Atatürk Dönemi Maliye Politikaları kitaplarını, Atatürk Dönemi Maliye Politikaları sözleri ve alıntılarını, Atatürk Dönemi Maliye Politikaları yazarlarını, Atatürk Dönemi Maliye Politikaları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dikkat edilmesi gereken husus; mali devrimlere paralel olarak Lozan' da adli kapitülasyonların kaldırılması karşılığı yürürlüğe sokulan; Medeni ve Borçlar Kanunlarıyla başlayan hukuk devrimleri ile yasal alt yapının da değişmesidir. Böylece uygarlığın ilk kurumu olan özel mülkiyet rejimi, artık toprak hukukumuzu da kapsayacak şekilde genişletilmiş oluyordu. Sadece Aşar kalkmıyor, aynı zamanda köylü "miri arazinin" maliki durumuna geliyor ve yasal olarak modern bir tarım işletmesi kurabilme olanağına kavuşuyordu. Aynı zamanda makro düzeyde mülkiyet rejimi, modern bir piyasa ekonomisinin kurulması için uygun hale getirilmiş oluyordu.
İlk yıllarda Arazi ve Hayvanlar Vergilerinin artırılarak Aşar kaybı telafi edilmek istenmiştir. Ancak 1929 Büyük Dünya Buhran'ı dolayısıyla köylülük yoksullaşınca bu ek yükü taşıyamaz hale gelmiştir. Şöyle ki; Arazi vergisi borcu nedeniyle hazinece satılan tarlalara alıcı bulunamamıştır". Ayrıca 1929'dan itibaren Gümrük Tarifelerini arttırma olanağının elde edilmesi ile İnhisarlar gelirlerinin geliştirilmesi aracılığıyla tarımdaki vasıtasız vergilerin tekrar düşürülmesi yoluna gidilmiştir. Buradan hareketle şunu söylemek mümkündür: Hukuken Âşar, 1925 yılında kaldırılsa bile; fiilen uygulanmaması 1930'lu yılların başlarına kaymıştır.
Osmanlı Maliyesi'nin temel vergisi olan Aşar; Cumhuriyet'in ilk iki yılında da, önemini korumuştur: Oranı % 12,5 idi. Aşar'ın 1924 yılı Bütçesi içinde yaklaşık %22'lik bir gelir payına sahip olduğunu bilmekteyiz. Oysa bu dönemde Cumhuriyet, Düyun-u Umumiye'nin servis yükü ile isyanların yol açtığı ağır savunma
Aşar Reformu: Aşar, Osmanlı Devleti'nin şer'i ve en önemli vergi kalemi idi. Cumhuriyet'in ilk yıllarında da uygulandığında ağırlığını koruyordu. Ancak Osmanlı aydınlarının, Namık Kemal'den başlayarak Aşar'a karşı cephe aldıkları görüldü. Nitekim Cumhuriyet öncesindeki temel iktisat politikası belgesi olan İzmir İktisat