebiliriz. Kısacası, II. Meşrutiyet ile bütçelerde önem kazanan kalkınma ve sosyal refah harcamalarının; Cumhuriyet ile birlikte çeşitlendikleri ve ağırlıklarını artırdığı gözlenmeye başlamıştır. Nitekim demokratik rejime geçilmesiyle bu eğilim artmış ve nitekim giderek K.Bütçe'deki en büyük harcama kalemimiz, bugün Milli Eğitim olmuştur.
Sayfa 36 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
Eğitim ve sağlık ile bayındırlığa ağırlık verilmeye başlanması, II. Meşrutiyet ile Cavit Bey'in Maliye Nazırlığı döneminde olduğu görülmektedir.
Sayfa 36 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
Reklam
Cumhuriyet ve Saltanat dönemi bütçeleri arasındaki farkı yaratan ilk kalem Saltanat'ın kaldırılması ile hanedanın ve saray giderlerinin tasarrufudur. Örneğin hazine-i hassanın ödeneği 1313 (1897) yılı için 882.550 Lira iken, toplam ödenek tutarı 18.429.411 Liradır. Yaklaşık Osmanlı Bütçelerinin % 4-5 Hanedan'a ayrılmaktadır. İstibdat Dönemi Osmanlı Bütçelerinde; eğitim ve sağlığa bütçede ayrılan ödenekler; Hazine-i Hassa-i Şahane'nin tutarının altında kalmaktadır. Buradan hareketle sosyal refah devleti harcamalarının, Hazine-i Hassaya/Hanedan'a ayrılan ödenekten düşük olduğu sonucu çıkarılabilir. Eğer durum böyleyse 150-200 kişinin refahı için harcanan tutarın milletin refahına tahsis edilenden fazla olduğu sonucuna varılabilir.
Sayfa 36 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
Tek Parti Yönetimi; İmparatorluk'tan, ulus-devlete geçilmesinde zorunlu ilk aşama olarak görülebilir. Zira milli iradeye yani sosyal tercihlerin milli-devlet çerçevesinde açıklanabilmesine olanak verilmesi için; bir ulusun ve ülkü birliğinin oluşması gerekli idi. Atatürk devrimleri, millet-i hakime etrafında yeni bir ulusun oluşumunu ve onun ülkü birliğini sağlamayı hedef almıştır. "Ne Mutlu Türküm" vecizesi ile ifadesini bulan 'kültür milliyetçiliğı' etrafında inşa edilen ulus-devlet projesi, modernleşme tarihimizin en önemli aşamasıdır.
Sayfa 35 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
Lozan'ın Ek Mali Sonuçları: Lozan, milli ve bağımsız bir ekonomiyi hedef aldığından ve Kapitülasyonları da kapsadığından; uzun dönemde bazı ek malî sonuçlar da doğurmuştur: (a) Millileştirmeler (b) Osmanlı Bankası imtiyaz sözleşmesinin uzatılmasına rağmen, senyoraj hakkının elde edilip kullanılması (c) Türk bankacılık sisteminin kurulması ve vergi sisteminin yabancı uyruklulara da uygulanması ile levantenlerin ve azınlıkların ekonomideki tekelinin kırılması. Dikkat edilirse Gazi'nin Lozan öncesinde dile getirdiği vergi koyma, bunları yabancılara uygulama ve gümrük tarifelerinin serbestçe tespiti ile yerli üretimi koruma haklarına böylece kavuşuyorduk. Ayrıca devlet ve millet olarak istediğimiz alanda yatırım yapmak olanağına sahip olabilecektik. Lozan'ın tek açık bıraktığı malı imtiyaz; Osmanlı Bankası'na verilmiş olan ve 1930'a kadar sürecek banknot ihracı (senyoraj) yetkisidir ki; bu husus da sözleşmenin süresi ile kısıtlıdır. Netice olarak Lozan, T.C. Devleti'nin dolayısıyla Maliye İdaresi'nin bağımsızlığının uluslararası meşru temelidir. Gelecekte Cumhuriyet ve mali sistemi, Lozan anlaşması üstünde yükselecektir. Dolayısıyla Lozan'ın mali hükümleri, Cumhuriyet'e beyaz bir sayfa açma olanağı verdi.
Sayfa 34 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
Dikkat edilmesi gereken husus; Lozan'da bazı geçiş hükümleri hariç, tam bir mali bağımsızlık hedeflenmiş ve elde edilmiş olmasıdır.
Sayfa 34 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
Reklam
Sözde barış antlaşmasına konulacak mali hükümler ile bir devletin sömürgeleştirileceğinin programlanması, Sevres Antlaşması ile; Dünya Maliye Tarihine de intikal etmiş oldu. İtilaf Devletleri'nin, Sevres Antlaşması ile hasımları Osmanlı Devleti'ni -kendi deyişleri ile hasta adamı- yok etme planlarını uygulamaları belki anlaşılabilir; ancak tuhaf olan böyle bir anlaşmaya Osmanlı Devleti'nin, -TBMM hükümetinin muhalefetine rağmen- murahhasları ve kendi hükümeti aracılığıyla imza koyarak intihar etmesidir.
Sayfa 33 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
İngiltere açısından sorun, sadece Anadolu'nun kaybı değil; kurulacak yeni bağımsız devletin, ezilen uluslara ve özellikle sömürgesi olan Müslüman ülkelere; Hindistan, Mısır, Sudan, Suudi Arabistan, Afganistan ve Irak vb. başarılı bir örnek oluşturarak, Jingo (İngiliz) Emperyalizmi'ni tehdididir. Daha sonra İngiltere'yi, otuzlu yılların ortalarında Türkiye ile anlaşmaya zorlayan; İrlanda Sorunu, 1926 Genel Grevi'nin gösterdiği üzere Sovyet Sosyalizmi'nin, İngiltere'ye sıçraması olasılığı ve nihayet en ciddisi Hitler ile birlikte Avrupa'da II.Dünya Savaşı tehlikesidir. İngiltere; Taç'ın ve Britanya'nın tehlike altında olması dolayısıyla, artık Türkiye'den; İngiliz İmparatorluğu'na, sömürgelerine yönelen tehdidi ihmal etti ve anlaştı.
Sayfa 32 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
Lozan'da karşımızdaki asıl hasım olan İngiltere'nin planı ise; muhtemelen "ağır mali yükümlülükler/borç servisi artı iç isyanlar" ile Milli Mücadele döneminde elde edemediği askeri zaferi, uzun dönemde ekonomik çökertme planı ile temin etmek ve/veya tekrar mali boyunduruk altına sokmaktı.
Sayfa 32 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
Lozan'da mali alanda üç hususu gerçekleştirmek istiyorduk: *Birincisi malı Kapitülasyonlardan kurtularak mali bağımsızlığımızı sağlamak; *İkincisi Düyun-u Umumiye (Osmanlı Borçları) için adil bir ödeme planı elde etmek; *Üçüncüsü savaş tazminatıydı.
Sayfa 32 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
156 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.